10 Eylül 2012 Pazartesi

Blogger İçin Son Tweetler Eklentisi

Bu yazıda paylaşacağım widget aslında yeni bir widget değil.Daha önce paylaştığım ve son tweetlerinizi gösteren widgetta kulanılan scriptin aynısı.Tek fark görünümünde yani stillerde.Eklentinin görüntüsü şu şekilde:

 

Son Tweetler

Bu eklentiyi blogunuzda kullanmak için aşağıdaki kodları kendinize göre düzenledikten sonra HTML/JavaScript gadget olarak eklemeniz yeterli.

 

<style>.tweetboxbg1 {background: #017398 url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisYMS_aU848aak2aZhY8XaqoTPa21nhG6dmWccUBPoYaPPbx6_EOhE-NJrecVwHsES-duxG_HSa5wS8_eN4052UtVgv56qM1Y4VFuXHidXtyUPNnGrjb2bHS_uVzboxaoyO6BE0U-m95QA/s400/twitterboxbg1.png) no-repeat;padding: 101px 3px 3px 3px;border-radius: 5px;}#twitter_update_list {color:#fff;font-size:13px;font-weight:normal;}#twitter_update_list a {color:#42a9cc;text-decoration:none;font-size:14px;font-weight:bold;}#twitter_update_list li {border-bottom: 1px dotted #fff;}</style>
<div class="tweetboxbg1"><ul id="twitter_update_list"></ul></div><script src="http://twitter.com/javascripts/blogger.js" type="text/javascript"></script>
<script src="http://twitter.com/statuses/user_timeline/bloghocam.json?callback=twitterCallback2&count=5" type="text/javascript"></script>

 

Değiştirmeniz gereken yerler:

  • bloghocam yazan yere kendi Twitter kullanıcı adınızı yazın.
  • 5 yazan yere göstermek istediğiniz tweet sayısını yazın.

 

Bu arada Twitter’da blog yazarlığı, SEO, kişisel gelişim, girişimcilik, dijital pazarlama gibi konularda düşüncelerimi okumak, beğendiğim ve faydalı gördüğüm linkleri almak, blogum ile ilgili gelişme ve duyurulardan hsberdar olmak istiyorsanız beni Twitter’da takip edebilirsiniz.

7 Eylül 2012 Cuma

Misafir Yazı Göndermek İsteyenlere Hatırlatma

Son zamanlarda misafir blogculuğa olan ilgiden çok memnunum.Bugüne kadar 13 adet misafir yazı yayınladım blogda.Özellikle Blog Hocam’a misafir olduğunuzda neler kazanacağınızı bir örnekle açıkladığım yazıdan sonra yazı gönderen kişi sayısı oldukça arttı.Ancak insanlar sanırım misafir blogculukla ilgili yazdığım yazıları veya hazırladığım mini e-kitabı okumadıkları için ısrarla alakasız ve kendi bloglarında yayınladıkları yazıları gönderiyorlar.Artık bu yazıyı yazmak umumi bir ihtiyaç haline dönüştü.

 

Misafir

 

Blog Hocam’a Uygun Konularda Yazın

 

Blog Hocam’ın okuyucu kitlesinin çok büyük bölümü blog yazarlarından oluşuyor.Dolayısıyla yazacağınız yazı blog yazarlarını ilgilendiren bir konu olmalı.

 

Gelen mesajlarda “bana bir konu söyle, o konuda yazayım” gibi şeylerle de karşılaştım.Misafir blogculukta böyle ısmarlama yazı söz konusu değildir.

 

Ayrıca insanların kolayına geldiği için bir temayı veya eklentiyi tanıtan yazılar gönderiyorlar.Bu tür yazıları da kabul etmediğimi belirteyim.

 

Kendi Blogunuzdaki Bir Yazıyı Göndermeyin

 

İşte en sık karşılaştığım olay bu.Kendi blogundaki bir yazıyı “al bu yazıyı misafir yazı olarak yayınla” şeklinde çok mesaj alıyorum.Misafir blogculuk başka bir blog için içerik üretmektir.Bana gönderdiğiniz yazı daha önce başka bir yerde yayınlanmamış olmalı.Ayrıca yazıyı bana gönderdikten sonra tüm kullanım hakları bana geçtiğinden benden sonra da başka bir yerde yayınlamamalısınız.

 

5 Dakikada Yazdığınız Yazıları Göndermeyin

 

Kimseyi zorlamamak için karakter veya kelime sınırı belirtmiyorum ama bu, hiç özenmeden, kısa ve düzensiz yazıları kabul ettiğim anlamına gelmiyor.Diğer yazılarıma bir göz attığınızda ortalama hangi uzunluklarda ve ne şekilde yazdığımı görebilirsiniz.Ayrıca referans olması açısından yayınladığım diğer misafir yazıları da inceleyebilirsiniz.

 

Hayır Cevabına Hazırlıklı Olun

 

Birebir sohbet ettiğim arkadaşlar bilirler, insanları kırmaktan çok korkarım.Ama bu gönderilen her yazıyı kabul edeceğim annlamına gelmiyor.Okuyucularıma bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kaliteli içerik sunmak istiyorum.Bunun için yazısının kalitesini yeterli görmeyerek yayınlamadığım kişiler lütfen ısrarcı olmasınlar ve neden sorusunu sormasınlar.

 

Misafir Yazılarınızı Bekliyorum

Bu yazıda yaptığım hatırlatmaları dikkate alarak yazacağınız misafir yazılarınızı bloghocam@gmail.com adresine bekliyorum.Size neler kazandırdığını gördükten sonra misafir blogcu olmak bir alışkanlık haline gelecektir.Bundan eminim.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Antalya'da Jaws Görüldü

Geçtiğimiz günlerde Antalya Konyaaltı Plajı'nda kurduğu açık hava sinemasında, 150 şanslı gencturkcell'liye deniz üzerinde Jaws filmi gösterimi yapan gnçtrkcll, organizasyonun başarıya ulaşması üzerine yeni arayışlara yöneldi. Gelen istekler doğrultusunda, bir sonraki gösterim için Rambo filmi üzerinde duran gencturkcell yetkilileri, açık hava sinemasını bu sefer Isparta Dağ Komando Okulu'nda düzenlemek için kolları sıvamış durumda.

"Atmosfer önemli"

Yeni projeleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için basın mensuplarının karşısına çıkan gencturkcell etkinlik temsilcisi Mehmet Ali, Antalya'daki organizasyon için gelen olumlu tepkilerin kendilerini bu tip organizasyonları çoğaltmaya ittiğini belirtti. Filmlerin gerçeğe yakın atmosferde izlenmesinin seyirciler için 3 boyutlu sinemadan bile daha etkili olduğunu vurgulayan Mehmet Ali, "Jaws gösterimin ardından çok sayıda mail aldık. Top Gun filmini Hava Harp Okulu’nda, Batman filmini Batman ilimizde hatta Yüzüklerin Efendisi'ni Orta Dünya'da izlemek isteyen pek çok üyemiz oldu. Ancak biz en sonunda Rambo'da ve Isparta Dağ Komando Okulu'nda karar kıldık" diyerek, karar alma sürecinde yaşadıklarını özetledi.

Filme katılım şartları

Dağ Komando Okulun'da Rambo'yu izleme fırsatını yakalamak için üyelerin bazı şartları da yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Ali, "Amacımız film gösterimi sırasında herkesin Rambo'nun neler yaşadığını en iyi biçimde hissetmesi" derken, katılım koşulları hakkında şu bilgileri verdi "Isparta'ya gelmek isteyen gencturkcelli arkadaşlarımız, öncelikle tam teşekküllü bir hastaneden alacakları 'askerliğe elverişlidir' raporu ile en yakın askerlik şubesine kayıt yaptırmak zorundalar. Ardından da 2 aylık bir eğitimden geçirilerek her türlü şartta film izleyebilir hale gelecekler. Umuyoruz ki, hepsi aslanlar gibi gelip filmlerini izleyip sağ salim evlerine dönecekler..."

“Devrecilik yok…”

Son olarak, organizasyonda kesinlikle devrecilik diye bir şeye yer olmadığını sözlerine ekleyen Mehmet Ali, "Bizde devrecilik yok, sıracılık vardır. Kim kampanyadan faydalanmak için daha önce sms atarsa, gelir paşalar gibi filmini izler" şeklindeki sözleriyle Rambo izlemek isteyenlere önemli mesajlar verdi.



Bir bumads advertorial içeriğidir.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Röportaj Deneyimimden Kalanlar

Daha önce 4-5 kişi benimle iletişime geçip röportaj yapma isteklerini yazmışlardı.Sordukları sorulara samimi cevaplar vermeye çalışmıştım.Blogum için ilk röportajımı ise yeni tanıştığım arkadaşım Hayat ile yaptım.Bu deneyimden çıkardığım ders ise şuydu: Soru sormak, cevap vermekten çok daha zor.

 

Röportajlar hem trafik, hem network, hem de blogunuzda çeşitlilik yaratması açısından iyi bir fırsat olabilir ama doğru soruları soramaz ve beklediğiniz cevapları alamazsanız bu işi elinize yüzüne bulaştırabilirsiniz.

 

Ben ne kadar başarılı oldum bilmiyorum ama edindiğim deneyimden yola çıkarak röportaj yapmak isteyenlere bazı tavsiyelerim olacak.

 

Röportaj

 

Hedef Kitlenize Odaklanın

 

Bu röportajı okuyucularınız için yaptığınızı unutmayın ve sorularınızı hazırlarken hedef kitlenizi ilgilendirecek türde sorular sormaya özen gösterin.Örneğin bir programlama blogunuzun olduğunu ve programlamacı biriyle röportaj yaaptığınızı düşünelim.Okuyucu kitlenizin de programcılar olduğunu düşünürsek merak edecekleri sorular programlama konusunda kendini nasıl geliştirdiği, hangi programlama dillerini bildiği, önerdiği kaynaklar, yazdığı programlar gibi şeylerdir.Çok az kişi en sevdiği rengi veya dinlediği müzik türünü merak eder.

 

Röportaj İçin Sebebiniz Olsun

 

Röportajı neden yaptığınızı bilmek, temel bir konunuz olduğu anlamına geliyor.Kendi yaptığım röportajı örnek vereceğim.Hayat’la röportaj yapmamın bir nedeni vardı.Kendisi blogu sayesinde yeni bir kariyer fısatı yakalamıştı ve bu okuyucularıma ilham verecek bir olaydı.Dolayısıyla röportajın esas konusu bloglar ve kariyer fırsatları idi.Tüm sorularımı da bu konu çervresinde yönelttim.

 

Görsel Öğeler Kullanın

 

Tüm blog yazılarınızda görseller kullanarak yazıya renk katmanızı fırsat buldukça tavsiye ediyorum.Röportajda da aynı tavsiyede bulunacağım.Röportajın arasına mutlaka ufak görseller ekleyerek hem okuyucunun dikkatini çekin hem de içeriğinize renk katın.Ne gibi görseller kullanabilirim diye soracak olursanız röportaj yaptığınız kişiye ait bir fotoğraf veya o kişinin bir web sitesi varsa o siteye ait bir ekran görüntüsü olabilir.

 

Giriş Paragrafı Yazın

 

Röportajın başlangıcında size ait bir paragraf olsun.Bu paragrafta röportaj yaptıınız kişi hakkında fikirlerinizi, izlenimlerinizi, röportajın konusuyla ilgili görüşlerinizi yazabilirsiniz.Ayrıca bu paragrafta röportaj yaptığınız kişi hakkında kısaca bilgi verebilirsiniz.

 

Söz Sizde

Röportaj yapmak blogunuza içerik açısından çeşitlilik kazandıracak ve online çevrenizi genşletmenizi sağlayacak eğlenceli bir olaydır.Siz yaptığınız veya okuduğunuz röportajlarda nelerin olmasına/olmamasına dikkat edersiniz?

31 Ağustos 2012 Cuma

Blogunuzun Başarısını Nasıl Ölçersiniz?

Blogunuz sizce başarılı mı ya da ne kadar başarılı? Buna nasıl karar verebilirsiniz? Blogunuzun başarısını ölçümlemenin ne gibi yolları vardır? Bir blogu başarılı kılan kriterler nelerdir? Sizlerin de katılımı olursa bu konuyu biraz tartışmak isterim.

 

Başarı

 

Başarı = Hit midir?

 

Bloglarda başarı deyince blogcular arasında akla ilk gelen şey günlük/aylık hit oluyor.Yani ziyaretçi sayısı.Peki hitin ne kadar yükse o kadar başarılımısın gerçekten? Kesinlikle hayır.Hitiyle övünen bloglara bakarsanız ( bir kısmı ) Google aramalarından ziyaretçi çekmek için gündemdeki her soruya ait hazır yanıtları yayınladıklarını görürsünüz.Yani içerik üretmezler.Hazır bilgiyi çoğaltarak kullanarak.Tamam aramalardan günde 3-5 bin hit aldınız, bravo.Peki bu ziyaretçilerin kaçını blogunuzda tutabiliyor ya da kaçını okuyucuya dönüştürebiliyorsunuz? ( CTR ya da Engagement Rate dediğimiz şey ) Bu durumda arama motoru için içerik yayınlayan 5bin hitli bir bloga göre okuyucuları için içerik üreten ve etkileşim oranı  çok daha yüksek olan bir kişisel blog, günlük 500 hiti olmasına rağmen bence çok daha başarılıdır.

 

Bence Başarı

 

Evet ziyaretçi sayısı, abone sayısı, yorum sayısı, takipçi sayısı, pagerank, alexa rank gibi şeyler bir blog için önemli şeyler olabilir ama benim için başarı kriteri asla değildir.Ben blogumun başarısını koyduğum hedeflere ne kadar yaklaştığımla ölçerim.

 

Blogumu ilk oluşturduğumda kendime bir hedef koyarım.1 yılda 100 abneye ulaşmak gibi.1 yıl sonunda koyduğum bu hedefe ulaşabildiysem kendimi ve blogumu başarılı sayarım.Devamında yeni ve daha büyük hedefler koyarım.Bu benim başarı grafiğimi arttırma isteğimdir.

 

Söz Sizde

Sizce bir blogu başarılı kılan kriterler nelerdir? Bir blogun başarılı olup olmadığına nasıl karar versiniz? Kendi blogunuzun ve Blog Hocam’ın başarılı olduğunu düşünüyormusunuz? Neden? Fikirlerinizi yazarsanız sevinirim.