23 Kasım 2012 Cuma

(A)Sosyal Medya!

90 yıllardan başlayarak yaygınlaşan mekanikleşme çağı, gücünü gün geçtikçe kendini iyiden iyi hissettirmeye başlıyor. Önceden geliri iyi olan, hali vakti yerinde olan insanların alabildiği bilgisayar günümüzde “Almayanı döverler!” şeklini almaya başladı.

 

Peki bilgisayarı almanın amacı nedir? Genelde sebep sabittir: “Komşuda var, bizde alalım.” Çoğu baba çocuğunun baskısı yüzünden,bir psikolojik savaşa dönen “alıcam-almıyacam” olay, hanımının tavrı sonucunda almaya karar verir. Fakat, hikaye yeni başlıyordur. Tek başına bir bilgisayar günümüzde bir süs eşyasından başka bir şey değildir. Eeee kaçınılmaz son olarak “almışken interneti de alalım” denir ve eve bütün dünyanın kullandığı internette sokulur.

 

Türkiye olarak incelediğimizde %75 imiz interneti tam anlamıyla doğru olarak kullanmıyoruz. Hatta hiç kullanmıyoruz. Çünkü onu yorumlama şeklimiz doğru değil. İnterneti eğlenmek, boş vakit geçirmek, copy-paste yapmak için kullanıyoruz. Son söylediğim özellik beklide kullanma özetidir. “Biri yapmış nasıl olsa, bizde ondan yararlananlım.” Düşünce bu olunca, sanal alemin bize karşı oyunu da kötü öğreniyor.

 

Kullanmasını bilmeyenin elinde en zararsız şey bile bir dünyayı yok edebilecek güçtedir. Sanal alemde böyle bir şey. Çoğu kişide daha kullanmasını öğrenmeden onun başına geçiyor. Çevresinde kim ne yaptıysa onu yapmaya çalışıyor. Buda onu zamanla başkalaştırıyor. Günümüzün sanal alem hastalığı ise: “soysal medya”. Bir kere ortamın içine girince çıkamıyorsunuz gibi bir ortam var bu alemde.

 

Zararsız bir ortam olmasına rağmen, onu zararlı yapan etmenler her zaman olduğu gibi insan olmaktadır. Söylediğim abartılı olarak görülebilir ama bu ortamları %20-25 oranda adam akıllı kullanan bir kısım vardır. Bu ortamlara kayıt yaptırabilmek için belirli bir yaş sınırı koyulmasına rağmen çocukların yaşlarını büyülterek bu ortamlarda rahatça yer bulabilmektedir.

 

sosyal medya

Günümüzde sosyal medya ortamlarında “nasıl olsa tanınmıyorum” diyerek hakaret sınırlarının en üst seviyeye çıktığı bir ortam haline gelmekte. Peki ne yapılmalı? Madde halinde yazmak gerekirse:

 

1-Devletin geniş çaplı bir araştırama yapması gerekir.

 

2- Aileler bilinçlendirilmeli.

 

3- Okullarda internet ve sosyal medya kullanımı konusunda ders konulmalı.(Bildiğim kadarıyla var ama tam uygulanmıyor).

 

4- Küçük çocuklar belli bir yaşa kadar bu ortamdan uzak tutulmalı.

Bu işin temel unsuru “bilinçlenmek” ve “bilinçlendirmek”. Bu ortamlardı ki her türlü eylem karşılıklı. Herhangi tepki alan olay bir anda propaganda yada ticari araç olarak kullanılıyor. Birileri kazanırken birileri kaybediyor. Ama günümüzde devlet büyüklerinin bile bu ortamları yanlış kullandığını düşünürsek, gençlerimizin durumunu kestirmek hiçte zor olmayacaktır.

Yazar Hakkında: Blog  dünyasında bir 2 yılını dolduran acemi bir blogcu. Yazarken tek ve temel amacı insanlığa bir şey katabilir miyim, katabilirsem nasıl olmadır sorularını kendine sorarken hazırlanan yazılar topluluğuyla okurlarının karşında. Blogunun kapağını oluşturan Atmacanın olması tek ve temel anlamıyla insanlara benzer duygulara sahip olmasıdır. Blogun sloganı ise: "Yazdıklarım ve Yazacaklarım Atmacanın Bakışlarında Gizli..." oluşturur.
http://ruhsuzatmaca.blogspot.com/

21 Kasım 2012 Çarşamba

10 Adımda Daha Sosyal Bir Blog

Blogların, statik web sitelerine göre daha kolay ve daha zor yönlerı vardır. Kolay yönlerini düşününce akla ilk gelen şey kurulumudur. Çünkü blog kurmak, statik web sitesi kurmaktan çok daha kolaydır.  Hiç bir programlama bilgisine ihtiyacınız yoktur. Orta derecede bir bilgisayar kullanıcısı olmak, blog kurmak için yeterlidir.

Zor yanlarını düşündüğümüzde akla gelen ilk şeylerden biri ziyaretçiyle etkileşim kurma zorunluluğudur. Neden zorunluluk diyorum? Bloglar, statik web sitelerine göre daha interaktif ortamlardır. Yazdıklarınızın okunması çoğu zaman sizi tatmin etmez. Yazdıklarınıza bir karşılık, bir cevap ve paylaşım beklersiniz.

Buna kısaca blogun sosyalleşmesi diyebiliriz. Blogunuzun sosyalleşmesi hem size, hem de okuyucularınıza daha keyifli bir ortam sağlayacaktır. Sonraki yazılarınızı hevesle yazacak ve çok daha fazla motive olacaksınız.

sosyal

Peki blogunuzun sosyalleşmesi için neler yapabilirsiniz? Aşağıda tecrübelerimle sabit bazı ipuçları ve önerleri yazdım. Okuyun, uygulayın.

 

1. Düzenli Yazın

Blogunuzu sosyalleştirmenin belkide ilk şartı düzenli ve tutarlı bir şekilde okuyucuların ilgisini çekecek, onların ihtiyacını karşılayacak içerik üretmektir. Düzenli olarak içerik üretek insanların blogunuzu tekrar ziyret etmelerini ve yazılarınıza abone olmalarını sağlayacaktır. Sosyal bir blog için okuyucu kitlesi edinmek çok önemlidir.

2. Yorumları Cevaplayın

Okuycuların yazılarınıza yaptıkları yorumlara hızlı, net ve samimi cevaplar yazın. Yorumlarını dikkate aldığınızı ve onları önemsediğinizi hissettirin. Bu tavrınız okuyucunun bloga olan sadakatini arttıracak ve okuyucunuzu bir sonraki yazınızda tekrar yorum yazmaya teşvik edecektir.

3. Misafir Yazar Kabul Edin

Blogunuza misafir yazar kabul etmek okuycularınızla etkileşime geçmenin en iyi yollarından biridir. Blogunuzda misafir yazı yayınladığınızda hem sizin okuyucularınız yazıyı paylaşacak ve yorumlyacak, hem de yazınız blogunuza misafir olan kişinin çevresi tarafından okunacaktır. Böylece blogunuzun okuyucu kitlesini de genişletebilirsiniz.

4. Misafir Yazılar Yazın

Blogunuza misafir kabul etmenin yanında siz de diğer bloglara misafir olmalısınız. Misafir yazıların altında künye diyebileceğimiz “yazar hakkında” kısmında blogunuzun linki yer alır. Böylece misafir olduğunuz blogdan yeni okuyucular kazanabilirsiniz. Okuyucu kitleniz ne kadar genişlerse blogunuz o kadar sosyalleşir.

5. İnsanlara Faydalı Olun

İnsanlara neyin nasıl yapıldığını öğreten içeriklre her zaman çok okunur ve çok paylaşılır. Bu tür içeriklere gelen yorum sayısı da oldukça fazladır. İnsanlara faydalı olan içerikleri üreterek daha çok kişiye ulaşabilir, daha çok kişiyle iletişime geçebilir ve online sosyal çevrenizi genişleteblirsiniz.

6. Sosyal Medyayı Kullanın

Blogunuzun sosyalleşmesi demeksadece yorum almak demek değildir. Blogunuza ait Facebook, Twitter, Google+ hesaplarında aktif olun ve okuyucularınza o platformlarda da destek verin. İnsanlar sosyal medyada kendilerini çok daha rahat hissediyorlar. Orada kuracağınız ilişkileri blogunuza kolaylıkla aktarabilirsiniz.

7. Liste Yazıları Yazın

Okuyucularınızın yazınıza yorum yazması, sosyal medyada paylaşması ve size geri dönüşümde bulunması için o yazıyı rahatlıkla okuması gerekir. Bunun için kocaman metin blokları oluşturak yerine maddelerden ve listelerden yararlanın. Bu tür yazılar okuyucunun ilgisini çektiği gibi okuyucuyu, yazıya fikir yazma konusunda da teşvik eder.

8. Çeşitli İçerik Türleri Üretin

Sürekli aynı türde içerikler üretmek hem sizi hem de okuyucuyu sıkar. Onlara yenilikler sunun. Görsellerden , videolardan ve ses kayıtlarından yararlanın. Başka yazılara link verin. Bu tür değişiklikler okuyucunuzla sosyalleşmenize yardımcı olacaktır.

9. Soru Sorun

Sosyalleşmek deyince akla gelen ilk şeyi sona bıraktım. Soru sormak. Blogunuzda çeşitli anketler düzenlemek ve yazılarınızın sonunda çeşitli “call to action”lar sunmak sosyalleşmenin en basit yollarıdır.

10. Markalaşın

Sadece blog olmayın, markalaşmaya çalışın. Size özel bir logonuz, tasarımınız ve sloganınız olsun. Markalaşmak akılda kalmanızı ve hakkınızda daha çok konuşulmasnı sağlar.  Profesyonel görünmek iyidir!

 


Benim blogumu sosyalleştirmek için uygulamaya çalıştığım yöntemler bunlar. Ne kadar başarılı olduğum tartışılabilir ama ben mevcut duumdan oldukça memnunum.

19 Kasım 2012 Pazartesi

Analytics: Trafik Kaynakları Ve Anahtar Kelimeler

Google Analytics kullanımına ait bilgiler vermeye devam ediyorum. İlk yazımda fazlaca karıştırılan Ziyaret - Ziyaretçi – Sayfa Gösterimi verilerini açıklamıştım. Bu yazıda da trafik kaynakları ve anahtar kelimelerden bahsedeceğim.

 

Google Analytics’in “Trafik Kaynakları” sekmesi site yöneticilerinin en sık ziyaret ettiği sekmelerden biridir. Burada sitenize hangi kaynaktan kaç kişinin geldiğini, sitenizin hangi sayfasına geldiğini, Google’da hangi aramalardan sitenize geldiğini görebilirsiniz.

 

Genel olarak 3 tür trafik kaynağı vardır. Bunlar; doğrudan trafik, yönlendirme trafiği ve arama trafiğidir. İsterseniz bunların ne anlama geldiğinden kısaca bahsedeyim.

 

1. Doğrudan Trafik: Sitenize direkt yapılan ziyaretleri kapsar. Tarayıcının adres satırına sitenizin adresini yazark siteniz ziyaret edildiyse, tarayıcının sık kullanılanlar listesinden doğru siteniz ziyaret edildiyse veya tarayıcının açılış sayfası olarak sizin siteniz ayarlanmışsa, bu ziyaretler Google Analytics tarafından doğrudan trafik kabul edilir.

 

2. Yönlendirme Trafiği: Başka bir site aracılığıyla sitenize yapılan ziyaretleri kapsar. Bir siteyle link veya banner değişimi yaptıysanız, başka bir siteden her hangi bir yazınıza link verildiyse, bir sitenin kenar çubuğunda bannerınız varsa veya bir sitenin blogrollunda yer alıyorsanız, buralardan gelen ziyaretler Google Analytics tarafından yönlendirme trafiği kabul edilir.

 

3. Arama Trafiği: Arama motorları aracılığıyla sitenize yapılan ziyaretleri kapsar. Google, Bing, Yahoo, Yandex, Conduit, Ask gibi arama motorlarında yapılan bir aramada sonuçlar arasında sizin siteniz de varsa ve aramayı yapan kişi o sonuca tıklayarak sitenizin her hangi bir sayfasına girş yapıyorsa, Googl Analytics bunu arama trafiği kabul eder.

 

 

Bloguma Hangi Kelimeleri Arayarak Gelmişler?

 

Hatırlarsanız Google ve Arama Sorguları başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıyı yazarken Google Analytics’in arama sorgularını gösterme özelliğinden faydalanmıştım. Siz de blogunuza hangi arama sorguları sonucu ulaşıldığını görebilirsiniz.

 

Google Analytics’te Trafik Kaynakları > Arama > Organik yolunu takip ettiğinizde anahtar kelimelerin olduğu sayfa açılacaktır. Bu sayfada en çok trafik gönderen anahtar kelime olarak muhtemelen (not provided) diye bir şey görecekseniz.Öncelikle bunun ne olduğunu açıklayayım.

 

analytics-arama

 

(not provided) Nedir?

18 Ekim 2011 tarihinde Google, resmi blogunda yaptığı açıklama ile gizlilik ve güvenlik açısından, Google hesabın giriş yapan kullanıcıların yaptığı aramaları paylaşmıyor ve bunları (not provided) olarak tek başlık altında gösteriyor.

 

 

Hangi Anahtar Kelime Hangi Sayfaya Yönlendirmiş?

 

Size faydalı bir ipucu vermek istiyorum. Anahtar kelime raorlarında hangi anahtar kelime sitenize girildiğini kolayuca görebiliyorsunuz. Peki o anahtar kelimenin ziyaretçiyi hangi yazınıza yönlendirdiğini görmek ister misiniz?

 

analytics-keyword

 

Anahtar kelime raporlarının olduğu asyfada ikincil boyut olarak Açılış Sayfası’nı seçtiğinizde anahtar kelimelerin ziyretçiyi hangi sayfaya yönlendirdiğini görebilirsiniz.Bu özellik sayesinde (not provided) olarak gizlenen anahtar kelimeleri de tahmin edebilirsiniz.

 

analytics-not-provided

 

Benim trafik kaynakları ve anahtar kelimeler ile ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Merak ettiğiniz ve öğrenmek istediğiniz şeyleri sorarasanız detaylı bir yazıyla yardımcı olmaya çalışırım.

16 Kasım 2012 Cuma

Blog Yazarları İçin Sosyal Medya Tavsiyeleri

Sosyal medyanen gelişimi tüm hızıyla devam ediyor. İnsanlar sosyal medyadan kopmak istemiyor ve sürekli online kalmak istiyorlar. İnternette sürekli bir veri alışverişi var. Peki blog yazarları sosyal medyayı nasıl kullanmalı?

Artık ziyaretçileri arama motorlarından çekmek kadar sosyal ağlardan çekmek de önemli. Çünkü hatırı sayılır bir kitle sosyal ağlarda sürekli etkileşim içinde.

 

sosyal medya

 

İşte blog yazarlarının sosyal medya için yapmaları gerekenler:

 

- Sosyal medya hesaplarınızı açın: Sosyal ağ hesaplarınızı açın. Profil ve kapak fotoğraflarınızı iyi seçin. Sosyal ağ hesaplarınızı aktif olarak kullanın.

 

- Blogunuzun görünür bir yerine sosyal medya ikonları koyun: Bu ikonlara da sosyal medya hesaplarınızın linklerini ekleyin.

 

- Yazılarınızın altına sosyal medyada paylaş butonları ekleyin: Ziyaretçiler yazınızı beğenip arkadaşlarıyla paylaşmak isteyebilirler. Bunun için yazılarınızın altına tweetle, facebookta paylaş, Pin It, +1le gibi seçenekler ekleyin.

 

- Eğer bir LinkedIn hesabınız varsa profilinizdeki web siteleri kısmına site linkinizi ekleyin.

- Yazılarınızı sosyal ağ hesaplarınızda paylaşın: Böylece takipçileriniz sizin tweetinizi retweetleyebilir, gönderinizi paylaşabilir. Sizde yeni okuyucular kazanırsınız. Ancak yazılarınızın linklerini mutlaka bit.ly gibi link kısaltma servislerinde kısaltın. Çünkü kullanıcılar uzun URL'lerden hoşalanmazlar.

 

- Diğer bloggerlarla etkileşim içinde olun: Birbirinizi düşman olarak görmeyin. Eğer onların yazılarının linklerini paylaşırsanız bu size ekstra ziyaretçi olarak geri döner. Twitterda diğer blog yazarlarını takip edin, facebookta sayfalarını beğenin.

 

- Google'ın feedburner aracına üye olun:  Böylece kullanıcıların mail adreslerine yazdığınız yazı direkt gönderilir.

 

- Sosyal ağlardaki takipçilerinize sorular sorun: Örneğin sitenizde nelerin değişmesini istediklerini sorabilirsiniz.

 

Tüm bunları uyguladığınızda sosyal medyayı aktif kullanan bir blog olacaksınız. Peki bunlar size ziyaretçi getirecek mi? Yazdığınız her tweeti gören kişilerin sitenize geleceğini düşünmeyin. Sizde gördüğünüz her linke tıklıyor musunuz?

 

Sosyal ağlardan çok fazla ziyaretçi alamıyorsanız üzülmeyin. Sosyal ağları aktif bir biçimde kullandıkça takipçileriniz artacaktır. Böylece daha fazla ziyaretçiniz olacaktır. Ancak mutlaka sabretmelisiniz.

 

Bol ziyaretçili bloglar.

 

Yazar Hakkında: Bu yazı;  blogculuk, sosyal medya, internet ve yaşam konularında yayın yapan yorumlasak.net 'ten Selçuk Duran tarafından yazılmıştır.

14 Kasım 2012 Çarşamba

Analytics Verileri: Sayfa Gösterimi - Ziyaret - Ziyaretçi

Acemiler için Google Analytics rehberi başlıklı yazımda Analytics kullanımı ile ilgili bazı dersler ve örnekler vereceğimi söylemiştim.Yavaş yavaş bunlara başlamanın zamanı geldi sanırım.

İlk olarak çok karıştırılan bazı önemli terimlerden ve bunlar arasındaki ilişkiden bahsedeceğim.

 

Sayfa Gösterimi

Sitenizdeki sayfaların kaç kez görüntülendiğini belirten metriktir.Bir kişi sitenize girdikten sonra bulunduğu sayfayı yeniler veya o sayfadan sitenizdeki başka bir sayfaya geçiş yaparsa, sayfa gösterimi olarak sayılır.

 

Ziyaret

Sitenizi giren kişilerin açtığı oturum sayılarıdır.Bir kişi sitenize girdikten sonra ziyaret olarak algılanır ve o kişinin yarım saat için siteye tüm girişleri o ziyaretin bir parçası olarak kabul edilir.Aynı kişinin birden fazla ziyaret gerçekleştirmesi için yarım saat boyunca o sitede hiç bir hareketininolmaması gerekir.

Ziyaretçi

Sitenizi ayrı kimlikle giren benzersiz kullanıcıların sayısını gösteren metriktir. Aynı gün içinde aynı kullanıcının başlattığı tüm oturumlar tek bir ziyaret olarak toplanır, ancak iki veya daha fazla sayıda farklı ziyareti gösterebilir. 

Sayfa Gösterimi – Ziyaret – Ziyaretçi Arasındaki İlişki

Bu  metrik arasındaki ilişkiyi daha kolay anlamanız için şöyle bir grafik oluşturdum.


ziyaret-ziyaretci
Bir kişinin aynı gün içinde sitenize 2 kez girdiğini farzedelim.İlk girişinde 3 yazınızı, ikinci girişinde ise 2 yazınızı okumuş diyelim.Bu durumda veriler şu şekilde olacaktır:

- Ziyaretçi  sayısı  : 1
- Ziyaret sayısı     : 2
- Sayfa gösterimi : 5

Gogle Analytics verilerinde her zaman geçerli olan kural şudur:

 

Sayfa Gösterimi > Ziyaret Sayısı > Ziyaretçi Sayısı

 

Google Analytics ile ilgili bilgiler ve ufak dersler vermeye devam edeceğim. Bana yardımcı olmak isterseniz Google Analytics’in hangi özellikleri konusunda anlatım istediğinizi yazabilirsiniz.