Sosyal ağlar blog yazarları için trafik elde etmek, okuyucularla etkileşim kurmak ve yeni fırsatlar yaratmak için gerçekten eşsiz platformlar. Peki sayısız fayda sağlayabileceğimiz sosyal ağlara yeteri kadar özen gösteriyor musunuz? Ne kadar etkili kullanıyorsunuz? Ben bu konuda özeleştirimi yaptım ve ne kadar çok eksiğim olduğunu gördüm. Benim ve çevremdeki blog yazarlarının sosyal ağlarda yağtıkları hataları bu yazıda paylaşmak istiyorum. Belki bu yazı sayesinde hem ben, hem de benim gbi sosyal ağ hesaplarına gerekli özeni göstermeyen blog yazarları harekete geçeriz.
Hata #1 Profil Tasarımını Özelleştirmemek
Facebook, Twitter başta olmak üzere çoğu sosyal medya platformu profli sayfanızı özelleştirmek için size farklı seçenekler sunar. Bu özelliklerden faydalanarak blogunuza özgü bir profil sayfa tasarımı yapmamak, sizi sıradanlaştıracak ve markalaşmanızı önleyecek önemli hataladan biridir.
Hata #2 Güncellemelere Ayak Uydurmamak
Sosyal medya platformu kendilerini çok sık güncelleyen platformlar. Sürekli yeni özellik ekliyorlar. Bunları takip etmeyerek hesaplarınızı ve profil sayfalarınızı güncellememek benim de yaptığım önemli bir hata.
Hata #3 Sadece Kendi Reklamını Yapmak
Bazı blogların sosyal medya hesaplarında sadece kendi yazılarının linkini paylaşmak gibi bir hata yaptığını sık görüyorum. Sosyal medya hesabınızı takip edenlere biraz daha değer vermeli onların işine yarayacak farklı sitelerden linkler ve bilgiler paylaşmalısınız.
Hata #4 Aşırı Paylaşım Yapmak
Günün belli saatlerinde online olma fırsatı bulan bazı bloggerlar tüm paylaşımları o saatte arka arkaya yapınca ekran bir anda sadece o kişinin iletileriyle doluyor. Oldukça sinir bozucu bir durum değil mi? Sırf bu yüzden takibi kestiğim çok hesap var. Sosyal medya iletilerini planlayabileceğiniz ücretsiz araçlar varken bu hatayı yapmamak gerek.
Hata #5 Pasif Kalmak
Bir üstte bahsettiğim hatanınn tam tersini yapmak da başka bir hata diyebiliriz :) Uzun süre güncellenmemiş bir sosyal medya profilinin takipçi sayısı hızla düşecektir. Blogunuzun sosyal medya profili ne bir spam çiftliği gibi gözüksün, ne de bir hayalet kasaba gibi.
Hata #6 Çarpraz Paylaşım Yapmamak
Bir sosyal medya pletformunda yaptığınız paylaşımın duyurunu diğer platformlarındaki hesaplarınızda da yaprak hem o paylaşımın etkisini arttırabilir, hem de diğer sosyal medya hesaplarınızdaki takpiçi sayınızı arttırabilirsiniz. Örneğin benim Pinterest sayfa takipçim çok az ve orada yaptığım paylaşımlardan kimsenin haberi olmuyor. Bu yüzden “Pinterest’te şunu paylaştım” şeklinde iletileri diğer hesaplarımda gönderebiliriim.
Hata #7 Niteliğe Değil Niceliğe Odaklanmak
Sosyal medyada takipçi satın alma ve #takipedenitakipederim gibi saçma trendler var. Halbuki blogunuzun konusuyla alakasız 10.000 takipçiniz olacağına, blogunuzun konusuyla ilglinen 1000 takipçiniz olması çok daha iyidir.
Hata #8 Yeni Platormlara Önyargılı Olmak
Yeni bir sosyal piyasaya çıktığında önyargılı olup blogunuz için hesap açmamak ileride pişman olmanıza yol açabilir. Platform gelişip büyüdüğünde blogunuza ait kulancı adının alındığını görebilir ve hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
Hata #9 Takipçilerle Etkileşime Geçmemek
Sosyal medyayı sadece bir reklam aracı olara kullanmak çok yanlış olur. Bu mecralar okuyucularınızla iletişim kurduğunuz, fikir alışveriş yaptığınız, etkileşime geçtiğiniz önemli mecralardır. Okuyucularla etkileşim kurarak hem online itibarınızı hem de takipçilerin sadakatini artttırabilirsiniz.
Hata #10 Negatif Yorumları Silmek
Her düşünceye ve fikre açık olmalıyız. Eleştiri ve farklı görüş içeren yorumları silmek yerine makul bir şekilde cevap vermek veya tamamen görmezden gelmek daha iyi iolur sanırım. Takipçileriniz ne kadar olgun ve objektif olduğunuzu anlamalı.
Size Bir sorum Var
Blog Hocam için açmış olduğum Facebook, Twitter, Google+ ve Pinterest hesapları var. Yukarıda yazmış olduğum hataların bir kısmını yapsam da elimden geldiğince takipçilere değerli bir şeyler sunmaya çalışıyorum. Bu hesaplardan hangilerini takip ediyorsunuz bilmiyorum ama görmüş olduğunuz eksikler ve hatalar neler? Ya da görmek istedikleriniz?
27 Kasım 2013 Çarşamba
Sosyal Ağlarda Yaptığımız 10 Hata
21 Kasım 2013 Perşembe
Bunu Blogumda Paylaşabilirim. Hürriyet Benim.
Hürriyet; gündeme dair cesur bir projeyle karşımızda. TBWA\ISTANBUL'un hazırladığı proje kısa zamanda oldukça ses getirdi. Din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmeden bireysel özgürlükleri konu alan projenin amacı Türkiye'nin dört bir yanından insanların hürriyetlerini dile getirmeleri ve seslerini duyurmaları...
Bu proje katılımcıların kendi hürriyetlerini anlatmaları için tasarlandı, katılımcılar videolarını oluştururken ilham versin diye de bir film hazırlandı.
Hürriyet, herkesi kendi hürriyet cümlelerini yazmaya ve hürriyet şarkılarını yaratmaya davet etti. Kullanıcılar içinde kendi fotoğraflarının da olduğu hürriyet filmleri yaratabiliyor ve bu filmleri sosyal medyada dilediğince paylaşabiliyor. Ayrıca seçtikleri mesaj ve fotoğraflarından oluşan bannerı hurriyet.com.tr sayfalarında yayınlanıyor. Kısaca proje tamamıyle interaktif bir proje olarak kurgulandı. www.hurriyetbenim.com üzerinden ilham verici videoyu seyredebilir, kendi video ve bannerınızı yaratabilirsiniz.
"Hürriyet Benim" filmi, daha TV’ye çıkmadan viral olarak sosyal medyada gösterildi ve çok kısa sürede yayılarak; sosyal medyada konuşulmaya ve paylaşılmaya başlandı. Kullanıcıların katkılarıyla yapılan klipleri Twitter'dan #hürriyetbenim hashtag'iyle takip edebilirsiniz.
Ben de kendi videomu oluşturdum ve benim için hürriyetin ne demek olduğunu anlattım. İzlemek için;
http://hurriyetbenim.hurriyet.com.tr/video.aspx?k=S4QFUTKMHYJ
Bir boomads advertorial içeriğidir.
18 Kasım 2013 Pazartesi
Google’ın Başarısından Feyz Alabilmek
Dünyanın hemen her ülkesinde en çok ziyaret edilen site olan Google, bir arama motorundan çok daha fazlası. 1998 yılında Stanford Üniversitesi’nde tanışan Larry Page ve Sergey Brin kurduğu şirket, 15 yıl gibi kısa sayılabilecek gibi bir sürede olağanüstü işler başararak dünyanın en büyük şirketlerinden biri haline geldi.
Geçen 15 yıllık süreci inceleyip Google’ın davranışlarını ve hamlelerini analiz ettiğimizde, başarısını destekleyen bazı sırlara ulaşmamız çok zor değil. Google’ın bu sırları elbette blogumuzu bir dünya şirketi yapmayacak ama daha iyi bir blog olma yolunda önemli adımlar atmamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Google’ın da bloglarımızın da internet kullanıcısına hitap ettiğini unutmayalım.
Kullanıcı Odaklı Olmak
Google’ın en temel ilkesi her zaman kullanıcıya en iyi hizmeti vermek oldu. Gerek arama motorunda, gerek Gmail, Chrome, Blogger gibi diğer ürünlerinde önceleği hep kullanıcının memnuniyeti olmuştur. Bildiğiniz gibi Gogle ana sayfasının en büyük özelliği basit ve hızlı olması. Google aramalarında yer alan reklamlar bile aranan kelimeyle ilgilidir. Bizler de Google’ın bu ilkesinden feyz alarak kullanıcı dostu bloglar oluşturmaya özen göstermeli, ziyaretçiyi rahatsız edecek içerik ve öğeleri blogumuzda kullanmamalıyız. Blogumuzun tasarımını yenilerken, reklam alırken, içerik oluştururken, kısacası blog yazarlığının her aşamasında kullanıcıların penceresinden bakabilmeliyiz.
Belli Bir Alanda Uzmanlaşmak
Hepimiz biliyoruz ki arama dendiğinde akla Google gelir. Ne zaman bir araştırma yapacak olsak ya da bir sorunun cevabını öğrenmek istesek onu arayacaımız yer Google’dır. Çünkü Google geliştirdiği teknolojiler, algoritmalar ve çalışmalar sonucunda arama konusunda uzmanlaşmıştır. Biz de blog yazarken tek bir konuya odaklanırsanız daha kolay başarıya ulaşabilir ve okuyucu kitlesi oluşturabiliriz. Uzmanlaştığımız konuda yeni ve yaratıcı fikirler geliştirerek bunları okuyucuya sunmak, bunlar sayesinde o konuda otorite sahibi bir blog oluşturmak Google’ın başarısından çıkaracağımız önemli derslerden biri.
Daha İyi Olmaya Çalışmak
Yukarıda da bahsettiğim gibi Google kullanıcılarını en iyi hizmeti vermek için sürekli güncellemeler yapıyor, algoritmalar geliştiriyor, farklı teknoloiler deniyor. Mevcutla yetinmeyip her zaman bir adım daha iyisini yapmaya çalışıyorlar. Peki ya biz blog yazarları? Daha iyi bir blog olabilmek için ne kadar çaba sarf ediyoruz? Hem okuyucuya daha iyi bir blog deneymi yaşatmak, hem de blog yazmaktan aldığımız keyfi arttırmak için blogumuza ne gibi iyileştirmeler ve yenilikler yapabileceğimiz üzerinde daha fazla durmalıyız.
Para Kazanırken Başka Şeyleri Kaybetmemek
Google’ın AdWords ürünü sayesinde yüzbinlerce reklam veren Google arama sonuçları sayfalarına ve AdSense kayıtlı yayıncıların web sitelerinde reklam gösterebiliyor. Google’ın temel geliri de bu reklamlar. Fakat Google reklam yayınlayarak para kazanırken bile kullanıcıyı rahatsız etmemeyi birinci ilke olarak benimsemiş. Google reklamları sadece o reklamla ilgili aramalarda veya web sayfalarında gözükür. Bu sayede hem reklam veren hedef kullanıcıya ulaşmış olur, hem de kullanıcı ilgisini çeken reklam sayesinde istediği ürün veya hizmete ulaşablir. Biz de blogumuza reklam alırken okuyucunun tepksini öngörmeliyiz ve reklamları ona göre seçmeliyiz. Biraz daha fazla kazanmak uğruna okuyucu kaybetmek bence ahmaklık olur.
Daha pek çok başarılı şirket ve girişimden kendimize dersler çıkarabiliriz. Başkalarının başarılarından feyz almak önemlidir ve güzeldir ama yaptığımız hatalardan da ders almayı unutmamalıyız öyle değil mi?
Şimdi isterseniz Google’ın gittiği yoldan gitmek adına kendimize bir kontrol listesi oluşturalım.
☑ Sade ve hızlı yüklenen bir tema kullan.
☑ Bloguna arama kutusu, arşiv sayfası ve iletişim formu ekle
☑ Okuyucu yorumlarını ve tavsiyelerini önemse
☑ Okuyucunun ilgisini çekecek konularda yaz
☑ Yazılarını medya öğeleriyle zenginleştir
☑ Reklam alırken seçici davran
☑ Reklam yapmak uğruna itibarını zedeleme
Sizce Google’ın bu müthiş başarısından ne gibi çıkarımlar yapabiliriz?
14 Kasım 2013 Perşembe
Tek Taş Pırlanta Çekilişi Sonuçlandı
Sare Pırlanta sponsorluğunda gerçekleştirdiğim ve 3 kişiye tek taş pırlanta yüzük vereceğimiz çekiliş yapıldı. Şuana kadar bir problem çıkmadı ve çekiliş takviminde belirlediğimiz günde şaşma olmadan kazananları açıklayabiliyorum.
Kazananlara geçmeden önce katılımda bulunan arkadaşlara teşekkür edtmek istiyorum. Bana reklam kampanyası teklifiyle gelen firmalardan ödeme alarak klasik reklam çalışması yapmak yerine çekilişle okuyucularıma ödül vermelerini istiyorum. Siz bu etkinliklere ilgi gösterdikçe verilecek ödüllerin sayısı da çeşidi de artacaktır. Buna emin olabilirsiniz.
Gelelim tek taş pırlanta yüzükleri kazananlara. Resimde de gördüğünüz gibi çekiliş sonucunda ismi ilk 3 sırada çıkan Abdullah Top, Zeynep Efe ve Nesrin Koç şanslı katılımcılar oldular.
Eğer tek başına bu resim bir şey ifade etmez derseniz (ki haklısınız) çekilişin yapıldığı anı her zaman olduğu gibi videoya kaydettim. Aşağıdaki videoda çekiliş anını izleyebilirsiniz.
Kazananlar belki kendileri kullanacak, belki birilerine hediyecekler orasını bilemem ama kullanacak kişilerin iyi günlerde kullanmasını dilerim. Son olarak bu güzel etkinliğin hiçbir promblem çıkmadan gerçekleşmesini sağlayan Seli Hanım’a ve elbette Sare Pırlanta’ya çok teşekkür ederim.
13 Kasım 2013 Çarşamba
AdSense Reklamlarını Blogger’da Yazı İçine Ekleme
Yaklaşık 1 senedir takip ettiğim blogger arkadaşım +evde yazar Adsense reklamlarını Blogger’da yazı içine eklemekle ilgili yardım isteyince bu bilginin başka AdSense yayıncısı olan blog yazarlarının da işine yarayacağını düşünerek blogda paylaşmaya karar verdim.
AdSense Reklam Kodlarını Convert Etme
Blogunuzun sidebar yani kenar çubuğuna eklediğiniz AdSense kodlarını yazı içerisine eklemeden önce convert etmeniz gerekir. Bunun için pek ücretsiz online araç mevcut. Google’da “adsense code converter” diye bir arama yaparsanız onlarca araç bulabilirsiniz.
Bunlardan birini açarak kutuya adsense reklam kodlarınızı yapıştırdıktan sonra “convert” butonuna bastığınızda kodlarda ki bazı karakterlerin değiştiğini göreceksiniz. Convert edilmiş reklam kodu artık blog yazısına eklemeye hazır hale gelmiştir.
Sıra reklam kodlarını yazının içerisine gömmeye geldi.
1. AdSense Reklamını Yazının Solunda Gösterme
Bunun için yazının HTML sekmesini açarak reklamın gözükmesini istediğiniz yere aşağıdaki kodu ekleyin.
<b:if cond='data:blog.pageType == "item"'>
<div style="float:left;margin-right: 5px;">
Convert edilmiş adsense kodları buraya gelecek</div>
</b:if>
2. AdSense Reklamını Yazının Sağında Gösterme
Bunun için yazının HTML sekmesini açarak reklamın gözükmesini istediğiniz yere aşağıdaki kodu ekleyin.
<b:if cond='data:blog.pageType == "item"'>
<div style="float:right;margin-left: 5px;">
Convert edilmiş adsense kodları buraya gelecek</div>
</b:if>
3. AdSense Reklamını Yazı Başlığının Altında Gösterme
Bunun için Şablon > HTML’yi Düzenle yolunu takip ederek Ctrl + F tuş kombinasyonunun yardımıyla <div class='post-header'> kodunu bulun ve bunun hemen altına aşağıdaki kodları ekleyin.
<b:if cond='data:blog.pageType == "item"'>
<div style="text-align:center;margin-bottom: 5px;">
Convert edilmiş adsense kodları buraya gelecek</div>
</b:if>
4. AdSense Reklamını Yazının Sonuna Ekleme
Bunun için Şablon > HTML’yi Düzenle yolunu takip edereke Ctrl + F tuş kombinasyonunun yardımıyla <div class='post-footer'> kodunu bulun ve bunun hemen üstüne aşağıdaki kodları ekleyin.
<b:if cond='data:blog.pageType == "item"'>
<div style="text-align:center;margin-top: 5px;">
Convert edilmiş adsense kodları buraya gelecek</div>
</b:if>
İlgili kodlar eklendiğinde reklam yerleşiminin nasıl olacağını şu grafikte göstermeye çalıştım:
Son olarak kodlarda renkli gösterdiğim yerlerim anlamlarını işlevlerini paylaşmak istiyorum. İsteğinize göre onları da değiştirebilirsiniz.
- Kırmızı renkle gösterdiğim değer reklam yazı arasındaki boşluğu belirler. Dilerseniz 5px yerine başka bir değer girebilirsiniz.
- Mavi renkle gösterdiğim kodlar reklamların ana sayfada değil sadece yazı başlığına tıklayıp yazının içerisine girince gözükmesini sağlar. Eğer ana sayfada yazıların tamamını gösteriyorsanız mavi renkle yazdığım kodları silebilirsiniz.
Herkese bol kazançlar!
11 Kasım 2013 Pazartesi
Blog Hocam, Bumerang Ödülleri’nde Finalde!
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen fakat benim ilk kez katıldığım Bumerang Ödülleri’nde finalistler belli oldu. 6 kategoride 1500’den fazla blogun başvurduğu ve 45000’den fazla SMS oyunun kullanıldığı yarışmada Blog Hocam sizlerin oylarıyla ilk 10’a kalmayı başardı.
Oy veren, vermek isteyip de veremeyen, destekleyen, iyi dileklerini ileten herkse sonsuz teşekkür ediyorum. Çünkü Blog Hocam sadece okuyucuların yani sizlerin oylarıyla finale kaldı. Ne bir akrabam, ne de bir arkadaşım oy vermedi. Sadece eşim ve abimden oy vermelerini istedim, onlar da reddetti : )
SMS oylamasında finale kalan tüm blogların listesi şöyle:
Finale kalan tüm blogları ayrıca tebrik ederim. Artık söz jüride. Finalistler arasında ilk 3’ü jüri belirleyecek. Blog Hocam’ın yarıştığı “En Sosyal Blog”kategorisinde jüri şu isimlerden oluşuyor:
- Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat
- Hürriyet Sosyal Medya Editörü Şermin Terzi
- Tribal Worldwide ve Apple UK Freelance Kreatif Direktörü Arda Erdik
- Komedyen Ceyhun Yılmaz
Finale kalanlar arasında Blog Hocam’ı takip eden ve bu şekilde tanıştığım bloglar olması da beni sevindirdi. Örneğin benim yarıştığım kategoride Soran Anne ve Mamonttenka uzun süredir tanıdığım ve zaman zaman mesajlaştığım bloggerlar. Eğer ben kazanamazsam onların kazanmasını isterim elbette :)
Resmi duyuru: http://bumhaber.hurriyet.com.tr/2013/11/3-bumerang-odullerinde-ilk-10-heyecani/
Seo Uzmanlarının Özellikleri Neler Olmalı?
Arama motoru optimizasyonu kavramı Google’ın Türkiye’de yüksek kullanım oranlarına çıkmasıyla tanınmaya başladı. Son 2 yılda firmalar kendi bünyelerinde Seo uzmanı çalıştırmaya başladılar. Doğal olarak Seo da iş hayatında bir sektör haline geldi. Peki seo uzmanları hangi konularda bilgi sahibi olmalı?
Seo çalışmaları genel olarak site içi ve site dışı (backlink stratejisi) olmak üzere ikiye ayrılır. Sadece site dışı seo çalışmalarında yetenekli olmanız yeterli değildir. Nedeni şu : Site içi optimizasyon konusunu iyi bir şekilde yapmadığınızda site dışı çalışmalara daha fazla bütçe ve zaman ayırırsınız. Bu da genel anlamda bir kayıptır. Bazen sıralamada yol kat edememenizin nedeni iç optimizasyonu yapmamanızdır. Bu nedenle Seo uzmanı her iki konuda da bilgi sahibi olmalıdır.
Seo uzmanı iyi bir analist olmalıdır. Site trafiğini iyi bir şekilde analiz edip gerekli değişiklikleri ziyaretçi verilerine göre yapmalıdır. İnternette Seo sektörü ile ilgili olan yerli ve yabancı makaleleri takip etmeli gerekli testleri de vakit buldukça farklı sitelerde yapmalıdır. Google algoritma değişiklikleri, Google patentleri ve ziyaretçi davranışlarını sürekli analiz edip Seo stratejisine buna göre yön vermelidir.
Seo uzmanı internet pazarlaması alanında da bilgi sahibi olmalıdır. Google Adwords konusunda orta düzeyde bilgisi olmalı ve gerektiğinde Seo çalışmalarına başlarken Adwords’ü de seçebilmelidir. Her ne kadar seo çalışmasını ücretsiz arama sonuçları ile bağdaştırsak da ücretli arama sonuçları da organik çalışmalara yardımcı olur. Adwords raporlarında ziyaretçilerin tercih ettiği arama terimlerini çıkarttıktan sonra Seo çalışmalarınıza buna göre yön verebilirsiniz.
Seo bir işi internet ortamında pazarlamanın yollarından biridir. Amaç müşteri ve prestij kazanmaktır. Bu nedenle Seo uzmanı aynı zamanda iyi bir pazarlamacı olmalıdır.
Koordinasyon Seo uzmanları için önemli bir diğer kavramdır. Firma içinde çalışırken tasarım ve kod ekibi ile iyi bir koordinasyon kurmanız gerekir. Tasarımın ziyaretçilere göre kodlamanın da arama motorlarına göre yapılmasını sağlamanız gerekir. Yönetme ve organize etme yetenekleriniz iyi olmalıdır. Bir firmanın sosyal medya danışmanlığı hizmeti alması gerekiyorsa bunun hangi firma ile yapılacağını Seo uzmanı değerlendirip karar vermelidir.
Seo uzmanı kendini geliştirmeli ve yetiştirmelidir. Örnek olarak Türkiye’de ilk defa düzenlenen Seo konferansı gibi etkinliklere mutlaka katılmalı ve katılımcılarla iyi ilişkiler kurmalıdır.
Özgün içerik ekleme ve içerik üretme stratejileri hakkında yetenekli olmanız da işiniz icabı gereklidir. Bu da iyi bir blog yazarlığı deneyimi gerektirmektedir.
Genel olarak bir Seo uzmanının iyi bir analist ve planlamacı olması gerektiğini söyleyebilirim.
Seo uzmanlarının özelliklerinden bahsederken firmaların da Seo uzmanı ilanları verirken yaptıkları hatalara da buradan bakabilirsiniz. Firma olarak Seo uzmanın yapması gerekmeyen işleri de ona yaptırma hedefleriniz olmamalı. Seo uzmanın kendi alanına odaklanması ve o alanda çalışması gerekir.
Yazar hakkında: Ben Mehmet Emre Baş. 2009 yılından bu yana Seo ve Sem alanında hizmet veriyorum. Yeni çıkan algoritmalara göre kendi sitelerimde testler yaparak yeni stratejiler geliştiriyorum. 2007 yılından beri de Burayayaz.com adlı kişisel günlüğümde keyifle her alanda yazıyorum.
5 Kasım 2013 Salı
Kol Saati Satışları Hızla Artıyor
Son yıllarda, alışveriş merkezlerinin de hızla açılmasıyla birlikte, giyim kuşamla alakalı sektörler altın çağını yaşıyor. Biz tüketiciler, hemen hemen her alanda ürün çeşitine boğulmuş durumdayız, dersek abartmış olmayız heralde. Teksil, aksesuar, züccaciye, ev alaetleri her alanda durum aynı. Bizim için tabiki çok iyi, kendimize uyanı seçebilme şansımız artıyor.
Biz biraz aksesuarlar içinde sayılan, ama şık gözükmek adına önemi büyük olan saatler üzerinde duracağız. Küçük aksesuarlar olmalarına rağmen, tarzımızı yansıtan en önemli araçlardan biridir. Saatler; zamanı göstermenin dışında, giyisilerimizi de tamamlarlar. En göze çarpan ve akılda kalıcı olan aksesuardır. Çoğumuz bunun farkındayız ki; saat saatışları gitgide artıyor. Yüzlerce marka ve binlerce model, içinden çıkılmaz bir seçenek denizine bırakıyor bizi.
Bu denizde belki size yardımcı olacak birkaç tavsiyede bulunalım. İster erkek saati , ister de bayan saati alalım. En dikkat edilecek nokta ; aldığımız saati giyisilerimizle kolayca uydurabilmektir. Daha açık söylemek gerekirse alacağımız saatin, daha şık durması için nelere dikkat etmeliyiz? Başta renk tabiki. Alacağımız yada takacağımız saatin rengi çok önemlidir. Saat kordonlarıda rengin en baskın olduğu yerdir. Saat alırken kordonları elbiselerinize uyan saatler almak daha çok işe yarar. Bu renkleri seçerken, ara renkler tercih etmeye dikkat edin. Mesala siyah yerine füme gibi. Böylece daha çok renkle kullanabilme olasılığınız artacaktır. Kordonu koyu bir saat seçtiyseniz, kadranı açık renk,
kordonu açık renk seçerseniz, kadranı koyu renk olsun. Buda daha kullanışlı hale getirecektir.
Saatlerden bahsederken birkaç marka saymadan olur mu? Bilmeyenimiz yokyur Casio ‘yu. Casio saat modelleri ; fiyat ve kalite yönünden çok mantıklı oldukları için, en çok satan saat markasıdır. Modellerin fiyatları hem uygun hemde kalitelidir. Ayrıca model çeşitleri oldukça fazladır.
Bahsedeceğimiz diğer marka ise ; Diesel. Kendine has bir tarzı olan Diesel, spor yada spora yakın modelleriyle bizleri kendine aşık etmiş bir markadır. Diesel saat modelleri ; hem erkek hemde bayan kol saati modellerinde benzersiz ürünler sunmaktadır. Özetle kesinlikle bir Diesel saat kolunuzda olmalı diyelim.
Son markamızda Guess. Gene fiyat, model ve kalite yönünden baktığımızda öne çıkan markalardan birisidir. Guess saat modelleri; biraz daha bayan saati ağırlıklıdır. Özellikle abiye kol saati almak istiyorsanız kesinlikle Guess saat modellerine bir göz atın. Ne kadar zor beğenirseniz beğenin, eminim birkaç tane hoşunuza giden saat bulacaksınız.
4 Kasım 2013 Pazartesi
3 BH Okuyucusuna Tek Taş Pırlanta Hediye Ediyoruz
Blog Hocam’ın çok sayıda bayan okuyucusu var, biliyorum ama katılımın sadece bayanlarla sınırlı kalmamaması gerekiyor. Sevgilisine, eşine, annesine tek taş pırlanta yüzük hediye etmek isteyen erkek okuyucuların da katılabileceği bir çekiliş.
Çekilişin ve ödülün detaylarına geçmeden önce bu güzel etkinliğe sponsor olan Sare Pırlanta hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
Sevgi Parıltısı, Sonsuz Mutluluk… Sare Pırlanta
Sare Pırlanta; merkezi İstanbul’da olan ve 2001 yılından beri faaliyette bulunan, kalite, çeşit ve fiyat açısından Türkiye’nin en önde gelen pırlanta ürün satış sitesidir.
Yüzük, kolye, küpe, bileklik, gerdanlık gibi pırlanta ürünlerin yanında elmas, gümüş ve alyansların da bulunduğu Sare Pırlanta, kalitesi, tarzı ve uygun fiyatlarıyla size mücevher keyfini yaşatacak.
Çekilişle 3 Kişiye Tek Taş Pırlanta Yüzük
Aşağıda belirtilen katılım şartlarını yerine getiren kişiler arasında yapılacak çekilişle 3 kişiye resmini gördüğünüz pırlanta tek taş pırlanta yüzük hediye edilecek.
Katılım Şartları
Verilecek hediye çok güzel ve çekilişe katılmak hiç de zor değil. İsteyen her blog yazarı bu çekilişe katılabilir.
Zorunlu şart 1: Çekilişe katılabilmeniz için yerine getirmeniz gereken zorunlu bir şart var. Sare Pırlanta’nın Facebook veya Twitter sayfalarından en az birini takip ediyor olmalısınız.
Zorunlu Şart 2: Çekilişe katılmanız için yerine getirmeniz gereken diğer zorunlu şart ise aşağıdaki çekiliş bannerını blogunuzun kenar çubuğuna (sidebar) ana sayfada görünecek şekilde eklemeniz.
<a title="Tek Taş Pırlanta Yüzük Çekilişi" href="http://bloghocam.blogspot.com/cekilis" target="_blank"><img style="float: none; margin-left: auto; display: block; margin-right: auto" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeLbUuuvIxCPQ-HQlpWnaGUSwmY42Zu-XWL4hGTzhZamd1wPvZCtLQlct350HQAMenr0-pFaWOUZ3lv4uOrlzWeGN3Cy0XIDJ9H2ZyhAUgx5hIlnVeC1lCcRCDTyMXLL_Sb4dtp1SSuY0Q/s198/tek-tas-cekilis.png" /></a>
3 katılım hakkı: Zorunlu şartı yerine getirdiyseniz Sare Pırlanta sitesine üye olarak 3 katılım hakkı kazanabilirsiniz. Yapmanız gereken Yeni Hesap sayfasına giderek formu doldurmak ve üye olmak.
1 katılım hakkı: www.sarepirlanta.com sitesindeki beğendiğiniz ürünlerden birini Facebook veya Twitter sayfanızda herkese açık olarak paylaşarak 1 katılım hakkı kazanabilirsiniz.
Çekilş Hakkında Bilgiler
- 1 kşi en fazla 5 katılım hakkına sahip olabilir (3 hak site üyeliği için, 1 hak Facebook’ta ürün paylaşımı, 1 hak Twitter’da ürün paylaşımı için. )
- Şartları yerine getirenler yazıya yorum bırakarak başvuruda bulnmalıdır. Youmlar şu şekilde olmalı:
İsim : Serdar Kara (Siteye üye olurken verdiğiniz isim)
Blog: http://bloghocam.blogspot.com (Görseli eklediğiniz blog)
Facebook: facebook.com/bloghocam (SarePırlanta’yı takip ettiğiniz ve ürün paylaştığınız hesap)
Twitter: twitter.com/bloghocam (SarePırlanta’yı takip ettiğiniz ve ürün paylaştığınız hesap)
- Çeklişe katılımlar 11 Kasım 2013 Pazartesi saat 23:59’da son bulacak ve kazananlar 14 Kasım Perşembe günü açıklanacaktır.
Kafanıza takılan bir yer olursa yorum bölümünden sorabilirsiniz. Tüm katılımcılara bol şans!