29 Haziran 2009 Pazartesi

“seni ilk haziranda görmüştüm
şapka giymemiştin çünkü yazdı
zaten hiç giymezdin belki de
kimin dünyayı görecek hali vardı oysa
sokaklar mavilik demetleri şunlar bunlar
şunlar bunlar diyorsam unutulmaz şeylerdi ha
örneğin çiçekti her şeyin ilk yarısı
ellerim ceplerime gitti durup dururken
yani herkesin aşk aşk dediği buysa”

25 Haziran 2009 Perşembe

Mάλλον ο Michael Jackson είναι νεκρος....

Σύμφωνα με το reuters υπάρχουν φήμες οτι εξέπνευσε μετα απο καρδιακό επισόδιο που είχε και αφου μεταφέρθηκε στο νοσοκομείο.

Πίσω απ' τις αφίσες, κρύβεται ο Αλέξης...;

Φιλάμε με τα μάτια κλειστά, ψηφίζουμε με τα μάτια κλειστότερα

16 Haziran 2009 Salı

ŞİDDETLİ RÜZGARLAR esebilir

"sahrayıcedit" diye bir yer var. bana her seferinde bir rüzgar adı gibi geliyor bu. bi de sanki şahane hitap olurmuş gibi. böyle cedric chan'e "benim üzümlü kurabiyem, doğu incim"dedikten sonra "sahrayıcedit'im" de diyebilirmiş gibi sanki.

bir haziran klasiği olarak bilmediğim semtlerde akşamdan kalma olarak uyanıp zar zor eve dönmeler, yavru kediler tarafından çıldırtılmalar, sene boyunca iplenmeyen power balladların niyeyse hep bu zamanda sebepsiz mide kelebekleri yaratması, bunda kesinlikle fesleğen ve hanımeli kokusunun etkisi olması falan şaşırtıcı değil. tesadüflerse doğası gereği şaşırtıcıdır. ama tesadüfler de hakedilir, hikayelerin onları anlatabilecek kişilerin başından geçmesi gibi bir şey diyebiliriz.(bu arada tesadüf farsçada trafik kazası anlamında kullanılıyormuş, sık sık boş bir bilgi aktarmazsam rahat duramıyorum.) passiflora damlattığım sütlü kahvemi onlar için hikayeler ve tesadüfler biriktirdiğimiz insanlara kaldırırken şöyle diyesim var çok içten:

run to the bedroom, in the suitcase on the left, you'll find my favorite axe.

bugün de uyduruk yazımızın sonuna geldik. hepinize uyumak için trankilizana ihtiyaç duymadığınız geceler dilerim.