Bir blogun oluşma süreci hangi konuda blog yazacağınızı bumlmakla başlar.Sevdiğiniz, ilgi duygunuzduğunuz ve hakkında bilgi sahibi olduğunuz bir konu bulmak zor olmasa gerek.Konuya karar verdikten sonra sıra blogunuza bir isim bulmaya gelir.Biraz yaratıcı, biraz da şanslı iseniz blogunuzun ismine de rahatlıkla karar verebilrsiniz.Sıra blogunuzu oluşturmaya geldiğinde imdadınıza Blogger yetişir.Blogger ile ücretsiz ve kolayca kendi blogunuzu oluşturabilirsiniz.Blogunuzu da oluşturduktan sonra sıra yazı yazmaya gelir.
Buraya kadar her adımı kolayca geçebilirsiniz ancak blogunuzu içerik oluşturmak yani blog yazısı yazmak sandığınız kadar basit değildir.Ziyaretçilerinizi etkilemek ve blogunuzun popüleritesi arttırmak için kullanabileceğiniz en etkili silahınız blog yazılarınızdır.İşte bu yüzden yazılarınızı yazarken dikkat etmeniz gereken çok şey var.Aşağıda blog yazıarınızı yazarken kaçınmanız gereken davranışlardan bahsettim.
Dikkat Dağıtıcı Şeylerlerle Meşgul Olmak
Blog yazısı yazarken bir yandan da başka şeylerle ilgilenmeye çalışmak yazınıza odaklanmanızı engelleceği için cümle bütünlüğünü korryayamama, yazım hataları, anlatılmak istenen şeyin doğru anlatılamaması gibi yazınızın kalitesini düşürecek sonuçlar doğurabilir.
Blog yazısı yazarken MSN ve benzeri anlık mesajlaşma programlarını kapatın.Yazınızı yazarken bir yandan da televizyon izlemek ya da telefonla konuşmak gibi davranışlardan kaçının.
Arama Motorları İçin Yazmak
Arama motoları ( özellikle Google ) bloglar için en önemli trafik kaynağıdır.Örneğin benim blogumu ziyaret edenlerin %80’e yakını Google aramalarından Blog Hocam’a ulaşmaktalar.Bu orana ulaşmak için elbette uygulamanız gerekenm bazı temel SEO yteknikleri var ancak SEO demek, sadece arama motorları için yazmak değildir.Zaten son Google algoritma güncellemelerini incelediğinizde kullanıcı dostu, kaliteli ve özgün içeriğin ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz.
Blog yazılarınızı yazarken okuyucularınız için yazın.Eğer oyazınızı okuyucalırınız beğenirse Google’da beğenecektir zaten.SEO hastalığına kapılıp yazılarınızı anahtar kelime çöplüğüne dönüştürmeyin.
Görsel Öğeleri Kullanmamak
Yazınızı açan bir ziyaretçinin baştan aşağı düz yazı şeklinde yazılmış 500 kelimelik bir yazı ile karşılaştığında o yazıyı okumadan kapatması çok yüksek bir ihtimaldir.Yazdığınız yazı ne kadar kaliteli olursa olsun onu düz yazı şeklinde yazmak tüm emeklerinizi heba edebilir.
500 kelimelik bir yazıyı tek bir blok halinde yazmak yerine 100 kelimelik 5 blok halinde yazmak, listelerden, biçimlendirmelerden, fotoğraf ve videolardan yararlanmak yazınıza zanginlik katarak okunma oranını arttıracaktır.
Blog yazılarınızda görselleri kullanmanın yazıya zenginlik ve hareket katmak dışında önemli bir faydası daha vardır.Görselleri SEO uyumlu yaparsanız, görsel aramalardan da yazınıza ziyaretçi gelmesini sağlayabilirsiniz.Bu yüzden yazılarınızda mutlaka görsel öğeler kullanın.
Farklı Bir Ton Kullanmak
Bir blog yazarının yazılarında kullandığı bir uslup, bir ton vardır ve bu tonu tutarlılık göstermelidir.İlk blog yazısında okuyucularına nasıl hitap ediyorsa diğer yazılarında da aynı hitap şeklini kullanmalıdır.
Blog yazıarınızda kullanacağınız tonu belirlerken okuyucu kitlenizi dikkate alın.Örneğin akademisyen ve çalışan kesime hitap eden bir blog yazıyorsanız yazınızda “selam millet” demeniz oldukça abes olur.
Yazıyı Bitirir Bitirmez Yayınlamak
Yazını yazdıktan sonra hemen gönder tuşuna basıp blogunuzda yayınlıyorsanız hata yapıyorsunuz.Acaba yazınız gerçekten yayınlamaya hazır mı? Bundan emin olmak için yazınızı en az 1 kez okuyun.Yazım yanlışları, anlam bozuklukları, hatalı linkler olup olmadığını kontrol edin.
Hatta size önerim bir checklist oluşturmanız ve yazınızı yayınlamadan önce mutlaka bu cheklistteki tüm maddelerin yanına tik işareti koyduğunuzdan emin olmanız.