4 Ağustos 2014 Pazartesi
Για μια μινι - πολυπολιτισμικότητα Ποιες οι εναλλακτικές λύσεις; Μια νέα ιδέα για την Ολλανδία και, κατ’ επέκταση για την Ευρώπη του Dick Pels σε μετάφραση Βασίλη Μπογιατζή/ αναδημοσιευση απο το μη μαδάς τη μαργαρίτα
3 Ağustos 2014 Pazar
Η μετατροπή του Κοινού σε Μάζα /danger.few!!! Το επίσημο blog των happyfew
Η μετατροπή του Κοινού σε Μάζα
C. W. Mills (1916-1962) |
Blog Mutfağınızı Zorlamayın, Misafir Olarak Doyun
Bu yazı, HızlıAdam isimli blogun sahibi Bünyamin Kapıcıoğlu tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.
Geçen ay BlogHocam için yazdığım, Bloğundan Gelir Elde Edemeyenlerin Güzin Ablası başlıklı makaleden ötürü mail kutuma gelen sorulara yetişemez oldum. Dikkatimi çeken en önemli soru/sorun "Blogların spesifik olamama problemi"
Blog yazarları özellikle bu konuda destek isteyince kolları sıvadım.
Buyrun Efendim. Bu Makaleyi Yan Masadan Gönderdiler.
Önceki yazımda belirttiğim gibi: bir konuda uzman görünüme sahip ve konu dışına taşmayan bloglar daha başarılı oluyor. Bunu siz de farketmiş olmalısınız. Sebebi barizdir zaten: Otomobil bloğunda yemek tarifi yayınlamanın gayet amatörce olacağını söylediğimi hatırlıyorum. Sahip olduğunuz bloğun adını "Kişisel Blog" koyarak spesifik olmanın zincirlerini kırmaya çalışmayın. Bu sadece bir şekil kaçış olacaktır. Her ne kadar kişisel blog da olsa çok iyi anladığınız konularda yazıyor olmalısınız. Bir insan herşeyi bilemez. Bildiğini iddea edercesine her telden yazılar yazmaya kalkarsa şüphesiz "samimiyetsiz" imajı çizecektir. (Özür dilerim ama öyle malesef)
Yazacabileceğiniz birden fazla alan var ve bu alanlar birbirinden bağımsız ise ne yapmalı?
Her konu için ayrı bir blog mu açmalı? ki buna enerjiniz yetmez. Ya da her telden çalan bir blog mu yazmalı? Bu da profesyonel olmaz. Gelin bu işe bir çözüm üretelim. Dikkat ederseniz; birden fazla konuya hakim olamazsınız demiyorum. Tabiki de onlarca farklı alanda içerik üretme yeteneğiniz ve bilginiz olabilir. Tek derdim mekan ilişkisi. "Taş yerinde ağırdır" der atalarımız. Uygun taş(makale) uygun tarlaya(bloga) gönderilirse nasıl olur sizce? Tarla sahibi olmak şart mı? Değil!
Misafir Blogculuk / Misafir Yazarlık dediğimiz sistem var ve şuan okumakta olduğunuz blog (bloghocam) bu sistemin Türkiye'deki en bilinir temsilcilerinden. Blog sahibi olan Serdar bey, bu sistemi Türkiye'de işler hale getirmek için çok emek sarf etmiş. Sonuç: Gayet başarılı.
Peki Siz Misafir Blogculuğa Ne Gözle Bakıyorsunuz?
Tamam; PR değeri için önemli, Tamam; blog ağımız ve arkadaş çevremiz genişliyor. Hımm... başka parmakları göreyim??? Evet. Söylediklerinizin hepsi doğru. Neticede misafir yazarlığın hiçbir zararı olmadığı gibi bir sürü faydası var. Yine de dahasını merak edenler bu sayfadan misafir yazarlığın faydalarını öğrenebilir > Misafir Blogculuk
Durum böyleyken kendi blog konseptinize uymayan yazıları neden misafir olarak göndermeyesiniz ki?
Sizin mutfağınız o an yazacağınız konuya uygun değilse zorlamanın anlamı yok. Zaten blog konunuzla alakasız yazıları yayınlarsanız sabit takipçileriniz dahi pek fazla ilgilenmeyecektir yazınızla. Düşünsenize teknoloji bloğunu takip ediyorsunuz, sabah bir göz atayım dediniz. O da ne! "Masa örtüsü dantel örnekleri" başlıklı bir makale var. Okur musunuz? Bırakın okumayı; hayal kırıklığı yaşadığınız için küfretme ihtimalinizi bile görür gibiyim. Google amca desen zaten sevmez her telden çalan blogları. Bu durumda size organik aramalardan pek fazla ziyaretçi göndermeyecektir. Ne oldu peki? Yazmak için aç kurt gibi oturmuş fakat doyurucu sonuçlar alamamış olacaksınız. Bu yüzden bence izlenmesi gereken yol şudur:
Misafir Yazarlığı Verimli Kullanmak:
- Kendi konseptinize uymayan fakat sizin o konuda kayda değer düşüncelerinizin olduğu yazıları ilgili bloglara gönderin
- Takip ettiğiniz bloglara, en iyi üretebileceğiniz alanlardaki blogları da ekleyin, (Bu şekilde yazacağınız her farklı konu için en uygun bloga teklif gönderebilirsiniz)
- Sahip olduğunuz blogda misafir ağırlayın. (Karşılıklı çaya gitmek daha samimi ve sağlıklı olur)
- Eserlerinizi göndereceğiniz bloglar hakkında seçici olun. (En az sizin bloğunuz kadar kaliteli olmasına dikkat edin. Neticede yayın yaptığınız, misafir olduğunuz blog sizin için referans niteliğindedir)
- Misafir olduğunuz blogda yazınıza gelen yorumları takip ederek cevaplayın. (Bu davranış etkileşimi arttırır. x bloğun sabit ziyaretçisi sizin de sabit ziyaretçilerinizden biri olmak isteyebilir)
- Misafirlikte fayda yüklü makaleler hazırlayın. Çünkü kimse kendinizi ya da kayda değmez bir anınızı anlatın diye sizi ağırlamak istemez (Ropörtaj ve başarı hikayeleri hariç)
- Unutmayın. Her blog yazarı okuruna fayda sağlayacak makaleler yayınlamak ister.
- Misafirlikte kurabiyeleri cebinize atmaya çalışmayın. (Sırf ziyaretçiyi kendi bloğunuza çekmek istercesine yazılar yazmayın)
Yukarıdaki maddelere dikkat ederek bol bol misafirliğe giderseniz sonuçların herzaman lehinize işleyeceğiniz göreceksiniz. Aynı zamanda misafir olduğunuz bloğun yeni ve özgün bir makaleyi google'a indexletmesini sağlamış olacaksınız. Yani sizi ağırlayan blog yazarı da bu durumdan maximum fayda sağlamış olacaktır. Bu şekilde bloğunuz çöplüğe dönmemiş olur. Başkalarına fayda sağlamış, blog dayanışmasını desteklemiş ve sonuçlarından siz de kârlı çıkmış olursunuz. Üstelik bloğunuz spesifik olma özelliğini korurken yazılarınızı tam da hedef kitleye okutmuş olursunuz. İyi Bloglar...
Yazar Hakkında: Annemin anlattıkları ve benim hatırladıklarıma göre 5 yaşımdayken gazetedeki araba resimlerini makasla kesip biriktirirmişim. Bozuk para saymayı da yine 5-6 yaşımda öğrenmişim. Bu durum dedemin çok hoşuna gittiği için bana saydırmak üzere bozuk para biriktirmeye başlamış. Çelik kasadan bihaber olan ben, sahip olduğum bozuk paraları muhafaza edebilmek için konserve kutusuna benzeyen kumbaralardan almışım. 7 yaşımda ise oynamadığım oyuncaklarımı mahallede satarak ticarete başlamışım. O gün bugündür ticareti ve para kazanmayı severim. Gelirinizi arttıracak ve iş hayatınızda hızınıza hız katacak makaleler okumak isterseniz benim bloğuma da beklerim.