Surlarla çevrili bir kentin harabeleri arasında
Yıkılan kuleler sarı ışığın aydınlattığı,
Ateşkes bayrakları yok, af dileyen gözyaşları yok.
Ağır toplar gece boyunca saldırdı
Bir gün aldı kenti inşa etmek
Akşamüstü caddelerinde yürüdük
Bildik topraklara geri dönünce
Bir zamanlar yaptığım duvarları farkettim
Kıpırdaman durmak zorunda kaldım öylece
Kendi döşediğim mayınlara basma korkusuyla.
Ve eğer kalbinin etrafında kurduysam bu kaleyi
Dikenli tellerle hendeklerle hapsettiysem seni
Bırak* da bir köprü kurayım
Çünkü boşluğu dolduramıyorum
Ve bırak ateşe vereyim kale burçlarını.
Böylece bir savaş başlattım
Kendi kafamda kurduğum
Uzakta kaldığım yıllar boyu
Öldüğümü sanmış hatta ummuş olmalısın.
Tüm orduların uyuduğu bir sırada
Paçavrası kalmış bayrağımızın altında
Kıpırdaman durmak zorunda kaldım öylece
Kendi döşediğim mayınlara basma korkusuyla
Bu zindan senin evin oldu şimdi
Boyun eğmiş olduğun bir hüküm gibi
Bir gün aldı kenti inşa etmek
Bildik topraklara geri dönünce
Her zamanki oyun alanımı farkettim
Kıpırdaman durmak zorunda kaldım öylece
Kendi döşediğim mayınlara basma korkusuyla
*bıraaaghhh da denebilirdi tabi. Uashdkasdkj sapıttım..
Bu da arif’e gitsin lan içimden geldi. Hatta mümkünse arif de istanbula gelsin. Türkiye çöl olmasın bi de..