17 Eylül 2008 Çarşamba
sıçan
çok garip deneyimler yaşadım bu hafta..itinayla şeker hastası haline getirilmiş bir sıçan gözümün önünde diğerlerinin arasından seçildi.. bi iki dakika sonra ölümle tanışcagını tahmin etmiodu muhtemelen.ben o seçilirken bunu hissedip hissetmediğini merak ettim. derken kuyrugundan kaptıgımız gibi attık bi kovaya kendisini. üstüne eter döktük. azını kapadık. birkaç dakika ön ayakları havalandı yukarı dogru ama yeterince yukarı uzanamadı ve yere çöktü. bunu tekrarladı. ben yine acaba ne hissediodur diye düşündüm. artık anlamıştır muhtemelen ama beyni de bi yandan uyuştugu için anladıgı şeyi tıpkı uykuyla uyanıklık arası algısı kadr flu anlamıştır bence. sonra bayıldı. nefes alması yeterince yavaşlayana kadr bekledik. izledik. çıkardık ve boynundaki atardamarları kestik. böylece uluslararası olarak onaylı bi yöntemle , sıçanımız acı çekmeden ölmüş oldu. etik bi ölüm izledim. gel gör ki hala işlemler arasında muhakkak bi yerlerde bişi hissettiğini düşünüyorum. umarım çaresizlik deildir. devamında hızla orasından burasından alınan doku örnekleri deney düzeneğine yerleştirildi. bıdır bıdır hareketli haliyle ölümün kıpırtısızlıgı arasında olanlar gözlemciyi şok eden kısımdı bence. sonrasında hareketsiz duran hayvandan parça almak kısmı sıradandı. elimizdeydi. hareketliydi.bizi görüodu. bakıodu. zıplıodu. durdu.tuaf...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder