dün gece saat 12-1 sularında gözümde güneş gözlüğü, evde 3-5-8 oynarken ve bi yandan kolumdaki inanılmaz çok sayıdaki yara bereyi inceleyip bir yandan da masadaki muabbete gülerken farkettim ki, az önce saydığım koşullar altındaki bi insanın ne olursa olsun o kadar çok gülmemesi lazım. gece yarısı güneş gözlüğüyle 3-5-8 oynamamın gerçekten mantıklı bir sebebi var, ama mesela bu yaraların berelerin hiç yok. bir kısmı geçen haftasonundan kalma ama geri kalanları iki gün önce yoktular ve nasıl oluştular hiçbi fikrim yok. hele sol kolumda bi tane morluk var patates büyüklüğünde ve rengarenk, onun olması için koluma bi yaban domuzu tos atmış olmalı. yani bilemiyorum işte, noluyor lan?
tam kola bağımlılığından kurtuluyorum, kürşat geliyor istanbula, gene güne öğlen kola ve sigarayla başlayıp yattığımız yerden mal mal muhabbetler ederken önce akşam sonra tekrar sabah olmasıyla döngüye giren, ancak kola veya sigara bittiğinde loophole bulabildiğimiz haftasonları geçiriyoruz. arada bir dışarı çık, içki iç, eve gel kağıt oyna, belki bi film izle, sonra gene yattığın yerden saçma salak muhabbetler, kola sigara, gene gün ağarsın, gene kalk kola sigara kahvaltısı.. şimdi kolamız bitti, onu bekliyorum.
bi de hayatımdaki her ayrıntı karman çorman şu anda. her ayrıntı ama. ve buna rağmen uzun zamandır ilk defa çok, çok huzurluyum. resmen gözlerim parlıyor. ama güneş gözlüğüyle dolaştığım için pek belli olmuyor tabi ajdksaj. ne mutlu iç ticaret hadleri sürekli cari açık verenlere!
öperim gözlerinizden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder