Blogların popülaritesi ve kalitesi arttıkça markaların yaklaşımlarında da olumlu yönde değişimler oldu. Artık bloggerlara özel yarışmalar ve etkinlikler düzenleniyor, bloglara sponsor olunuyor.
Sizlere yine harika bir etkinlikten bahsetmek istiyorum. Bloggerlara gereeken önemi ve değeri veren markalardan biri olan Deriza.com bloggerlar arasında bir yarışma düzenliyor. Fakat bu yarışmanın diğerlerinden çok önemli bir farkı var. Bu yarışmada kaybeden olmayacak. Yarışmaya katılan herkese ödül verilecek. Merak ettiniz mi? Hemen detaylara geçeyim.
Bahsettiğim bu yarışma bloglar arsında yspılacak bir yarışma. Aşağıda yer alan şartları katılan tüm legal bloglarla yarışmaya katılabilirsiniz. Yarıma sonnunda verilecek ödüller şu şunlar:
- Yarışmada birinci olan bloga tablet bilgisayar.
- Yarışmada ikinci olan bloga unisex deri çanta. - Yarışmada üçüncü olan bloga bay/bayan deri cüzdan.
- Yarışmaya katılan tüm blog yazarlarına Deriza.com’dan 50 TL değerinde indirim çeki.
İlk 3 blog nasıl belirlenecek?
Öncelikle finale kalacak olan 10 blog juri tarafından seçilecektir. Daha sonra verilecek olan hediyeler finale kalan 10 blog içerisinden random.org üzerinden yapılacak çekilişle sahiplerini bulacak.
Yarışmaya katılım şartları neler?
1. Blogunuzda Deriza.Com ürünlerinden birtanesini tanıtmanız gerekmektedir.
Yazınızın başlığını istediğiniz gibi atabilirsiniz ancak başlığın başında ortasında veya sonunda #derizaileblogla hashtagı olması gerekmektedir.Yazınızın ilk bölümünde yarışma ve ödülleri hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra, tanıtım yazınızın içeriğinde tanıtmaya karar verdiğiniz ürünün kategorisi hakkında bilgi verdikten sonra ( mesela bayan deri ceket modellerimizden birtanesini tanıtmaya karar verdiniz öncelikle yazınızın başında deri ceketler hakkında bilgi vermelisiniz) deriza.com’dan herhangi bir ürünü ( Sitedeki istediğiniz kategoriden , istediğiniz bay veya bayan ürününü tanıtabilirsiniz. İster bir deri mont, ister bir deri anahtarlık, çanta, cüzdan , kemer ne isterseniz. ) bloğunuzda tanıtmalısınız. Tanıtım yazınız en az 200 kelime olmak zorundadır ve tanıttığınız ürünün linkini yazı içerisinde tıklanabilir ve herkese açık bir şekilde koymanız gerekmektedir. Tanıtmış olduğunuz ürünün linkini isterseniz açık bir URL şeklinde , isterseniz ürünün adının altına anahtar kelime şeklinde koyabilirsiniz.
2. Tanıtım yazınızın sonuna aşağıdaki notla beraber linki eklemeniz gerekmektedir.
3. Yazmış olduğunuz tanıtım yazısını bloğunuzun facebook sayfasında ( sayfanız yoksa kişisel facebook profilinizde herkese açık bir şekilde ) #derizaileblogla hashtagı ile beraber paylaşmalısınız.
4. Instagram hesabınızdan @derizacom etiketi ve #derizaileblogla hashtagı kullanarak tanıtımını yaptığınız ürünün fotoğrafını paylaşmalısınız. ( İnstagram hesabı olmayanlar twitter üzerinden aynı şekilde paylaşımı yapmak zorundadır. )
5. Blogunuzun en az 1 aydır yayında olması gerekmektedir. Sadece bu yarışma için oluşturulan paravan bloglar değerlendirilmeye alınmayacaktır.
6. Başvurunuzun geçerli olması için sosyal medya paylaşımlarınızın linklerini yazı linkiniz ile beraber derizaileblogla@gmail.com adresine e-mail atmalısınız.
Etkinlik Takvimi
- Yarışma başlangıç tarihi : 31.03.2014
- En son yazı girilmesi gereken tarih : 29.04.2014
- Çekiliş Tarihi ve kazananların duyurulacağı tarih : 30.04.2014
Etkinliğin kazananları Deriza.com facebook sayfası ve google+ sayfasından duyurulacaktır. Deriza sosyal medya hesaplarını takip etmeniz önerilir.
Mobil teknolojinin hayatımızdaki rolü giderek artıyor. Google Analytics’de geçen senenin istatistikleriyle bu senenin istatistiklerini karşılaştırırken mobilden ziyaret oranında ciddi artış olduğunu farkettim. Özellikle iPad ve iPhone ile yapılan ziyaretler gün geçtikçe artıyor. Üstelik bu istatistiğin Blog Hocam’a özel bir durum olduğunu düşünmüyorum. Artk insanlar interneti kullanmak için tablet ve akıllı telefonlar gibi ergonomik, pratik cihazları tercih ediyorlar.
Bu teknolojilere çok uzak olan ben, iPhone ve iPad gibi cihazlardan nasıl blog okunduğunu ya da yazıldığını çok merak ederek ofisteki mesai arkadaşlarımdan rica ederek 1-2 gün kullandım. Tabi işin ucunda cihazları bozmak da olduğu için bir blogger olarak hemen Apple ürünleriyle ilgili faydalı bir blog var mı diye araştırdım ve buldum da.
Apple Rehber isimli blog sayesinde iOS nedir, uygulama nereden ve nasıl indirilir gibi konularda bilgi sahibi oldum.
Hazihazırda Apple ürünleri kullanan veya kullanmayı düşünen çok sayıda blogger olduğunu biliyorum. Emin olun iPhone ve iPad ile blog yazmak, blog okumak kadar keyifli de. App Store’dan ücretsiz indirebileceğiniz Blogger uygulaması sayesinde hem iPhone’dan hem de iPad’den blogunuzu yönetebiliyorsunuz.
iOS Blogger uygulaması ile yapabilecekleriniz:
- Yeni bir post oluşturarak yayınlayabilir veya taslakara kaydedebilirsiniz.
- Çektiğiniz fotoğrafları postun içine ekleyebilirsiniz.
- Etiketler ve konum bilgisi ekleyebilirsiniz.
- Hesabınıza bağlı diğer bloglar arasında geçiş yapabilirsiniz.
Benim gibi iOS ve Apple acemisiyseniz kafanızda pek çok soru işareti olabilir, hatta çeşitli sorunlar yaşayabilirsiniz. Fakat endişelenmenize gerek yok. Apple Rehberi’nde size yardımcı olcak pek çok faydalı ve güncel içerik yer almakta. iOS işletim sistemi hakkında bilgileri, iPad ve iPhone yardım dökümanlarını, Apple ürünleri ve uygulamaları hakkında güncel haberleri Apple Rehberi’nde bulabilirsiniz.
Sözün özü, eğer bir iPad veya iPhone kullanıcısıysanız Blogger uygulamasını indirip blogunuzla yakından ilgilenmenizi ve Apple Rehberi’ni takip ederek cihazlarınızı çok daha verimli kullanmanızı öneririm.
16-24 yaş arası erkeklerin internetteki blog davranışlarını incelediğinizde belli başlı konularda blog açtıklarını görürsünüz. SEO, Wordpress, Blogger, teknoloji, webmaster gibi konular o kitlenin ilgisini çektiği için bu konularda yazmalarını doğal karşılıyorum. Peki doğru mu? Tartışılır…
Evet blogların insanların kendi düşüncelerini özgürce yazdığı platformlar fakat söz konusu bilgi paylaşımı olunca biraz daha dikkatli davranılması gerektiğini düşünüyorum. Yazdığın bilginin doğruluğundan emin değilsen insanları yanlış yönlendirnemelisin. “Şu şudur.. bu budur..” tarzında hüküm verici nitelikte cümleler kurmak yerine “ben bunu bunu yaptım, böyle böyle oldu..” şeklinde kişisel deneyimlerin paylaşılmsı daha doğru olacaktır.
Advertorial içerik kapsamında tanıtacağıım blog olan Picardes bunu başarmış bir blog. Yukarıda bahsettiğim konularda içerikler yer almasına rağmen kişisel deneyim ve görüşler aktarıldığı için hem özgün hem de doğal bir blog olmayı başarmış.
Picardes Kimdir? Nedir?
Roman Adamita’nın SEO, E-ticaret, Wordpress, sosyal medya ve internet teknolojisi gibi konularda kişisel deneyim ve bilgilerini yazdığı blog olan Picardes, Eylül 2013’ten beri yayında olmasına rağmen kısa sürede yüksek sayılabilecek okuyucu kitlesine ulaşmış.
Picardes’in kısa sürede bu başarıyı yakalamasının en önemli sebebi, yazının başında da belirttiğim gibi herkesin yazdığı konuları kendi cümleleri ve deneyimleriyle paylaşması. Birkaç örnekle açıklayayım:
- SEO ile ilgili yayın yapan bloglarda backlink kaynakları için çeşitli listeler verilir fakta hepsi bilinen, geleneksel kaynaklardır ve fark yaratmaz. Picardes’e ise şurada, şurada ve şuradaki gibi farklı ve herkesin bilmediği yöntemleri basit bir dille anlatılmıştır.
- Link inşaası çalışmalarında kullanılan, backlink alabileceğiniz şuradaki ve şuradaki gibi çeşitli listeler Picardes’te kısmen ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Ayrıca kendisi de freelance olarak SEO hizmeti veren Picardes’in sahibi, SEO çalışmalarında kullandığı yöntem ve araçlardan blogunda bahsediyor. Bu da yazılara olan ilgiyi arttırıyor dolayısıyla.
Picardes’in E-Ticaret Ve SEO Hizmetleri
Picardes’te blog yazılarının dışında çeşitli hizmetleri görebilirsiniz. Bunların başında sitenizin arama sonuçlarında üst sıralarda çıkmasına yardımcı olacak SEO ve backlink paketleri ile Wordpress kullanmak isteyenleri teknik detaylarla uğraşmaktan kurtaracak Wordpress kurulum işlemleri sayabilirsiniz.
Daha fazlası için Picardes’i ve referanslarını inceleyebilirsiniz.
Not: Bu bir advertorial içerik yani tanıtım yazısı. Fakat reklam da olsa hiçbir okuyucuyu aldatmak veya kandırmak gibi bir tutum sergilemem. Tanıtımını yaptığım siteyi 1 saat inceledim ve site hakkında kendi düşüncelerimi yaztım.
Hızın her geçen gün daha da çok önem kazandığı günümüzde, sigorta sektörünün teknolojiyi yakından takip ettiğini görmek güzel. Ben de blogumda böyle firmaları yakından takip ediyorum.
Generali Sigorta, hızlı ve teknolojik hizmet konusunda öncülük yapmış diyebiliriz. Artık her an, her yerden Generali’nin 0850 555 55 55 numaralı telefonundan veya generali.com.tr web sitesinden ve acentelerdan kolayca ulaşarak 1 dakikada teklif alıp, 3 dakikada poliçe satın alabilecekmişiz. Üstelik Zorunlu Trafik Sigortası ve kasko poliçeleri hizmetlerinde %70’e varan indirimler var. Teklifler kişiye ve arabaya özel yapılıyormuş ve indirimler kişiden kişiye farklılık gösteriyormuş. Mesela online sigorta teklifi alırken yaşımız, arabamızın yakıt türü gibi etmenler de çok önemliymiş.
Generali Sigorta müşterisi olmasanız dahi bir kez teklif alan herkese, kişisel sigorta danışmanı da atanıyormuş. Böylece bilgi alan kişi her aradığında, karşısında aynı danışmanı buluyor ve sorunlarını her defasında baştan anlatmak zorunda kalmıyor. Bence mükemmel bir hizmet.
Bu arada Generali Sigorta 1831 yılında İtalya’da kurulmuş, 60’ı aşkın ülkede 80,000’i aşkın çalışanı ve tüm dünyada 65 milyondan fazla müşterisi varmış. 150 yılı aşkın süredir ise ülkemizde faaliyet gösteriyormuş. Son günlerde ise kolay sigorta teklifi almanın yanı sıra, indirimli trafik sigortası ve indirimli kasko hizmetleri ile adından çok söz ettiriyor.
Yakın zamanda Zorunlu Trafik Sigortası veya kasko yaptıracaklar 31 Mart’a kadar mutlaka teklif alsın derim. Anında sigorta teklifi, sadece 1 dakika sürüyor:)
Blog yazarak para kazanma mevzusuna son dönemde çok kafa yoruluyor. Ortalıkta öyle şehir efsaneleri dolaşıyor ki, kolay yoldan para kazanmaya hevesli insanlar “blog yazarak para kazanılır mı?” “blog açarak para kazanmak mümkün mü?” gibi soruların cevabını arıyorlar. Ben de naçizane bu sorulara yanıt vermeye çalışacağım. Fakat öncelikle bu noktalara nasıl geldiğimizle ilgili bir nostalji yapmak istiyorum.
İnternet’in hayatımıza girmesiyle birlikte alışkanlıklarımız ve yaşam tarzımız da oldukça değişti. Örneğin ben ilk okulda/orta okulda dönem ödevleri veya diğer araştırmalar için evdeki ansiklopedi setlerini karıştırırdım. Hangimizde yoktu ki Meydan Larousse’lar, Ana Britannica’lar, Gelişim Hachette’ler? Şimdi ise yüzlerce cilt ansiklopedi yerine sadece Google’ın arama kutusunu kullanıyoruz :)
Benzer örneği boş valkitlerimizi değerlendirme konusunda da verebiliriz. Eskiden boş arsalarda top oynar, nispeten tenha sokaklarda bisiklet sürer, kalem kağıtları elimize alıp isim-şehir oynardık. Peki şimdi? Bisikleti de bilgisayarda sürüyoruz, topu da bilgisayarda oynuyoruz. Arkadaş sohbetleri bile artık internet üzerinde gerçekleşiyor.
Şimdi, yazı başlığıyla bu anlattıklarımın ne ilgisi olduğunu soracaksınız. Hemen konuya geçeyim. Bilgi edinme ve vakit geçirme alışkanlırımızda olduğu gibi para kazanma yöntemlermizde de internetle birlikte büyük değişimler oldu. Girişimci ruha sahip kişiler, artık sokakta değil internet üzerinde para kazanamaya çalışıyor. Bunun için en çok tercih edilen yöntemlerden biri ise blog açmak.
Peki blog yazarak para kazanmak gerçekten mümkün mü? Veya bu iş göründüğü kadar kolay mı?
Öncelikle bu işe yeni girenlere ya da gireceklere blog açmanın tek başına para kazandırmayacağını söylemeliyim. Blogunuzu açar açmaz bir yerlerden para geleceğini falan sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Blog açmak, para kazanmak için tek başına yeterli değil, blogunuz için düzenli içerik üretmeli, tanıtım çalışmaları yapmalı, geliştirmek için zaman harcamalısınız.
Şimdi size birkaç sorum olacak: Çalışkan mısınız? Disiplinli misiniz? Azimli misiniz? Sabırlı mısınız? Okumayı ve yazmayı seviyor musunuz? Bu sorulara cevabınız evetse açık ve net söylüyorum siz deblog yazarak para kazanabilirsiniz!
Alışılmışın aksine blog yazarak para kazanma yöntemlerini tanıtmak yerine kişisel deneyimlerimi aktarmak istiyorum.
3 yılı aşkın süredir Blog Hocam’da yazıyorum ve bu süreçte para kazanabileceğim pek çok fırsat çıktı karşıma. Zaman yetersilziğinden çoğunu değerlendiremesem de hatrı sayılır miktarlarda gelir elde ettiğimi söyleyebilirim. Bakın Blog Hocam sayesinde hangi fırsatlarla karşılaştım ve nasıl para kazandım.
1. Google AdSense Reklamları
Blog yazarlarının para kazanmaya başladığı ilk ve en basit yöntem bir PPC modeli olan AdSense reklamlarıdır. Biraz zorlu bir onay süreci olsa da, AdSense yayıncısı olmayı başarabilirseniz oturduğunuz yerden para kazanmaya başlayacaksınız. Yapmanız gereken şey AdSense reklamlarını blogunuza eklemek ve ziyaretçilerin bu reklamlara tıklamasını beklemek.
Ben de zaman zaman Blog Hocam’daki AdSense reklamlarını optimize ederek, buradan kazancımı arttırıyorum. Tıklama başına ortalama 0.30 TL veren AdSense reklamlarını düzgün bir şekilde yerleştirdiğimde aylık 80-90 TL civarında bir gelir elde edebiliyorum.
AdSense’in tık başına verdiği ücretler reklamdan reklama ve blogdan bloga değiştiği için blogunuzun içeriğine, gösterilen reklamlara ve ziyaretçinin ilgisine göre kazancınızın değişebilir. Size düşen şey bol bol faydalı içerik üreterek organik trafiğinizi yani Google’dan gelen ziyaretçi sayısını arttırmak.
2. Bumads İçerikleri
Doğan Holding bünyesinde açılan bir içerik pazarlama ajansı olan Bumads, blog yazarlarıyla iş birliği yaparak hem kendi kazanıyor, hem de bloggerlara kazandırıyor. Bumerang’a altın veya platin üye olduktan sonra gelen içerikleri blogunuzda yayınlıyorsunuz ve yayınladığınız içerik başına para kazanıyorsunuz.
Bumads’den gelen ilk teklifi yayınladığımda 2 TL gibi bir ücret almıştım. Tekliflerdeki başarım arttıkça verilen fiyat da arttı doğal olarak. Kullanıcı sözleşmesi gereği teklif başına ne kadar para kazandığımı paylaşamıyorum fakat burada okuduğunuz yöntemler arasında en çok kazandığım yöntem olduğunu söyleyebilirim.
Bumads reklamları blogunuzun türüne göre değişebilir. Örneğin bazı teklifler sadece moda bloglarına gelirken, bazıları sadece teknoloji bloglarına geliyor. Reklamı veren firmanın hedef kitlesine bağlı. umads tekliflerinden kazancınızı arttırmak için yapmanız gereken şey ise o içeriğin daha fazla kişi tarafından okunmasını sağlamak.
3. Banner Reklamları
Blogunuzun belli yerlerine farklı boyutlarda bannerlar yerleştirmek de kazançlı bir yöntem diyebilirim. Blogunuzun popülaritesine sayısal değerlerine göre kazancınız artabilir.
Blog Hocam’ın reklam sayfasını ziyaret ettiyeniz farklı boyutlarda banner alanları için talep ettiğim fiyatları görebilirsiniz. Banner alanları genellikle dolu için gelen teklifleri geri çevirmek zorunda kalıyorum. Zira blogu bannerlara boğmak kazandırdığından daha fazlasını kaybetttirebilir. Banner reklamlarından aylık kazancım 200 TL civarındadır.
Banner reklamları yerleştirerek blogundan para kazanmak isteyenlere önerim rekabeeti yüksek sektörlerden ilk reklamları ucuza almaları. Çünkü ilerleyen günlerde, rakip annalizi yapan sektördeki diğer sitelerden çok sayıda reklam teklifi gelecektir.
4. Advertorial İçerikler
İnternette tanıtım yazısı olarak bilinen advertorial içerikler backlink çalışması yapan SEO’lar ve sitesini daha geniş kitlelere duyurmak isteyen kişiler tarafından çok sık tercih edilen bir yöntem.
Ben advertorial içerik konusunda çok seçiciyim. Advertorial içerik isteyen bir sitenin konusunu blog yazarlığıyla ilişkilendirip okuyucuya fayda sağlayacak bir hale dönüştürebilirsem yayınlıyorum. Bu şekilde reklamdan alınan verim de artmış oluyor. Advertorial içerik reklam tekliflerinin %90’ının kabul etmiyorum fakat neredeyse her hafta bir adet yayınlıyorum. Yazı başına kazandığım aldığım ise 40 TL.
Advertorial içerik yayınlayarak para kazanmayı düşünenlere küçük bir ipucu vermek istiyorum. Yayınlayacağınız içeriği siz oluşturun ve mutlaka okuyucularınızın ilgisini çekecek türde yazın. Eğitimle veya ekonomiyle ilgili bir blogunuz olduğunu düşünelim. Sırf verdiği yüksek ücret için elektronik sigarayla ilgili bir tanıtım yazısı yayınlamak okuyucu kitlenize küfür etmek gibi olur.
5. Affiliate Marketing
Satış ortaklığı olarak bilinen affiliate marketing’de yaptığınız satış veya üye başına komisyon alırsınız. Bir affliate programına üye olduktan sonra size verliecek affiliate linkini ve bannerını blogunuzda paylaşarak o link/banner üzerinden yapılan satışlardan veya üyeliklerden belli bir yüze alırsınız.
Affiliate marketing çok çalışma ve zaman gerektiren bir yöntem olduğu için şuana kadar Blog Hocam’da pek tercih etmedim. Sadece 1 affiliate programına katıldığım üyelik başına 5 TL veren program dahilinde, sisteme 200 küsür üye kazandırarak 1000 TL civarında bir gelir elde ettim. Blog Hocam’ın konseptine uygun, okuyucuyu ilgilendirecek bir programa rastlarsam tekrar deneyebilirim.
Affiliate marketing zor fakat uzun vadede çok kazançlı bir yöntemdir. Özellikle ClickBank gibi yabancı affiliate ağlarında %50-%60 gibi yüksek komisyonlar veren çok kazançlı ürünler ve programlar mevcut.
6. Makale Yazarlığı
Blog yazarları zamanla kendilerini web için içerik oluşturma konusunda geliştiriyorlar. Bu, yeni bir kazanç fırsatı demek. Çünkü internette makale yazmaya vakti veya yeteneği olmayan yüzlerce şahıs veya firma var ve bular nitelikli yazarlarla çalışmak istiyorlar.
Bana da Blog Hocam sayesinde çeşitli makale ve içerik işleri geldi. Bulardan birkaçını değerlendirdim. Bumads kampanyası dahgilinde İşteLezzet.com’un yüzlerce blogda yaynlanan şu içeriğini ben yazdım ve karşılığında 50 TL aldım. Bunu dışında Turkcell ve çeşitli webmaster forumlarından bana ulaşan birkaç kişi için de makale yazdım.
Eğer tüm gününü bilgisayar başında geçiren bir öğrenci veya işsiz değilseniz makale yazarlığı pek kazançlı değil. Çünkü çok düşük ücretler veriyorlar. Ancak benim gibi arada bonus projelere rastlarsanız kaçırmayın. Sevdiğiniz şeyi yaparak yani yazı yazarak para kazanmak kadar keyifli birşey olabilir mi :)
7. Blog Mentörlüğü
Benim blogum blog yazarlığı ile ilgili olduğu için bu yöntemi blog mentörlüğü şeklinde yazdım sizin blogunuzun içeriğine göre bu isim değişecektir elbette. Burada esas olan yeteneklerinizi bcerierinizi blogunuz vasıtasıyla sunmaktır. Bu sayede çok sayıda teklif alabilirsiniz.
Ben de Blog Hocam sayesinde çok sayıda kişi ve firmadan teklif aldım. Blog kurmak, yönetmek, yol haritası belirlmek gibi konularda hiçbir tecrübesi olmayan kişiler bana ulaşarak birlikte çalışmayı teklif ettiler. Tabi iş güç sahibi olduğum için kabul edemedim fakat yeterli vakti ve enejisi olanlar için oldukça keyifli bir iş olabilir diye düşünüyorum.
Siz de uzmanlık alanınızla ilgili blog yazarak bu tür fırsatlar yakalayabilirsiniz. Örneğin çok iyi bir pasta tasarımcısıysanız, hünerlerinizi blogunuzda sergileyip potansiyel müşterilere veya pasta tasrımcısı arayan şirketlere ulaşbilirsiniz. Emin olun hiçbir CV bu kadar etkili değildir.
8. Çözüm Ortaklığı
Blog yazarak çeşitli firmalarla veya markalarla ortak çalışmalara imza atabilirsiniz. Bu konuda son yıllarda büyük gelişmeler oldu Türkiye’de. Yapmanız gereken tek şey ise blog yazdığınız konuda dikkat çekici etkili içerikler üretmek.
Ben de bazı SEO, SEM ve dijital pazarlama ajanslarından birlikte çalışma konusunda çeşitli teklifler aldım. bunlardan bazılarını da değerledirerek “blogger outreaching” konusunda çözüm ortağı oldum. Yaptığım şey ise ajanslarla bloggerlar arasındaki bağlantıyı kurmaktı. Karşılığında da belli bir komisyon ödediler.
Siz de benzer çözüm ortaklılkları yapabilirsiniz. Örneğin moda blogunuzla adınızdan söz ettirerek çeşitli markaların bloglarında yazar olabilirsiniz. Veya “Saba Tümer Bloggerlarla Ne Pişiriyor?” projesinde ki gibi firmalarla çalışabilirsiniz.
9. Promosyon Ürünler
Burada direkt bir para kazanma söz konusu değil. Blogunuz üzerinen yaptığınız çekilişlere sponsor olmak isteyen firmalar size veya seçtiğiniz kişilere belli ürünler gönderirler.
Bugüne kadar ben de sponsorlar sayesinde Blog Hocam’da pek çok çekiliş yaptım ve okuyucularıma binlerce lira değerinde hediye verdim. Hediyeler arasında tek taş pırlanta yüzükler, imzalı kitaplar, tablet bilgisayarlar, mouselar, puzzlelar, mp3 çalarlar, kol saatleri, oyuncaklar gibi küçümsenmeyecek ürünler vardı.
Özellikle bayan makyaj, kozmetik, moda gigi konularda yayın yapan bloglara markaların ilgisi büyük. Siz debu konularda yazan bir blogger olarak okuyucuyla samimi bir iletişim kurup, yazılarınıza reaksiyon almayı başarabilirsiniz, kağınızı çalan kargolrdan sıkılablirsiniz :)
10.Benim Denemediğim Diğer Yöntemler
Blog yazarak para kazanma yöntemleri bunlarla sınırlı değil. Benim denemediğim bşka yönteler de var. Kısaca bunlardan da bahsetmek istiyorum.
- Link satışı: Backlink çalışması yapan kişilerin linklerini footer veya sidebarınızda belli bir süre yayınlamak karşılığında para alabilirsiniz.
- Ürün satışı: Kendi ürettiğiniz ürünleri veya hizmetleri de blogunuzdan satabilirsiniz. İkinci el kıyafetleriniz, yaptığınız tasarımlar, yazdığınız bir e-kitap vs.
- Blog işletmeciliği: Sıfırdan kurduğunuz bloglara belli bir süre içerik girip, iyi bir yere getirdikten sonra bunları satabilirsiniz.
- Link kısaltma: Bazı link kısaltma servisleri kısalttığnız linklere tıklama başına ücret ödemektedir. Bu sevislerde kısalttığınız linkleri blogunuzun çeşitli yerlerind kullanarak para kazanabilirsiniz.
Hala Bir Blogunuz Yok mu?
Eğer henüz bir blogunuz yoksa fakat bu yazıyı okduktan sonra blog açarak para kazanmaya karar vediyseniz, sizi blog açma işleminin aşamalarını anlattığım yazıya yönlendirmek istiyorum.
Blog Açtıktan Ne Kadar Sonra Reklam Almalıyım?
Bunun belli yok. Önemli olan blogunuzun reklam almaya hazır olup olmadığıdır. Bazen 1 ay sürer, bazen 1 yıl. Blogun reklam almaya hazır olup olmadığını nasıl anlayacağınıza gelince sizden reklamverenlerin bloglardan beklentilerini yazdığım yazıya okumanızı isteyeceğim. Buradaki beklentilerin bir kısmını karşılayabiliyorsanız, reklam almaya başlayabilirsiniz.
Reklamverenlere Nasıl Ulaşabliirim?
İlk zamanlarda fazla tanınan bir blog olmadığınız için reklam verenlerin size ulaşmaları zordur. Bu dönemde Webmaster forumlarından faydalanabilirsiniz. Webmaster forumları bu tür ticaretlerin yoğun bir şekilde yapıldığı platformlardır. Buralarda yeni bir konu açarak blogunuza reklam aldığınızı duyurabilir veya reklam vereceğini duyuran kişilerin konularına cevap yazarak sizin blogunuza reklam verebileceklerini söyleyebilirsiniz.
Ben de ilk banner ve advertorial içerik reklamlarımı bu şekilde Webmaster forumlarından almıştım. Fakat zamanla reklam sayfasından o kadar çok teklif gelmeye başladı ki Webmaster forumlarındaki mesajlarla uğraşmama hiç gerek kalmadı. Sizlere de mutlaka detaylı ve net bilgiler veren bir reklam sayfası oluşturmanızı öneririm. Popülariteniz arttıkça bu sayfadan bol bol teklif gelecektir.
!!! Son olarak size bir listeye katılmanızı önerceğim. Bu liste bir reklam mail listesi. Bir reklam projesi olduğunda bu listedekilere mail gönderilerek haber verilir. İlgilenenerle görüşmeler yapılarak advertorial içerikler ve banner reklamları ile ilgili görüşmeler yapılır.
Listenin sahibi benim ve mailleri ben gönderiyorum. Dolayısıyla hiç bir spam veya gereksiz mesajla muhattap olmayacağınızın garantisini veriyorum. Sadece reklam projelerinde size bir mail gönderilecek. İlgilnizi çekerse cevaplarsınızi ilginizi çekmezse silersiniz. Ayrıca istediğiniz zaman tek bir tıklamayla listeden çıkabilirsiniz.
Kutuya e-mail adresinizi yazıp katıl butonuna bastıktan sonra adresinize bir onay maili gelir. Bu maildeki onay linkine tıklamadan listeye katılmış sayılmazsınız. bu işlem başkalarının e-mail adresini yazmamak için yapılır.
Söz Sizde
Benim blog yazarak para kazanma ile ilgili deneyimlerim bunlar. Sorularınızı ve kendi deneyimlerinizi yorum bölümünden yazabilirsiniz.
Bu yazı, Aorhan.com’un sahibi Ahmet Orhan tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.
Başlıkta yazıldığı gibi "Teknoloji Blogu Açmanızı Tavsiye Etmiyorum" diyorum ve neden bunu söylediğimi anlatmaya başlıyorum. Blogların popülerleşmesinden sonra kategori bazında en fazla açılan blog kategorilerinden birisi şüphesiz teknoloji bloglarıdır. Çünkü işin aslında yatan gerçek, blog açan interneti seven, meraklı kişiliktir ve günümüzün en çok merak edilen olayları teknoloji sayesinde olmaktadır. İnternet'te sosyal medyaların var olması, yeni tanıtılan ürünlerin (iphone, galaxy vb.) sanki Ay'a uzay mekiği gönderilmesi gibi lanse edilmesinden meraklar giderek artmaktadır.
İşte hal böyle olunca bu meraklı şahsiyetler blog açmak ister ve konusuda bellidir hem merak ettiklerini öğrenecek hem de bunları anlatarak rahatlayacaktır :) Hal böyle olunca sincapteknoloji,com, hiphizliteknoloji.com, adilazimdegil.com, asiteknoloji.com gibi saçma sapan alan adlarıyla yola çıkacak 2-3 makale yazacak sonrasında kopyala-yapıştır ve son söz "orda bir blog var uzaktaaaa, o blog bizim blogumuzdurrrrr, girmesekte, yorum yazmasaktaaaa o blog bizim blogumuzdurrrr lay lay layyy layaa" der gibi uzakta terk edilerek çöp blogların arasına yer alacak.
Peki buna iten nedenler nedir ? Bu kadar blog niye çöp olma riski veya kaderiyle karşı karşıya bunu sorduğumuzda sebepleri basitçe altta sıraladıklarımdır:
1- Blog açma hevesinin bitmesi,
2- Ziyaretçi gelmemesi,
3- Yazmanın görünenden daha zor olduğunun öğrenilmesi,
4- Host derdi, spam derdi, hack derdinin ortaya çıkması,
5- Web tasarıma merak salmak,
6- Para kazanma içgüdüsüyle açılıp eldeki parayı da kaptırmak ve dahası.
İşte bunlar yüzünden belki senede benim tahminimce Türkçe teknoloji blogu olarak 1000'e yakın belki de fazlası blog çöp oluyor.
Gerekçeli nedenlerden en çoğu ya ziyaretçi uğramaması ya da iş güçtür ki maalesef bende ilk açtığım yıllardaki gibi yazamıyorum. Yazamamak hiç yazmamaktan veya kapatmaktan iyidir ama kapatmak işte en kötüsü.
Ziyaretçi çekememenin de nedenleri var ve bu nedenlerin çoğunu sizler oluşturduğunuzun farkında değilsiniz. Tabi herkes bilerek bir şeye başlaması zor zamanla öğreniliyor ama araştırmadan bu yola baş koymamak gerekir bana göre.
İnsanlar o kadar teknolojik alet içinde her yeri takip edebiliyor ve bulduğunuz ziyaretçiyi kaçırmamak da sizin elinizde. Bana göre teknolojik site açmak şu dönemde hata, olanlar da sitelerini ileriye nasıl taşır ya da illa ben açacağım ama açarken neye dikkat etmeliyim diyorsanız bu konuyu da bir sonraki "Teknoloji Blogu Açarken Neler Yapılma(ma)lı" yazısında sizlere bilgi ve tecrübelerimi aktaracağım.
Esen kalın...
Yazar Hakkında:aorhan.com'da teknoloji blog yazarlığı yapmakta olan Ahmet Orhan, blog yazarlığına 2006 yılında başlamış ve gerek wordpress temaları gerekse blogculuk konusunda edindiği bilgi ve tecrübelerini teknolojiyle beraber sitesinde sunmaktadır.
Eğer web sitenizin navigasyon menüsünden sıkıldıysanız? Windows 8 Metro Stili Menüyü kullanabilirsiniz. Şık ve zarif tasarımıyla dikkat çeken bu Menü Windows 8 navigasyon arayüzünden esinlenilmiştir. Herkesin Microsoft Windows 8 veya Windows akıllı telefonları yeni serisinin arayüz deneyimi varsa, o zaman bu METRO arayüzü menü onlar için yeni bir şey değil. Animasyonlu butonları, arka plan resimlerini kendiniz ayarlayabildiğiniz kullanıcı dostu güzel bir eklenti.
Şimdi tümüyle bu menüyü yerleştirmek isteyen kişiye bağlıdır. Sadece ana başlığı altında eski menünüzün yerinde olacak şekilde eklenmesi ideal bir yer. Ama Menüyü sitenizde görmek istediğiniz her yere aşağıdaki kodlamayı kopyalayıp yapıştırabilirsiniz. İsterseniniz alttaki footer bölümüne ekleyebilirsiniz. İsterseniz normal menü, isterseniz sosyal medya menüsü olarak kullanabilirsiniz.
1. Adımdaki eklediğimiz stil kodlarındaki renk bölümünden menünüzün buton rengini, gölge rengini ayarlayabilirsiniz. Hepsi anlaşılır ve Türkçe yazılmıştır. Örneğin 2. adımdaki kodlardan Ana Sayfa butonu "renk-meneksekirmizi", buton gölgesi "shadow-siyah", buton boyutu ekstra büyük "karo-mf-extralarge"; Bunu değiştirmek için "renk-cimenyesili", buton gölgesi "shadow-pembe", buton boyutu büyük "karo-mf-large" yada kücük "karo-mf" olarak değiştirebilirsiniz. Bu bölümleri kırmızı renkle işaretledim.
Mavi rekle işaretlediğim ( # ) yerlere butona basıldığında açılacak sayfa HTML'nizi yazın. Örnek: <a href="http://örnek.com/örnek.html" class="gradient">
Buton arka plan resimlerinizide hemen altındaki 2. adımdaki <img src="Buraya..." border="0" alt="help" /> ekleyebilirsiniz
Son olarak <span class="beyaz-text">Arama</span> beyaz-text, siyah text olmak üzere rengini ve sayfa link ismini yazın.
Biraz karışık gibi görünüyo ama öyle değil. Gerçekten basit ve güzel bi menü. Windows 8 görünüm metro stil Navigasyon menüsü web sitenize entegre edilmiştir. Not olarak: Bu menü HTML ya da CSS yani WordPress, Joomla ve destekleyen herhangi Platformu kullanılabilir. Herkeze kolay gelsin. Yapamadığınız bir şey olursa "YORUM" kısmında belirtebilirsiniz. iyi bloglamalar...
Görseller blog yazarlığının her zaman önemli bir parçası olmuştur. Yazı içerisine eklenen fotoğraflar ve blog tasarımında kullanılan grafikler buna en güzel örnektir. Peki blogumuzda kullanacağımız resimleri düzenlemek gerektiğinde illa Photoshop veya GIMP benzeri profesyonel bir programa mı ihtiyacımız var? Tabi ki hayır.
Yaklaşık 2 yıl önce dönemin en iyi 5 resim düzenleme aracını derlediğim bir yazı paylaşmıtım fakat aradan geçen 2 yılda bu araçlardan bazıları kapandı. Ayrıca yeni ve çok kullanışlı yeni araçlar da kullanıma açıldı. Bu yüzden daha kalabalık ve daha güncel bir liste yapma gereği duydum.
Bu araç için Photoshop’un online ve ücretsiz versiyonu diyebiliriz. Mobil uygulamalarının da olması önemli bir avantaj. Aracı kullanmak için Flash plug-in’in bilgisayarıınızda yüklü olması gerekir. Pixlr’ın blogunda, araç kullanılarak yapılan çalışmaların örneklerini görebilir ve kendinizi geliştirebilirsiniz.
Fotoğraflarıma biraz daha tarz katmak istiyorum ve kolajlar yapmak istiyorum diyenler için harika bir alternatif. Yine mobil uygulamaları olan Be Funky, kullandıkça kendini size bağllayacak bir araç.
Çok amamtör bir giriş sayfasın ve arayüze sahip olmasına rağmen sunduğu özellikler için oldukça profesyonel diyebilirim. Klasik renk ve düzenleme araçlarının yanı sıra, layerlarla, framelerle ve texture’larla da çalışabiliyorsunuz. Profil fotoğrafları için oluşturulan özel sekmeyi de mutlaka denemeniz gerekir.
PcMag tarafından 2013’ün en 100 web sitesi arasında gösterilen PicMonkey, online resim düzenleme piyasasının 1 numarası diyebiliriz. Bazı özellikleri kullanmak için pro üyelik gerekse de ücretsiz sunulan özellikleri de oldukça kaliteli. Buradan ücretsiz Picmonkey derslerini görebilirsiniz.
Bu aracın en güzel özelliklerinden biri Facebook, Picasa veya online kaynaklardaki fotoğrafları da düzenleyebiliyor olması ve Türkçe dil desteğinin bulunması. Layerlar dahil, standart tüm resim düzenleme komutlarını Türkçe kullanmak isterseniz FotoFlexer’ı deneyebilirsiniz.
Reklamların çokluğu sinir bozucu olsa da, aracın sunduğu efektler ve animasyonlar sayesinde bu listeye dahil ettiğimi söyleyebilirim. Animasyon seçeneklerinden tek tıklama ile resimlerinizi hareketli hale getirebiliyorsunuz.
Çoğu araçta yer alan standart özelliklere sahip olan Fotor’un en güzel yanlarından biri düzenlediğiniz resimleri sosyal medya hesaplarınıza direkt atarabilmeniz. Fotor’un blogunda öğretici dersler ücretsiz olarak paylaşılmakta.
Geleneksel bir fotoğraf düzenleme aracı olan Phixr, birkaç efekt dışında diğer raçlarla baş edecek kadar özelliğe sahip olmasa da, blogunda paylaşılan dersleri ve çalışmaları görünce bu listeye dahil ettim. Siz de bu anlatılanları okuyarak ortaya güzel işler çıkarabilirsiniz.
Tek tıklmayla resimlerinizde hoş değişikler yapabileceğiniz bir araç fakat en güzel özelliklerini kullanmak için premium üyelik istiyor ne yazık ki. Yine de temel araçlar, stickerlar ve frameler fena değil.
İsmi gibi kendi de açık ve net olan bir resim düzenleme aracı. Hiçbir arayüz yüklemesine plugine gerek kalmadan açılıyor ve temel düzenleme işlemlerinizi yapabiliyor bu araç. Diğer alternatiflerin yanında zayıf kalsa da işinizi çabucak halledebilirsiniz.
Mobil cşhazlar için geliştirilmiş bir araç olan Aviary ile saniyeler içinde harika fotoğraflar oluşturabiliyorsunuz. Filtreleri, çerçeveleri, stickerları ve efektleri ile mobil cihazlarınızın vazgeçilmez aplikasyonlarından biri olabilir.
Bayanlar bu aracı kullandıktan sonra bildikleri diğer tüm resim editörlerini unutacaklar. Kolaj ve DIY çalışmaları oluşturmak için onlarca hazır şablonu, cilt ve yüz düzeltmek için gelişmiş araçları, eğlenceli arayüzüyle bayan bloggerlar için ideal.
Buna bir resim düzenleme aracından çok, resimi oluşturma aracı diyebiliriz. Kendi fotoğraflarınızı kullanarak eğlenceli ve yaratıcı montajları kolayca yapabiliyorsunuz. Blogundaki örnekleri ve buradaki ipuçlarını inceleyerek daha profesyonel çalışmalr yapabilirsiniz. Üstelik bu aracı Türkçe kullanabiliyorsunuz.
Yine Pho.to gibi resimleri düzenlemekten çok eğlenceli ve orijinal montajlar yapmaya yarayan bir araç. Özel efektleri frameleri sayesinde çok ilginç çalışmalar yapabilirsiniz.
Gelişmiş retouch efektleriyle insan ve yüz fotoğrafları için ideal bir araç gibi gibi gözükse de blogundaki örneklerden de yola çıkarak kendinize güzel kolajlar hazırlayabilirsiniz.
Son sözler
Listeyi oluştururken güncel ve gerçekten işe yarar araçlar olmasına dikkat ettim. Bu araçlarla grafik programlarına ihtiyaç duymadan, resim düzenleme işlerinizi yapabilirsiniz. Üstelik program yükleme, güncelleme, satın alma gibi dertleriniz olmaycak.
Bilmediğim ya da henüz keşfetmediğim, sizin kullandığınız ve önerdiğiniz bir online fotoğraf düzenleme aracı varsa lütfen yorum bölümünden paylaşın.
Google Reader’ın kapatılmasıyla blogları tek bir yerden kolayca takip etmeyi sağlayan çevrimiçi RSS okuyucular arasında Google Reader kullanıcılarını kapma savaşı başlamıştı. Bu savaşın bana göre 2 galibi oldu. Birincisi Feedly, ikincisi ise bu yazıda tanıtacağım Bloglovin.
Bloglovin Nedir? Ne İşe Yarar?
Bloglovin, takip etmek istediğiniz blogları tek bir yerden kolayca takip etmenizi sağlayan, ayrıca yeni bloglar keşfetmenizi sağlayan bir platformdur. Takip etmek istediniz blogları Bloglovin sayfanıza eklersiniz. Bloglovin sizin için o blogun beslemelerini otomatik kontrol eder ve yeni bir yazı olduğunda okumanız için size hatırlatır. Bildiğimiz RSS okuyucuların biraz daha sosyal hali diyebiliriz sanırım :) Üstelik Bloglovin’i sadece bilgisayarınızda değil, iPhone, Android ve iPad’inizde de kullanabilirsiniz.
Bloglovin’e Nasıl Kayıt Olunur?
Bloglovin’e kayıt olmak için buraya gittikten sonra iki seçeneğiniz var. İsterseniz direkt Facebook hesabınızı kullanabilir, isterseniz de Sign up with email linkine tıklayarak e-posta hesabınızla üye olabilirsiniz.
- Kayıt formunu doldurup, e-mail adresinize gelen aktivasyon linkine tıkladıktan sonra, takip etmek için 3 adet blog seçmeniz istenecek. Takip listenizi daha sonra istediğiniz gibi düzenleyeceğiniz için bu adımda vakit harcamanıza gerek yok aslında. Önerilen blogları seçebilir veya arama kutusuna herhangi bir blog adı yazabilirsiniz (örneğin bloghocam).
- 3 adet blogun yanındaki Follow butonlarına tıkladıktan sonra Next diyerek bir sonraki adıma geçebilirsiniz. Bu aşamada size başka bloglar önerilecek. İlginize çekenleri takip edebilir veya Next butonuna basarak bu aşamayı geçebilirsiniz.
- Sıradaki adımda Facebook’taki arkadaşlarınıza bağlanarak onları takip etmeniz için bir seçenek sunulacak. Sayfanın altındaki next butonuna tıklayarak bu adımı da geçebilirsiniz.
- Son olarak, Bloglovin’de takip ettiğiniz bloglarda yeni bir yazı olduğunda sie haber vermesini sağlayan tarayıcı uzantısını yükleyip yüklemeyeceğiniz sorulacak. Şart değil ama isterseniz yükleyebilirsiniz. Eğer yüklemek istemiyorsanız Not now linkine tıklayabilirsiniz.
Bloglovin Nasıl Kullanılır?
Bloglovin’e kayıt işlemini tamamladıktan sonra aşağııdaki gibi bir panelle karşılaşacaksınız. Bu, sizin Bloglovin sayfanız. Bu sayfayı nasıl kullanabileceğinizden bahsedelim.
Gördüğünüz gibi Bloglovin’in sade ve kullanıcı dostu bir arayüzü var. Sayfadaki ana bölümlerini numaralandırarak açıklamaya çalışayım.
1 Bu bölümde takip ettiğiniz blogları ve kaç adet yeni yazı olduğunu görebiliyorsnuz. Takip listenize yeni bloglar eklemek isterseniz, buradaki Follow more blogs linkine tıklayabilirsiniz. Friend activity ise işin sosyal kısmı. Bloglovin’de sadece blogları değil, insanları da takip edebiliyorsunuz. Bu bölümden arkadaşlarınızın sayfalarındaki aktiviteleri görebilirsiniz.
2 Bu bölüm feed sayfanızdaki blogları yönetmek için. Feed sayfanızdaki yeni yazıların özetlerine bakıp, okumaya değer bulmadığınızda Mark all as read butonuna basarak bu yzıları okundu olarak işaretleyebilirsiniz. Okundu olarak işaretlenen yazılar feed sayfanızdan kalkar. Yanındaki çark ikonunda ise yazıları sıralama seçenekleri vardır. Eskiden yeniye, yeniden eskiye, resimler büyük veya küçük gözüksün gibi seçenekleri seçebilirsiniz.
3 Bu bölüm, anlyacağınız üzere yeni yazının olduğu kutu. Bu kutuda blog ismi, yazı başlığı, yazının belli bir kısmı ve yazıdaki görsellerden biri yer alır. Bu bilgiler yazıyı okuyup okumayacağınıza karar vermek için yeterlidir. Eğer yazıyı okumaya karar verip başlığa tıklarsanız, Bloglovin penceresinde direkt o bloga ve o yazıya bağlanırsınız.
4 Bu bölümde yazının ne zaman yayınlandığı, kaç Bloglovin kullanıcısının beğendiği gibi bilgilerle birlikte yazıyı beğenmeniz veya sosyal alarda paylaşmanız için gerekli butonlar da yer alır. Ayrıca Mark as read yazan linke tıklayarak adece o yazıyı okundu olarak işaretleyebilirsiniz.
Bloglovin Widgetları Nasıl Eklenir?
Bloglovin’in widgets sayfasında, blogunuzda kullanabileceğiniz buton, sayaç ve ikon widgetları var. Blogunuza eklemek istediğiniz widgetın altındaki Get this icon linkine tıkladıktan sonra açılan iarama kutrusuna blogunuzun ismini yazın ve bulun. Ardından AddWidget butonuna tıklyarak veya verlen kodu Blogger kumanda panelinden Yerleşim > Gadget ekle > HTML/JavaScript yolunu takip ederek blogunuza ekleyin.
Blog Hocam’ı Bloglovin’de Takip Edin
Eğer Blog Hocam’da yayınlanan yeni yazıları Bloglovin kolaylığıyla takip etmek isterseniz buraya tıklayarak Blog Hocam’ı takip listenize ekleyebilirsiniz.
Bugün hem yatay hem de dikey liste görünümü ile, Blogger için renkli JQuery Navigasyon Menüleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu menü fare üzerindeyken her sekme için renk değiştirir. Düzgün ve temiz geçiş efektleri üretmek için basit bir JavaScript işlevleri kullanır. CSS Drop Down Açılır Menü Eklentisi gibi Geleneksel dikey açılan listeden menü öğeleri yerine alt görüntüleme, birbirleriyle tek bir satır içine sığacak şekilde hizalanmıştır.Diğer menülerin aksine, bu eklenti tasarım problemi olmadan herhangi bir Blogger şablonuna uygundur. Blogunuzun üst kısmında konumlandırılmış okuyucularınızın ilgisini çekecek bir menü.Kurulumu son derece kolay ve menü tüm tarayıcılarda çalışıyor: IE7+, Safari, Chrome, Mozilla ve Opera. Blogunuzun varolan menüsünden memnun değilseniz veya sıkıldıysanız bu menüyü kolayca uygulayıp kullanabilirsiniz.