30 Ekim 2013 Çarşamba

Google+ Kişiye Özel URL Dönemi Başladı

Dün gece bilgisayarı kapatıp yatmaya hazırlanıyordum ki Gmail’ime yeni bir posta geldi. Maili gönderen kısmında “Google+ ekibi”, konu kısmında ise “Google+ profiliniz için özel bir URL alın” yazıyordu. Kısa bir araştırma yaptıktan sonra Google+’da kişiye özel username özelliğine tamamen geçiş yapıldığını anladım.

Google+ Kişiye Özel URL

 

Eskiden http://plus.google.com/108761595756468128383 şeklinde olan Google+ URL’leri artık şu şekilde:

- http://www.google.com/+SerdarKara

- http://www.google.com/+BloghocamBlogspot

 

Google+ özel URL’leri kullanmak için hesabınızın iyi durumda olması ve aşağıdaki gereksinimleri karşılaması gerektiği belirtilmiş.

 

- En az 10 takipçi

- Hesabın en az 1 aylık olması

- Profil fotoğrafı olması

 

Bunlar kişisel profiller için gerekli olanlar. Google+ sayfaları için gerekli olan tek şart ise Google+ sayfasının bir web sitesine bağlı olmasıdır.

Eğer bu şartlara uygun olmanıza rağmen resimdeki gibi bir mail almadıysanız aşağıdaki adımları takip ederek özel Google+ URL’inizi alabilirsiniz.

 

1. Google+ sayfanızın veya profilinizi ziyaret ettiğinizde, üst tarafında bir bildirim olması gerekir.

2. Başlamak için Özel URL al düğmesini tıklayın. Alternatif olarak, Profilinizdeki "Hakkında" sekmesinden, Google+ URL'nizin altında yer alan "Talep Et" bağlantısını tıklayın.

3. Onaylanan URL'lerinizi göreceksiniz. Birden fazla seçenek görüyorsanız hoşunuza en çok gideni seçin.

4. İlgili kutuyu işaretleyerek Hizmet Şartları'nı kabul edin ve URL'yi Değiştir'i tıklayın

5. Hesabınızı cep telefonu numaranızla doğrulamanız istenebilir. Hesabınızı doğruladıktan sonra URL değişimini onaylayın.

Google+ Kişiye Özel URL

 

İpucu: Bir kullanıcının özel URL'sini biliyorsanız URL'nin sonuna anahtar kelimeleri ekleyerek onun Google+ Profilinin veya Google+ Sayfasının bölümlerine hızlı bir şekilde erişebilirsiniz. Bunun bazı örnekleri şunlardır:

 

http://google.com/+SerdarKara/posts
http://google.com/+SerdarKara/about (hakkında)
http://google.com/+SerdarKara/photos (fotoğraflar)
http://google.com/+SerdarKara/videos (videolar)
http://google.com/+SerdarKara/plusones (artı birler)

25 Ekim 2013 Cuma

20 Aylık Yeğenimden Bloggerlara 5 Ders

Blog Hocam bilgi, deneyim ve fikir aktarımına yönelik bir blog olduğu için özel hayatımdan bahsettiğim kişisel yazılar yayınlayamıyorum. Bu yazının çıkış kaynağı benim biricik, dünyalar tatlısı yeğenim olduğu için biraz ailemden bahsedeceğim.

 

Biz 3 kardeşiz. Benden 3 yaş büyük bir abim ve 4 yaş küçük bir kız kardeşim var. Abim 4 yıllık evli. Zeynep isminde 20 aylık bir bebeği var ve amcasına yani bana çok düşkün :) Yeğenimin 20 aylık kısa yaşamında her önemli anına tanık oldum. İlk hastalığı, ilk diş çıkarışı, ilk konuşması vs. Zeynep’in neredeyse her anını gözlemledim ve neye nasıl tepki verdiğini, neyi sevip neyi semediğini öğrendim. Sonra da bu yazıyı yazma fikri geldi aklıma. Çünkü düşündüm de bir bebeğin 20 aylık yaşamıyla bir bloggerın 20 aylık yaşamı arasında paralellikler var. Hatta açık söyleyeyim bebeklerden çıkarmamız gereken dersler var. “Ne saçmalıyor bu adam?” demeyin, yazının devamını okuduğunuzda eminim bana hak  vereceksiniz.

 

zeynep

 

 

Bir…İki….Düştüm

 

Zeynep’i ilk yürütme çabalarımızı hatırlıyorum. Bizimkine özgü bir durum mu bilmiyorum ama ilk adımlarını hep parmak ucunda atmaya çalışırdı. Ayaklarını yere sağlam basamadığı için bir kaç adımdan sonra dengesini kaybeder ve düşerdi. Ama hiç ağlamazdı, kalkar tekrar tekrar denerdi. Ta ki dengesini kaybetmeden nizami yürümeyi becerene kadar.

Ders 1: Blog yazarlığı hayatında başına ne gelirse gelsin hedefe ulaşmak için çabalamaktan hiç bir zaman vaz geçme. Asla pes etme!

 

 

Amca Bu Ne?

İleride Zeynep’in çenesi çok düşük olacak sanırım. Henüz 20 aylık olmasına rağmen bir konuşuyor ki sormayın. Bana ilk önceleri “aga” diyebilirken şimdi “amca” hatta “serdar”  diye çağırıyor beni :) 3-4 kelimeyi bir araya getirerek cümle kurmaya başladıktan sonra innılmaz soru sorar oldu. Soruları sadece “bu ne?” şeklinde oluyor ama merak ettiği herşeyi sorarak öğreniyor, öğrendiğini de aklında tutuyor. Çok zeki benim güzel yeğenim :)

 

Ders 2: Bilmediğin şeyleri sormaktan, yeni şeyler öğrenmekten, araştırmaktan çekinme. Hata bunu alışkanlık haline getir.

 

 

Amca, Park!

 

Zeynep tam bir çocuk parkı delisi. Onu kıramadığımı bildiği için ne zaman onlara gitsem, kapıda beni görür görmez ayakkabılarını getirir ve “amca park” diyerek oturdukları sitenin çocuk parkına götürmemi ister. Park delisi olduğuna bakmayın. Onun işi oradaki oyuncaklarla değil, diğer çocuklarla. Soysalleşmeyi, arkadaşlık kurmayı o kadar seviyor ki sitenin bütün çocukları Zeynep’i tanımış artık.

Ders 3: Zamanın ciddi bir bölümünü network kurmaya harca. Yeni bloggerlarla tanış, onların blogunu ziyaret et, yazılarına yorum yaz. Blog dünyasında yalnız ilerlemek çok zor!

 

 

Ben Kırdım!

 

Zeynep’e büyük-küçük-orta kavramlarını öğretirken evdeki sehpanın üzerinde duran 3 farklı boydaki vazo tarzı süs eşyasını kullanıyordum. Bir kaç defa gösterdikten sonra Zeynep’ten bu vazoları büyükten küçüğe sıralamasını istedim. Bunu yaparken vazolardan birini kırdı. Annsei kırılma sesine salona gelip “kim kırdı bakyım bunu?” diye sorunca hemen “ben kırdım” dedim fakat bizimki yalan nedir bilmiyor tabi. Gayet masum ve samimi bir şekilde “hayır, ben kırdım” demez mi :)

Ders 4: Okuyucu kitlene karşı daime dürüst ve samimi ol. Sonucu ne olursa olsun onlara yalan söyleme.

 


Pepee… Pepee…

 

Zeynep’le tanıdım Türk çizgifilm karakteri Pepee’yi. Meğerse kendisi tam bir fenomenmiş. Hatta çoğu annenin imdadına yetişen bir süper kahraman :) Zeynep’e yemek yedirirken veya huysuz bir zamanında sakinleştirmeye çalışırken imdadımıza hep Pepee yetişir. Yüzlerce farklı çizgifilm açın, gözünü kapar ama Pepee’nin jenerik müziğini duyunca kalkıp oynamaya başlar :)

 

Ders 5: Okuyucunun sadakatini kazanmak, onu blogunda tuabilmek zordun ama bunu başarabilirsen onların vazgeçilmez blogu olabilirsin.

 

 

Yazıya ailem hakkında bir şeyler yazarak başlamıştım, bitirirken de kişisel bir şeyler yazmmak istedim. Allah’ın izniyle Zeynebimize bir kız kardeş geliyor. Henüz annesinin karnında ve 4 aylık. Umarım Allah onlara yaşam şansı verir. Ülkelerine hayrlı evlatlar olurlar.

Son olarak bir hayalimi paylaşayım. 10-15 sene sonra Zeyep burada yazılanları kavrayacak yaşa geldiğinden bu yazıyı okumasını çok isterdim. Müthiş bir anı olurdu öyle değil mi? Kim bilir belki de bu hayal gerçekleşir.

23 Ekim 2013 Çarşamba

Her Yönüyle Bumerang Network

Bumerang, çoğu blog yazarının bildiği, üye olduğu bir blog ağı. Fakat üye olanların bir kısmı ne işe yaradığını, Bumerang’ın faydalarını bilmiyor. Daha da kötüsü bazı topluluklarda “hiçbir işe yaramaz”, “sakın üye olmayın”  gibi yorumlarla insanları yanlış yönlendiriyorlar.

BH okuyucularından da Bumerang hakkında çok soru gelince konuyla ilgili detaylı bir yazı yazmanın iyi olacağını düşündüm. Bumerang’ın en eski üyelerinden biri olarak her yönüyle “Bumerang”ı anlatmak istiyorum.

bumerang



Bumerang Nedir?


Öncelilke hiç bilmeyenler için Bumerang’ın ne olduğundan bahsedeceğim. Bumerang, Hürriyet’in blog yazarlarına yönelik ücretsiz bir servisidir. Bünyesindeki bloglara trafik ve para kazandırmanın yanında çeşitli organizasyonlar ve etkinliklerle bloggerların sosyalleşmsini sağlayan bir network projesidir. Peki Hürriyet bunları blogları çok sevdiği için mi yapıyor? Elbette hayır : ) Hürriyet’in de çıkarları var. Blogları bünyesine katarak portföy oluşturuyor ve Bumads isimli reklam platformu arcılığıyla, bünyesindeki bu blogları kullanarak pazarlama yapıyor. Markalardan, bloglar aracılığyla sosyal medya üzerinden tanıtım yapmak için belli bir ücret alıyor. Bu ücretin bir kısmını kendi alıyor, bir kısmına da blog sahibine gönderiyor. Kazan-kazan durumu diyebiliriz.


Bumerang’a Üye Olmak Bana Ne Kazandırır?

Bumerang’ın blog yazarlarına sunduğu 4 temel hizmet vardır. Bunlar; Yazarkafe, Bumerang teklifleri, Hurriyet.com.tr tanıtımları ve Hürlist’tir. Bu servisleri açıklayacak olursak:

 

  • Yazarkafe: Yazarkafe, ayda 500.000’den fazla kişinin ziyarettiği söylenen, blog yazılarının yer aldığı bir imleme servisidir. Bumerang üyeleri blog yazılarını bu siteye ekleyerek oldukça yüksek trafik elde edebilirler.
  • Bumerang teklifleri: Zaman zaman blogunuzda yayınlamanız üzere advertorial içerikler yani tanıtım yazıları gönderilir. Bunlara Bumerang teklifleri denir ve bu teklifleri blogunuzda yayınlamanız karşılığında belli bir ücret alırsınız.
  • Hurriyet.com.tr tanıtımları: Alexa verilerine göre Hurriyet.com.tr Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 6. sitesidir. Blogunuza ekleyeceğiniz Bumerang şablonlarının ve link paylaşımlarının tıklanma sayısına göre Hurriyet.com.tr’in belli sayfalarında blogunuzun gösterilmesini sağlayabilirsiniz.
  • Hürlist: Hürlist, bir dönem çok popüler olan web dizinleriin Türkiye’de ki en son ve en prestijli örneğidir. Bumerang üyeleri bloglarını Hürlist’e kleyerek hem buradan trafik elde edebilir, hem de SEO için çok önemli olan backlink  kazanarak arama motoru performanslarını arttırabilirler.

 

Üyeli Tipleri Nelerdir? Nasıl Belirlenir?

 

Yukarıda saydığım sevislerden her blogger faydalanamıyor. Bumerang, belirlediği kriterlere göre üyelerini Platin, Altın ve Bronz olmak üzere üçe ayırıyor.

 

  • Platin üyelik en üst üyelik tipidir ve yukarıdaki servislerin tümünden faydalanabilir. Platin üye olabilmek için blog içeriğinizin özgün, faydalı ve ilgi çekici olması gerekir. Ayrıca üyelik başvurusu sırasında blogunuza yerleştirdiğiniz Bumerang şablonlarının görüntülenme sayısının yüksek olması gerekir.
  • Altın üyelik ikinci en yüksek üyelik tipidir ve yukarıda yazdığım hizmetlerden Yazarkafe dışında tümünden faydalanabilirler.
  • Bonz üyelik ise en düşük üyelik tipidir ve yukarıdaki servislerden sadece Hürlist servisini kullanabilirler.

Eğer blogunuz yeni bir blogsa içerik sayısına göre bronz veya atın üye olarak başlama ihtimaliniz çok yüksektir fakat ilerleyen zamanlarda blogunuzu içerik ve trafik olarak geliştirdikçe yeniden değerlendirme talebinde bulunabilir, uygun görüldüğü taktirde bir üst üyelik tipine geçebilisiniz.

 

 

Bumerang Paneli Ve İstatistikler

 

Bumerang panelinize giriş yaptığınızda aşağıdaki resimdekine benzer bir panel karşılar sizi. Burada Tanıtmlarım kısmında paylaşılan linklere ve eklenen şablonlara tıklanmasıyla kazanılan Hurriyet.com.tr ggösterimleri gözükür. Yanındaki Yazarkafem’de ise Yazarkafe’de yer alan yazılarınız ve bunlara kaç kez tıkandığı yazar. Tekliflerim kısmında katıldığınız veya katılmanız beklenen Bumerang teklifler vardır. Şablonlarım yazan yerde blogunuza eklediğiniz Bumerang şablonlarının kaç kez görüntülendiği ve bu şablonlara kaç kez tıklandığı vardır. Link Paylaşımlarım bölümünde de Hürriyet sitelerine ait linkleri kısaltrak sosyal medyada paylaşmanız sayesinde bu linklere kaç kez tıklandığı yazar.

 

bumerang panel

 

Burada şablonlarım ve link paylaşımlarım bölümlerinin tanıtımlarım bölümüne etkisini raporlara baktığınızda görebilirsiniz. Bumerang şablonlarınıza ve paylaştığınız linklere ne kadar çok tıklanırsa, ücretsiz gösterim sayınız o kadar artar.

 

 

Link Paylaşımı Nedir? Nasıl Yapılır?

 

Link paylaşımları, yukarıda da bahsettiğim gibi Hurriyet.com.tr sayfalarında yapılacak tanıtım için önemlidir. Link paylaşımı dediğimiz şey Hürriyet, Bumerang ve Hurlist’e ait sayfaların, Bumerang panelinde ki link kısaltma aracını kullanarak oluşturulan linkin sosyal medya siteleri, bloglar veya forumlarda paylaşılmasıdır. Paylaştığınız bu linklere gelen tıklamanın 10 katı kadar ücretsiz gösterim kazanrsınız.

 

Video: Link paylaşımının nasıl yapıldığını anlatan videoyu izlemek için buraya bakabilirsiniz.


Açıkçası link paylaşımı yaparak kazandığınız ücretsiz gösterimlere tıklanma çok çok düşük. Herkes için böyle mi bilmiyorum ama benim 1/100.000 gibi bir şey :) Bu yüzden link paylaşımlarına ve ücretsiz gösterimlere  çok önem vermiyorum. Üyeliğimin etkilenmemesi için zaman zaman Yazarkafe’de gördüğüm, blog yazarlığı ile ilgili faydalı ve ilgili çekici yazıları paylaşıyorum.

 

 

Yazarkafe Trafik Getiriyor Mu?

 

Bumerang’ın bence en güzel hizmeti Yazarkafe. Blog yazılarınızı Yazarkafe’ye ekledikten sonra trafiğinizde ciddi bir artış oluyor. Örneğin Blog Hocam’ın Google ve sosyal hesaplardan sonra en önemli trafik kaynağı Yazarkafe’dir. Yazarkafe’ye eklediğim bir yazı ortalama 100 kez tıklanıyor. Eğer yazı öne çıkarılırsa yani manşete alınırsa bu sayı 5-6 katına kadar çıkabiliyor.

Yazarkafe’ye eklediğiniz yazıların tıklanma oranını arttırmak istiyorsanız 2 şeye dikkat etmenizi öneririm; başlık ve görsel. Yazı başlığı da görsel de ilgi çekici ve merak uyandırıcı olmalı. Ayrıca, Yazarkafe içeriklerinin de Google tarafından indexlendiğini hatırlatmak isterim. Bunu fırsata çevirmek için gerçek yazı başlığınızla o yazıyı Yazarkafe’ye eklerken kullandığınız yazı başlığını farklı seçmenii öneririm. Yazarkafe’ye içerik eklerken girmeniz istenen açıklama kısmına da farklı bir şeyler yazın. Böylece aynı yazı için birden fazla arama sorgusundan organik trafik elde edebilirsiniz.

 

 

Bumerang Teklifleri İle Para Kazanılır Mı?

 

Bumerang’da altın veya platin üye olduktan sonra teklif almaya başlarsınız. Fakat bazı kişiler ilk teklifin ücreti çok düşük olduğu için Bumerang’ın kazandırmadığını iddia ediyorlar. Halbu ki ilk Bumerang teklifleri düşük ücretle başlar ve perormansınıza göre artar.

Örneğin gelen ilk teklifin 1 TL değerinde olduğunu düşünün. Bu teklifi blogunuzda yayınladıktan sonra o içeriğin okunma sayısı ve sosyal medyada paylaşım sayısına göre sonraki teklifler 30-40 TL gelebilir. Kısacası Bumerang’da ne kadar kazanacağınızı sizin performansınız belirler. Sanıyorum en fazla 100 TL teklif veriyorlar ama bunu açıklamak kullanıcı sözleşmesine aykırı olduğu için net bilgi yok.

 

 

Hangi Teklifler Hangi Bloglara Gider?

 

Bumerang’ın bir yayıncı katoloğu vardır. Reklam vermek isteyen firma ya da ajans, hazırladığı içeriğin bu katalogdan hangi bloglara gönderileceğine kendisi karar verir. Yayıncı kataloğunda bloglar konularına, trafiklerine, popülaritelerine ve teklif ücretlerine göre sınıflandırılır.  Reklam veren firma ya da ajans, bu katalogdaki çeşitli filtreleri kullanarak sadece teknoloji blogları, trafiği aylık 20bin olan bloglar veya 30-50 TL ücret aralığındaki bloglar gibi seçimler yapabilir. Kampanyanın içeriği ve bütçesine buna kendisi karar verir.

 

Burada ilmeniz gereken şudur; herhangi bir blogda gördüğünüz teklif, illa size de gelecek diye bir şey yoktur. Bu tamamen reklamverenin seçimine kalmıştır.


Gelen Tekliflerin Ücretini Nasıl Arttırabilirim?

Bumerang’ın amacı gönderdiği teklifleri yani advertorial içerikleri daha fazla kişiye ulaltırmaktır ve bunu başaran bloglar Bumerang’ın gözünde değerlidir. Bildiğiniz gibi warez bir içerikler Google’dan çok trafik getirir. Atıyorum “BH oyunu full indir”  sorgusunun ayda 500bin kez arandığını ve bu konuda yazdığınız bir yazının ilk sırada çıktığunu düşünün. Aylık trafiğiniz yüzbinleri bulur ama sürekli takipçiniz olmadığı için yayınlayacağınız bir Bumerang teklifinin okunma sayısı büyük ihtimalle 100’ü geçmez. Bu durumda warez içeriğinize gelen milyonlarca trafiğin zerre kadar önemi yoktur. Kısacası önemli olan yazılarınızı sürekli takip eden abonelerinizin olmasıdır.

Bu durumda Bumerang tekliflerinin ücretlerini arttırmak için yapılması gerekenler de az çok ortaya çıkıyor. Düzenli, özgün ve kaliteli içerik üreterek sağlam bir okuyucu kitlesi oluşturmalısınız. Bunun yanı sıra sosyal medyada da nitelikli takipçi sayısını arttırmak ve bu takipçilerle etkileşim içinde olmak. Kısacası geri dönüşüm oranı yüksek bir blog ya da bloggersanız Bumerang size gereken değeri verecektir.

 

 

Bumerang Ödeme Yapıyor Mu?

Bumerang tekliflleri ve bonuslarla kazandığınız toplam miktarı Bumerang panelinizdeki Tekliflerim bölümünde, Güncel Bakye yazan yerden görebiliyorsunuz. Burada biriken ücret minimum 50 TL’ye ulaştıktan sonra IBAN ile banka hesabınıza ödeme yapılmasını talep edebiliyorsunuz. Ancak elinize geçen net miktarın 50 TL olmayacağını söylemeliyim. Yasal zorunluluk olan %20 oranında stopaj kesintisi yapılacaktır. Yani bakiyenizde gözüken miktarın %80’i gönderilecektir. Bunun dışında hiç bir problem yaşamadan ödeme alabiliyorsunuz.


Bumerang Gerçek İçerik Üreticisinin Yanıda Mı?

Bumerang her fırsatta kaliteli içeriğin ve içerik üreticisinin yanında olduğunu, onları desteklediğini ve değer verdiğini belirtir. Bu çoğunuza pek inandırıcı gelmeyebilir. Tam bu noktada sizle bir anımı paylaşmak istiyorum.

Yazarkafe’yi ziyaret ettiğim bir gün, internet dünyası kategorisinde alt alta 5 adet yazı gördüm. Yazı başlıkları çok tanıdık geldi. Merakla linkleri tıkladığımda hepsinin daha önce benim yazdığım yazılar olduğunu fark ettim. Blogu incelediğimde ben dahil 4-5 farklı blogdan aldığı yazıları yayınladığını ve bizim yazılarımız sayesinde Bumerang’da platin üye olduğunu gördüm. Önce Bumerang’a kızdım. “Hani özgün içerik istiyordunuz?” dedim. Daha sonra, Bumerang’ın her yazıya özgünlük kontrolu yapmasının mümkün olamayacağını düşündüm ve durumu Bumerang yetkililerine ilettim. Aynı gün ilgilendiler ve o blogun platin üyeliğini iptal ettiler.

 

İşte o gün anladım ki Bumerang gerçekten içerik üretenin yanında!



Son Sözler

Bumerang, ben dahil pek çok bloggerın hayatında önemli bir yer teşkil ediyor. Hatta çoğu blogun kaderini değiştirdiğini bile söyleyebilirim. Bumerang sayesinde trafiğinizi arttırabilir, Türkiye şartlarında fena sayılmayacak kadar gelir elde edebilir, Bumrang’ın deneyim günleri ve aktivitelerine katılarak güzel vakit geçirebilir, yeni şeyler öğreneblilir, küçük ama size kendinizi özel hissettirecek hediyeler kazanabilirsiniz.

Aksini iddia eden, Bumerang’ı karalayacak tarzda söylemlerde bulunan kişiler bence sorunu kendilerinde aramalılar. Blogunuzun ve yazılarınızın çok iyi olduğunu düşünüyor ancak Bumerang’da platin üye olamıyorsanız sorun muhtemelen şudur: Bumerang’ın iyi blog ve iyi içerik anlayışı sizinkinden çok farklı. Bumerang hiç bir blogun PageRank, Alexa gibi değerleriyle ilgilenmez. Bumerang için önemli olan ürettiğiniz içerik ve okuyucuyla kurduğunuz etkileşimdir. Sonuçta burada yapılan iş “içerik pazarlaması”

21 Ekim 2013 Pazartesi

Sabit Soldan Açılan Sosyal Menü

Blogunuzun veya şahsınızın  Facebook, Twitter, Google+ ve Pinterest hesapları ile blog yazılarınızın beslemelerinin yer aldığı RSS adresinize ait sosyal medya butonlarının yer aldığı başka bir eklenti daha paylaşmak istiyorum.

 

Sabit Soldan Açılan Sosyal Menü 
Bu eklentide pek çok özellik bir arada. Bu eklenti sadece takipçi sayıınzı arttırmakla kalmayacak, aynı zamanda blogunuzu görsel açıdan da zenginleştirecek. Bu sosyal menü eklentisi floating yani yüzen olduğu için sayfa aşağı ya da yukarı kaydırılsa bile menünün pozisyonu sabit kalacaktır. Sayfada sadece sosyal kanalların isimleri gözükürken, menünün üzerine gelindiğinde animasyon efektiyle birlikte açılacak ve tıklayan kişiyi ilgili sosyal kanala yönlendirecektir.

 

Eklentinin nasıl çalıştığını görmek için aşağıdaki demo videoyu izleyebilirsiniz.

 

 

Sosyal menü eklentisini blogunzda kullanmak isterseniz aşağıdaki kodları kendinize göre düzenledikten sonra Blogger kumanda panelinden Yerleşim > Gadget Ekle > HTML/JavaScript Gadget yolunu takip ederek eklemeniz yeterli.

 

<!--Blog Hocam Sosyal Menü-->
<style type="text/css">
ul#sosyal {
    position: fixed;
    margin: 0px;
    padding: 0px;
    top: 20%;
    left: 0px;
    list-style: none;
    z-index:9999;
}
ul#sosyal li {
    width: 100px;
}
ul#sosyal li a {
    display: block;
    margin-left: -2px;
    width: 100px;
    height: 70px;   
    background-color:#fff;
    background-repeat:no-repeat;
    background-position:center center;
    border:1px solid #AFAFAF;
    -moz-border-radius:0px 10px 10px 0px;
    -webkit-border-bottom-right-radius: 10px;
    -webkit-border-top-right-radius: 10px;
    -khtml-border-bottom-right-radius: 10px;
    -khtml-border-top-right-radius: 10px;
    -moz-box-shadow: 0px 4px 3px #000;
    -webkit-box-shadow: 0px 4px 3px #000;
}
ul#sosyal .twitter a{
     background:#0F96C6 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYYSY5bU_85UjCUTOjuX9FDmEFdz6TivPqXnyLcg8YPSzNKKejxkFEjPvNhaIKZWl7a7vagJe1u5fayyWYDjZGFVmyFC-3kZYL8sZqMrEldEOQK8bZXeLqYJGTXEzn5tNsqSpDaVDiKw4/s1600/Twitter.png)no-repeat;
background-position:center center;
}
ul#sosyal .googleplus a      {
    background:#D73D27 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJFFvzmXvGwsKN-xB_ilHvtC9_FvrUqj_iSFDB1VJF4uo9vA58GSqqaEAra4ht9OAevZh8RJt6_dpFjoVqyPuawLFghcE9ItSulGzO3wdu0dyGFA_ZM2ZD3XHlFqkpA28DygEeyec0-ow/s1600/GOOGLE+PLus.png)no-repeat;
background-position:center center;
}
ul#sosyal .facebook a      {
    background:#1A4B97 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg1axuV616cmIwvukH6-fyxzwIgiR6sGWJXxk3U8rUh-ETgKJ_q_QLcUXuw6Tv0NLGuoqdHzKN3jHTfY39xwYOUyRI-901gv7qzN7RW08wI07xgKA8NUy2dp2wC0dJRQhV0F23zA0NKuUE/s1600/Facebook.png)no-repeat;
background-position:center center;
}
ul#sosyal .rss a      {
    background:#FAAE17 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEBDmGUhdHnsBoHxL2Dkf14_KFMOWIBapWpSX-1-FoymJX_6gkF_Kqx64-KFTJvMiGvxyIm2sTOlo_jR4QDyQza-8lQNLx1m6Nk321myafKzl3HLhye0aoc7UVZoRlqetNw1-y7HOYaCA/s1600/rss.png)no-repeat;
background-position:center center;
}
 
ul#sosyal .pinterest a   {
    background:#963336 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6_Ms-EeR3lH_X9BSwmfRXE-KIWKRxsX0WKNyNtjb8tVaYoUx_qNNIE-nOBDQm-eUHnny1lgGYhlFZ7ffmiYAUW0h4uenbmqSPzqlyhFIIeswcmXlIKQQnZN4E4q3Db4jUzJFlUfigazs/s1600/Pinterest.png)no-repeat;
background-position:center center;
}
</style>
 
<script src="http://ajax.googleapis.com/ajax/libs/jquery/1.9.1/jquery.min.js"></script>
 
<script type="text/javascript">
$(function () {
    $('#sosyal a').stop().animate({
        'marginLeft': '-85px'
    }, 1000);
 
    $('#sosyal > li').hover(
        function () {
            $('a', $(this)).stop().animate({
                'marginLeft': '-2px'
            }, 200);
        },
        function () {
            $('a', $(this)).stop().animate({
                'marginLeft': '-85px'
            }, 200);
        }
    );
});
</script>
<br />
<ul id="sosyal">
<li class="twitter"><a href="http://twitter.com/bloghocam" title="Twitter"></a></li>
<li class="googleplus"><a href="http://gplus.to/bloghocam" title="Google Plus"></a></li>
<li class="facebook"><a href="http://facebook.com/bloghocam" title="Facebook"></a></li>
<li class="rss"><a href="http://feeds.feedburner.com/bloghocam" title="Rss"></a></li>
<li class="pinterest"><a href="http://pinterest.com/bloghocam" title="Pinterest"></a></li>
</ul>

 

Kırmızı renkle gösterdiğim yerlerde ilgili sosyal kanallara ait Blog Hocam’ın adresleri yazıyor. Oralara endi hesap adreslerinizi yazmayın unutmayın. Onların dışında değiştirmeniz gereken başka bir yer yok.

20 Ekim 2013 Pazar

Kupon Dünya İle İndirimli Alışveriş Keyfi

Webrazzi Summit 2013’de Hanzade Doğan Boyner’in konuşmasını takip etme fırsatı bulmuştum. Konuşmasında HepsiBurada.com için söylediklerini düşündüğümde e-ticaret’in Türkiye’de ne kadar büyük yol kat ettiğini ve ilerleyen yıllarda aynı hızla büyümeye devam edeceğini gördüm.

 

Gerçekten’de online alışveriş sitelerinin ilk çıktığı yıllarda kafamızda onlarca soru işareti vardı. Güvenlik, hizmet, kargo gibi konulardaki soru işaretlerinin, e-ticarete alışma dönemimizi uzattığını söyleyebiliriz sanırım. Peki şimdi durum ne? İnternet kullanıcılarının çok büyük bir bölümü alışverişlerini internet üzerinden yapabiliyor ve online alışverişin avantajlarını sonuna kadar kullanıyorlar.

 

Kendimden örnek vereyim. Mesai saatlerim çok düzenli olmamakla birlikte genellikle 7.30 – 17.00 arası diyebilirim. İş yoğunluğu olduğunda hafta sonları da çalıştığımı belirteyim. İşin dışında ilgilenmem gereken bir eşim, ailem ve arkadaşlarım var. Tabi bir de Blog Hocam : ) Bunca yoğunluğun arasında ufak tefek market alışverişleri dışında kişisel alışverişlere pek zaman ayıramıyorum. Bu durumda da imdadıma online alışveriş siteleri yetişiyor.

 

İnternet üzerinden alışveriş yapmanın sayısız avantajı var. Bunlardan başlıcaları:

  • Mağaza mağaza, reyon reyon dolaşmakla vakit harcamaz ve yorulmazsınız. Pek çok alternatife kısa sürede ulaşır ve zamandan tasarruf edersiniz.
  • Mağazalar için açılma veya kapanma saatlerini düşünmezsiniz. 7 gün 24 saat istediğiniz mağazaya girerek alışveriş yapabilirsiniz.
  • Alışveriş merkezlerinin gürültü ve kalabalığına karışmadan oturduğunuz yerden mağaza mağaza dolaşabilirsiniz.
  • Ve en önemlisi indirim kuponları sayesinde alışverişinizi daha ucuza getirebilirsiniz.

 

Yazının devamında indirim kuponlarını kullanarak nasıl ucuza alışveriş yaptığımı anlatacağım. Aynı adımları takip ederek siz de ucuz alışverişin keyfini çıkarabilirsiniz.

 

Öncelikle KuponDünya sitesine giderek yüzlerce mağaza ve siteye ait indirim kuponlarından birini seçmek. Örneğin ben kendime bir adet ayakkabı, eşime bir adet gömlek ve anneme bir adet kazacak alacağım. Ayakkabıyı Enmoda’dan, gömleği Lidyana’dan, kazağı da DeFacto’dan almak istediğim için KuponDünyası’nda  Enmoda indirim kodu, DeFacto indirim kuponları ve Lidyana indirim kuponları bölümüne giriyorum.

 

enmoda.com indirim kuponu


Resimde gördüğünüz gibi Enmoda indirim kuponları sayfasına girdiğinizde aktif indirim kuponlarının listesini görürsünüz. Ben %20 indirim sağlayan kuponu kullanmak ve istiyorum ilgili butona basarak indirim kodunu kopyalıyorum.

 

Daha sonra DeFacto’ya giderek almak istediğim ayakkabıyı ve numarasını seçtikten sonra satın alma sayfasına geçiyorum.

 

enmoda.com indirim kuponu

 

Burada siparişimin detayları ve bunun hemen altında indirim kodu için ayrılmış bir kutu görürsünüz. Bu kutuya KuponDünyası’ndan aldığım kodu girdikten sonra uygula butonuna basıyorum. Sonuçta  229 TL tutarındaki ayakkabıya %20 (45.80TL) indirim uygulanıyor ve alışverişi 183.20 TL’ye yapabiliyorum.

 

Gördüğünüz gibi indirim kuponları sayesinde ekstra hiçbir şey yapmadan ucuza alışveriş yapabiliyoruz. Siz de ucuz alışveriş yapmak istiyorsunuz KuponDünya Mağazaları’nı ziyaret edin ve alışveriş yapacağınız sitenin ismine tıklayarak indirim kuponunu ücretsiz alın.