14 Ağustos 2008 Perşembe

çok önemli açıklamalarım olacak

dikkat: aşağıdaki yazıda hakikaten önemli tek bi cümle bile yok. uzun süreli yoğun aksiyondan sonra bi kaç gün boş boş oturunca canım sıkıldı, o yüzden böyle boş boş yazılar yazıyorum. 'saçmalık okucak havamda değilim hafız' diyenler atlasınlar bu postu, diğer postlara doğru yelken açsınlar. (onlar çok ciddi, çok didaktik postlarmış gibi bi hava oluştu ama neysem)


1.uçuk dünyanın en berbat şeyi. Uçuğu anında geçiren bişey bulsunlar, tüm paramı yatırırım. (çok param var ya)

2.menemen güzel bişey.menemen yiyelim.

3.modern sabahlar harika. herkes dinlesin. Oğlum bırak bakiim o elindekini, dinle burayı!!

4.film çekimi izlemek o kadar eğlenceli değilmiş. sıkıldık. ama sonra dünyanın en eğlenceli mahallesinde olduğumuzu farkettik. evet dünyanın en eğlenceli mahallesi sarıyerde. arada gidip mahalleliyle takılcam ben. nefiseyi ve mercanı sevicim.

5.az da olsa güzel olmak faydalı bişey. barışarock'tan dönerken hayvan gibi bi otobüs kuyruğu varken çotadanak önümde durup beni gitçeğim yere bırakıverdiler millet oralarda eziyet çekerken. halbuki bugün süper uçuklarım saç baş dağılmış bi şekilde büfedekilere kontörlü telefon sordum, hiç sallamadılar.

6.finansbank panik halinde beni arıyor borcumu ödiim diye halbuki her gün önlerinden geçiyorum ahahe, teknolojinin hala çok ilerlememiş olması güzel. (tutuklanınca da gülerek açıklama yapabilceğimi umuyorum)

7.ne zaman bişey öğreniyim desem, her şeyiyle öğrenmeye kafayı taktığım için hiçbi şey öğrenemiyorum. kaç aydır elimde bi dünya tarihi kitabı var, iki satır okuyup ilk bilmediğim şeyde hemen aboov o neymiş diye internete koşup bakıyorum, linkten linke atlarken akşam oluyor, ilk başladığımla alakasız bi konuya gelmiş oluyorum. üstelik aynı anda bin tane konuyla (şu albümü de dinliyim, oha ne kadar çok izlemediğim film var, şu yazarın bütün kitaplarını ardarda okuyum, ama dur arada şu sosyoloji kitabına da bakıyım..) ilgilenmek istediğim için işler iyice karışıyor. bu sorunu bi çözebilsem parçacık fizikçisi olucam.

8. bi sürü uğraşarak şahane bi perde diktim, ada gelip abuk bi şekilde kesti, öldü perde. hadi o manyak, ben güya mühendis olucam, insanın gözü bu kadar mı orantıdan, nizamdan uzak çalışır? ek mek yapıp tekrar adam etmeye çalışıcam perdeyi, eğer gene abuk bi ölçü yanlışlığı yaparsam manav projemi kaldırdığım tozlu raflardan indirmeyi planlıyorum.

9. bi kısmınız biliosunuz, bi süre önce 'burger king dini' diye bi din kurduk. hakikaten çok şahane ve çok lezzetli olan bu din bugüne kadar hayata ve evrene dair bütün sorularımıza tatminkar yanıtlar vermeyi başarmıştı. fakat son günlerde cennet-cehennem ile ilgili sorulara verimli yanıtlar veremediğini düşünerek yeni bi din arayışına yöneldim ve şöyle şahane bi din buldum (esasen evrim teorisi ve 'akıllı tasarım' muhabbeti üzerine bişiler okurken buldum, evrim teorisinin yanında 'akıllı tasarım'ın da okullarda öğretilmesinin talep edilmesi üzerine bi öğretmen ben de bu teorinin okutulmasını talep ediyorum o zaman diye bi mektup yazmış bakanlığa falan. zaten cümlemi bitirince göreceğiniz linki izlerseniz öğreneceksiniz.)

church of the flying spaghetti monster
http://www.venganza.org/

http://en.wikipedia.org/wiki/Flying_Spaghetti_Monster

ve hatta ekşi sözlükte flying spaghetti monster diye bakılabilir.

hem din çok şahane, hem de tanrının tipine bayıldım ehasldja. bizim en büyük hatamız bu tip bi şeyler hazırlamamak oldu bence. o yüzden üç beş müritle kalakaldık.

10. ayağımda kocaman bi yara, onun etrafında sargı bezleri, kollarımda elli çeşit morluk ve çizik, yorgunluk, ateş, üzüntü ve bunlardan kaynaklı bi sürü uçuk sebebiyle, istanbula gelmeyi planlamış olanlarınızla görüşemeyebilirim bi süre. Hoş kim ne zaman geliodu onu da hatırlayamıorum. Fakat muhtemelen bi hafta içinde energizer tavşanı olarak hayatıma devam edicem. Hiçbirinizi öpmüyorum uçuk bulaşmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder