23 Nisan 2014 Çarşamba

Mali Müşavirlik & Muhasebe Blogu

Limited, anonim veya şahış farketmez, şirket kuruluş işlemleri gerçekten şirket kuracak kişilerin yapacağı işler değil. Noteriydi, vergi dairesiydi, ticaret sicil kaydıydı derken kendinizi prosedürlerin ve resmi işlemlerin içinde boğulurkren bulabiliyorsunuz.

 

Bu işlemleri kolayca ve eksiksiz yapabilmek için bir mali müşavirle çalışmanız şart. Sadece mali müşavirle de bitmiyor. Mevuatları, kanunları, prosedürleri takip etmeli ve bilinçli harket etmelisiniz. Bu yazıda tanıtacağım blog olan malimusavirx.net sitesi de tüm bu konuları takip etmenizi sağlayan faydalı bloglardan biri.

 

mali müşavir

 

Hepimiz Birer Girişimci Adayıyız

 

İnternette dünyayı birkaç yıl geriden takip ettiğimiz bir gerçek. Dünyada internet alanında trend olan şeyler, 5-10 yıl içerisinde bizde de patlıyor. Bunun sayısız örneği var. Dünyada blogların geldiği noktaya baktığımızda, kısa zamanda bizde de blogların birer küçük işletme olarak tanımlanacağını öngörmek zor değil. Bundan 10 yıl sonra bazılarımız homeofis olarak evden blog yazacak, bazılarımız da işi büyüterek şirketleşecek. İşimizin çapı ne olursa olsa olsun mali müşavir ve muhasebeci hizmetine ihtiyacımız olacak.

 

Mali müşavirler devletle aranızdaki ilişkileri yönetecek, sizi prosedürlerle ve evrak yüküyle uğraşmaktan kurtaracak kişilerdir. Bu yüzden bir mali müşavirle çalışırken seçici davranmalısınız.

 

Yukarıda bahsettiğim malimusavirx.net sitesi, pratik bilgiler ve haberlerin yanı sıra mali müşavirlik ve muhasebe hizmetleri de vermektedir. Verdikleri hizmetlerden kısaca bahsetmek gerekirse:

 

- Şirket kuruluş işlemleri

- Muhasebe hizmeti

- Danışmanlık hizmeti

- Vergi beyannameleri  (KDV, Muhtasar, Gelir, Kurumlar Vergisi)

- Ücret bordrosu ve SGK işlemleri (SSK)

21 Nisan 2014 Pazartesi

Daha Fazla Retweet Almanın Yolları

Blog Hocam’ın Twitter hesabını takip edenler çok aktif olmadığımı bilirler. Kişisel bir hesabım olmadığı için Twitter’a mobil cihazlardan da bağlanmıyorum. Blog  Hocam’da yayınlanan yeni yazıları, gelişmeleri, beğendiğim içerikleri, bazen de o an aklıma gelen bir ipucunu paylaşıyorum.

 

Attığım tweetlerin hemen hepsi dijital dünyayla ilgilenenlere yönelik olsa da bazıları defalarca retweet ediliyor, bazılarında ise paylaştığım link bile tıklanmıyor.

 

İnternette bulduğum çeşitli Twitter analiz araçlarını (ilerleyen zamanlarda bu araçları paylaşacağım) kullanarak en çok retweet edilen tweetlerimin listesi çıkardım. Bu tweetleri inceledim ve neden diğerlerinden çok retweet edildiklerini anlamaya yönelik bir çalışma yaptım.

 

Benim gibi kişisel değil, blogu için Twitter hesabı olan ve bu yönde tweetler atan kullanıcıların daha fazla retweet almaları için önerilerim…

 

retweet

 

1. Mention Kullanın

 

Tweetlerde mention kullanmak, o tweetin viral etkiyle yayılmasını sağlayabiliyor. Ünlü bir Twitter kullanıcısından veya binlerce takipçisi olan bir kuruluştan bahsederken o hesabı mentionladığınızda retweet edilme ihtimali çok yüksektir.  Retwet sayesinde o hesabı takip eden binlerce kişiden de tweetinizi retweet eden mutlaka olacaktır.

 

2. Kısa Linkler Kullanın

 

Lİnk içeren tweetlerin daha çok retweet edildiği çoğu araştırmada ortaya çıkan bir sonuç. Ancak benim incelemem de şöyle bir durum var: linkleri kısaltarak tweetin sonuna eklediğimde hem tıklanma, hem de retweet edilme oranı artıyor. İnsanlara bilgi, belge, haber veren web sayfalarının linklerini kısaltarak paylaşırsanız daha çok retweet edilecektir.

 

3. Siz De Retweet Edin

 

Tweeterinizin retweet edilmesini istiyorsunu ama siz bunu ne kadar yapıyorsunuz? Özellikle karşılıklı takipleşmenin olduğu hesapların tweetlerini retweet ettiğinizde onlar da iade i retweet yapacaktır. Bunun altında yatan şeyin psikolojik olduğu tahmin ediyorsunuz sanırım.

 

4. Hashtag Kullanın

 

Twitter’ın sembolü olan hashtagler her faaliyette olduğu gibi retweet almakta da çok işe yarıyor. Tweetinizin ilgli kullanıcılar tarafından farkedilip retweet edilmesi için 3 taneyi geçmeyecek şekilde hashtag eklemenizi öneririm.

 

5. İsteyenin Bir Yüzü…

 

Bazı tweetlerimin başına veya sonuna “RT Lütfen!” şeklinde bir call to action eklemişim. Ve yardımsever bazı takipçilerim bu çağrıma kulak verip retweet etmişler. Daha fazla retweet almak için belki en ilkel yöntem işe yarıyor :)

 

6. Tweet Uzunluğunu Optimize Edin

 

Çok kısa ce çok uzun tweetler pek sevilmiyor ya da dikkat çekmiyor sanırım. Hem dijital analiz şirketleriin araştırmalarından, hem de benim gözlemlerimden yola çıkarak ideal tweet uzuynluğunun 71-100 karakter arası olduğunu söyleyebilirim. Bu uzunluktaki tweetlerin retweet edilme şansı daha yüksek.

 

7. Zaman Ayarlı Tweetler Gönderin

 

Ben de olduğu gibi sizde de farklı yaşam tarzındanve meslek grubundan takiçiler mutlaka vardır. Her kesmin farklı onkline gün ve saati olabilir. Dolayısıyla tweetlerinizi farklı gün saat dilimlerine programlayarak gönderirseniz retweet edilme ihimali artar.

 

8. Görsel Kullanın

 

Yapılan araştırmalar görsel kullanılan tweetlerin, kullanılmayanlara göre 2 kat daha fazla retweet edildiğini tespit etmiş. Gerçekten de görsel eklediğim tweetler daha çok kullanıcı tarafından retweet edilmiş.

 

9. TT Listesine Göz Atın

 

TT listesindeki hashtagleri kullanarak attığınız tweetler, o hashtagin gündeme kalmasını isteyen kullanıcılar tarafından bol bol retweet edilir, favorilere eklenir. Gündemdeki hastagleri kullanarak, sizi takip etmeyen kullanıcılar tarafından bile retweet edilirsiniz.

 

10. Twitter Hakkında Tweetleyin

 

Twitter hakkında gönderdiğim tweetler de bol bol retweet alıyor. Bazen bir eleştiri, bazen bir ipucu, bazen bir yenilik. Twitter’da aktif olarak yer alan insanlst Twitter hakkındaki teetleri retweet etmeyi seviyorlar.

18 Nisan 2014 Cuma

Blogunuza Karşı Monoton Olmayın

Bu yazı, Emrah Kara tarafından Blog Hocam için yazılmıştır.


Dünya genelinde ortalama her gün 5 milyon blog yazıldığını varsayalım. Bu rakamı dünya nüfusuna oranlarsak ortalama her 1400 kişiden birinin blog yazdığı sonucuna ulaşırız. Global düşünüldüğünde hakikaten müthiş bir rakam ve blog sitelerin daha da yaygınlaşarak arttığını düşünürsek ilerleyen zamanlarda bu verinin çok daha azalacağını düşünebiliriz.

Bu küçük beyin jimnastiğinden sonra asıl konumuza dönelim. Biz blog yazarlarının artık daha detaycı ve dikkatli olma zamanımız geldi. Çünkü yazar kadar okuyucu da önemli bir etken. Şimdi kısaca yazar ve okur ilişkisine değinmek istiyorum.

 

SONY DSC

 

1. Hep kendinizi düşünmeyin

 

Blog tutan insanlarda gereksiz hırslar, para kazanma arzusu ve popüler olma tutkusu olduğu müddetçe kaliteden bahsetmek söz konusu değildir. Çoğumuzda bu hatayı yapıyoruz. Bizim blog yazarları olarak öncelikli hedefimiz ziyaretçilerimizin yazılarımızı okuması olmalıdır, okuyucunun dikkatini dağıtarak onlara reklamları tıklatmak değil. Tabi ki reklam ya da reklamlar yayınlayacağız ama öncelikli hedefimiz bunlar olmamalıdır.

 

2. Yazılarınızda bir ana fikir olsun

 

Ben her hangi bir sosyal medya aracını belirli bir hedefe istinaden kullanıyorum. Örneğin; Whatsapp’ı telefon rehberimde bu programı kullanan birileri varsa kullanırım. Eğer yoksa cihazıma yüklemem. Eminim siz de öyle yaparsınız. Demek istiyorum ki, yazılan yazı sadece yazıdan ibaret olmamalı, okuyucuya aradığını sunup okuduğunu anlatabilmelidir. Sırf siteye ziyaretçi çekmek için hedefsiz ve ana fikirsiz yazı yazılmamalıdır. Tabi ki bu kaliteyi olmakla paralel bir durum.

 

3. Sürekli aynı konulardan bahsedilmemeli

 

Takip ettiğim ve kaliteli bulduğum bir kaç tane blog var. Bunlarında dışındaki bloglar genelde günlerde tek bir konu üzerinde yoğunlaşıyorlar. 7 temel kategoriden oluşan bir blog sitesinin haftanın 7 günü sadece teknoloji üzerine yazılar yazması bana çok mantıklı gelmiyor. Her gün bir adet farklı kategoride yazılar yazılması blog açısından çok daha işlevsel olacaktır.

 

4. Hit almak mı yoksa kaliteli ziyaretçi kitlesi mi?

 

Öncelikle bu konuya karar verilmeli. Bir blogun çizgisi olmalıdır. Bazen 3 satır yazı yazarsınız ve bu yazınızı 3 bin kişi okur, bazen de farklı bir yazınızı sadece 200 kişi okur. Burada temel etken yazdığınız yazının amacının ne olduğu ile alakalıdır. Bilgi ve deneyimlerinizi, yaşam tarzınızı ve kaleminizdeki kişiselliğinizi yazınıza aktarabiliyorsanız sizin için yazınızı kaç kişinin okuduğunun bir önemi yoktur. Ben, blogumu ziyaret eden kitlenin belirli bir seviyede olmasını isterim. Zaten süreklilik de bu mantalite ile kazanılır.

 

5. Blogunuzu özel kılın

 

Kendinizi bir an için ziyaretçi olarak düşünün ve rastgele bir konu araştırın. Çeşitli siteleri ziyaret edin. Aradığınızı bulma yolunda bıkmadan ilerleyin. Gerçekten de sitelerdeki o bıktırıcı temalardan, yavaşlıklıklardan ve reklamlardan tiksineceksiniz. İşte blogunuzu diğerlerinden ayıracak en önemli 3 özel nokta. Bunlara dikkat edildiğinde geriye sadece yazıların kalite değeri kalır.

 

Sonuç olarak, kalite her zaman ayrıntılarda gizlidir. Her ayrıntı önemsenmeli. Çünkü önemsenen ayrıntılar sizin kalitenizi ortaya koyar ve çizginiz herkes tarafından beğenilebilir.

 

Herkese sevgilerimle.

 

Yazar Hakkında: Emrah Kara uzun zamandır blog yazarlığı yapmaktadır. Şu anda çeşitli konularda yazdığı yazıları sahibi olduğu emrahkara.com.tr internet adresinde yayınlamaktadır.

 

Blog: www.emrahkara.com.tr

Mail: mail[at]emrahkara.com.tr

16 Nisan 2014 Çarşamba

Yaratıcı Yazı Fikirleri

Blog yazarlarının ortak sorunlarından biri yaratıcı yazı fikirleri bulmak. Blogunuzun konusu ne olursa olsun okuyucularınıza sürekli yeni içerikler sunmalısınız. Bunun için de yaratıcılığınızı tetikleyecek şeylere yönelerek orijinal yazı fikirleri üretmelisiniz.

Kendimden birkaç örnek vermek istiyorum. Blog yazarlığı ile ilgili konular belli bir yerden sonra tükeniyor. Sektörde yeni gelişmeler olacak ki ben de bunları sizlerle paylaşacağım. Bu süreçte öyle şeyler yazmalıyım ki hem kendimi tekrarlamamalı, hem de okuyucunun bloga ilgisini devam ettirmeliyim.

 

Bu noktada bilgisayar başından kalktım, çevreme biraz baktım ve etrafımda gördüklerimden ne gibi yazı fikirleri çıkarabilirim diye düşündüm. Bakın oraya hangi sonuçlar çıktı:

 

- Sosyal hayatımdaki kız-erkek ilişkilerini gözlemledim ve bloglarla kız arkadaşlar arasındaki benzerlikleri yazdım.

- Ailemle vakit geçirirken 5 aylık yeğenimin yaşını başını almış bloggerlara ders verebileceğini düşündüm ve yadım.

- Okuduğum bir kitaptan etkilenerek yapmanız gereken tek şeyin başlamak olduğunu yazdım.

 

- TV’de izlediğim bir söyleşiden etkilenerek Nevzat Aydın’ın başarısından çıkardığım notları sizinle paylaştım.

 

Gördüğünüz gibi kafamızı bilgisayardan kaldırıp etrafımıza baktığımıza orijinal, ilgi çekici ve eğlenceli yazı fikirleri bulabiliyoruz. Özellikle televizyon bu konuda bence harika bir kaynak. Her türlü program, film, dizi vs yayınlandığı için bunlardan güzel yazı fikirleri çıkarabiliriz.

 

Son zamanlarda izlemeye başladığım biri dizi buna çok güzel bir örnek. Dizinin ismi Not Defteri. Çarşamba akşamları saat 20:30’da Fox TV’de yayınlanıyor. İlk bölümünü eşim izlerken denk geldim ve ben de izlemeye başladım. Diziyi izleme amacım yeni yazı fikirleri üretebilmekti. Gerçekten de diziyi izlerken daha önce hiç aklıma gelmeyen yeni konular buldum ve ilerleyen zamanlarda blogda paylaşmak için notumu aldım.

 

not-defteri

http://www.fox.com.tr/Not-Defteri


Açıkçası amacıma ulaşıp yazı fikirleri üretmiştim ama dizi bittiğinde “acaba sonraki bölümde ne olacak?” diye de aklımda kalmıştı :) Ertesi hafta çarşamba günü saat 20:30’da kendimi TV’nin karşısında “Not Defteri”nin başlamasını beklerken bulunca anladım ki be de bir dizi izleyicisi olmuşum :)

 

Not Defteri’ni izlerken hangi yazı fikirlerini bulduğumu merak edenler için hemen bilgi vereyim.

 

- Bir öğrenci neden blog yazmalı?

- Öğretmenler için blog yazmanın önemi

- “Blogculuk” diye bir ders olsa nasıl olurdu?

 

Söz Sizde

 

Not Defteri gerçekten heyecanlı ve insanı TV başına çekeb bir dizi. Eminim blogunuzun konusu ne olursa olsun siz de dizi izlerken okuyucularınızın hoşuna gidecek pek çok yazı fikri bulabilirsiniz. Eğer fırsatınız olursa çarşamba akşamı siz de “Not Defteri”ni izleyin ve bulduğunuz yazı fikirlerini buradan veya kendi blogunudan paylaşın. Bakalım ne kadar yaratıcı bir blog yazarısınız :)

Yüksek Kaliteli Fotoğrafları Ücretsiz İndirebileceğiniz 15 Harika Kaynak

Bloggerlar, freelancerlar, web sitesi sahipleri ,içerik üreticliler vs hepimiz yazılarımızda ve blogumuzun muhtelif yerlerinde görsellerden faydalanayoruz. Kullandığımız bu görsellerin kalitesi ve çözünürlüğü kadar, lisans sorunu da olmaması gerekiyor. Tüm bu beklentileri karşılayacak fotoğraf sitelerini araştırdım ve en güzel 15 kaynağı bir araya getirdim.

 

1. Little Visuals

 

little visuals

 

Bu site sadece yüksek kaliteli fotoğrafların paylaşıldığı bir blog sitesi. Blogda paylaşılan her fotoğğrafın altında altında o fotoğrafla ilgili etiketler yer alıyor. Sol üstte yer alan yeşil butona bastığınızda arama kutusunun da yer aldığı bir panel açılacak. Buradan istediğiniz ingilizce kelimeyi girerek hızlı arma yapabilrsiniz. Ayrıca Little Visuals sitesine üye olduğunuzda, 7 adet yüksek kaliteli fotoğraftan oluşan zipli bir dosya her hafta e-mail adresinize gönderliyor.

 

2. Unsplash

 

unsplash

 

Bu site de aynı Little Visuals gibi yüksek kaliteli fotoğrafların paylaşıldığı bir tumblr blogu. Unsplash’e üye olduğunuzda mail adresinize her 10 günde bir 10 adet kaliteli fotoğraf gönderilir.

 

3. New Old Stock

 

new old stock

 

Cole Townsend isimli vatandaşın sitesi de aynı Unsplash gibi yüksek kaliteli fotoğrafların paylaşıldığı bir Tumblr blogu. Fakat New Old Stock’u farklı kılan şey paylaşılan fotoğrafların vintage fotoğraflar olması.

 

4. Picjumbo

 

picjumbo

 

Yüksek çözünürlükte, yüksek kaliteli fotoğrafları ücretsiz olarak indirebileceğiniz bir blog olan Picjumbo’da her gün yeni bir fotoğraf paylaşılmaktadır. Fotoğrafların kategorilere ayrılması, istediğiniz konudaki fotoğraflara daha kolay ulaşmanızı sağlıyor.

 

5. Gratisography

 

gratisography

 

Profesyonel bir fotoğraf sanatçısı olan Ryan McGuire, her hafta yeni fotoğraflar ekleyerek kullanıcıların ücretsiz olarak indirmesine imkan sağlıyor. Yeni bir site olduğu için arşivi çok geniş olmasa da eklenen fotoğrafların kalitesi, şimdiden Gratisography’yi harika bir stock fotoğraf kaynağı yapmış bile.

 

6. Free Refe Mobile Photos

 

refe

 

Mobil fotoğrafların ticaretinin yapıldığı Refe isimli sitenin, ücretsiz mobil fotoğraflar yayınladığı Tumblr blogu. Bu blogda paylaşılan fotoğraflar genellikle manzara ve yaşamdan fotoğraflar.

 

7. IM Free

 

im free

 

IM Cretator isimli ücretsiz site oluşturma servisinin bir hizmeti olan IM Free’de koleksiyonlara ayrılarak kategorizeedilmiş ücretsiz ve yüksek kaliteli fotoğrafları bilgisayarınıza indirebiliyorsunuz.

 

8. The Open Photo Project

 

open photo project

 

Açık dizin projesi olan DMOZ gibi kalite standartlarına uyan foroğrafların gönüllü editörler tarafından uygun kategorilere eklenmesiyle oluşan bir fotopraf dizini. Yüzlerce kategoriden istediğiniz resmi bulup ücretsiz indirebiliyorsunuz.

 

9. Imagebase

 

imagebase

 

Sitenin sahibi olan profesyonel fotoğrafçı David Niblack, genellikle kendi çektiği foroğrafları insanların ücretsiz olarak kullannmasına imkan sağlıyor. Doğa, insan, nesne, şehir gibi kategorilere ayrılmış sitede yer alan PowerPoint sunum arkaplanlarını a incelemenizi öneririm.

 

10.  Wikimedia Commons

 

wikimedia

 

Çok geniş bir veri tabanına sahip olan bu sitede 15 milyondan fazla fotoğraf, video ve ses dosyası var. Detaylı kategpri ve filtreleme sistemi sayesinde aradığınız görsel konusuna kolayca ulaşabiliyorsunuz.

 

11. Flickr: Creative Commons

 

flickr-cc

 

Dünyanın en büyük fotoğraf paylaşım sitesi olan Flickr’ın CC sayfasında fotoğraflar lisans şartlarına göre ayrılmıştır. Böylece kullanım amacınıza göre istediğiniz lisansa sahip kategorinden fotoğrafları ücretsiz indirebilirsiniz.

 

12. KaboomPics

 

kaboompics

 

Karolina isimli Polonyalı bir web tasarımcı tarafından oluşturulan bu sitede bloggerlar ve web sitesi sahipleri için yüksek kaliteli fotoğraflar var.

 

13. FreePhotoDb

 

freephotodb

 

Henüz yeni bir site olduğu için çok geniş bir arşive sahip olmasa da fotoğrafların kalitesi harika. Filtreleme özelliği sayesinde istediğiniz konuda fotoğrafa kolayca ulaşabiliyorsunuz.

 

14. SplitShire

 

splitshire

 

Daniel Nanescu isimli fotoğrafçı ve grafiker vatandaş, projelerinde kullanmak için çektiği fotoğrfları bu sitede paylaşıyor. Hepsi yüksek kaliteli ve ücretsiz.

 

15. Superfamous

 

superfamous

 

Genellikle doğadan fotoğrafların paylaşıldığı bu sitede yüksek kalitede ve çok ilginç kareler göreceksiniz. Blogunuzda kullanmasanız bile ilginizi çekebilir.

 

 

Creative Commons Nedir?

 

Yukarıdaki siteleri incelediğinizde çeşitli yerlerde Creative Commons şeklinde bir lisanala karşılaşacakınız. Bununla ilgili kısaca bilgi vermek istiyorum.

 

Creative Commons, sanatçı ve eser sahiplerinin, yasanın kendilerine tanıdığı kimi hakları kamuyla paylaşabilmelerine imkân veren, özel olarak hazırlanmış telif lisansı sözleşmeleri öneren bir organizasyondur.

 

Creative Commons lisanları, eser sahibinin isteğine göre 6 farklı şekilde kullanılabilir. Bu Creative Commons lisans türlerini özetlemek gerekirse;

 

Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilirsiniz, üzerinde değişiklik yapıp yenisini üretebilirsiniz, ticari amaçla kullanabilirsiniz. Sağlanması gereken tek şart, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesidir.
 
Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilirsiniz, üzerinde değişiklik yapıp yenisini üretebilirsiniz, ticari amaçla kullanabilirsiniz. Sağlanması gereken iki şart var. İlki, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesi. İkincisi, eserin tüm kopyalarında veya eserden üretilmiş yeni eserlerde de aynı veya benzer lisansın kullanılmaya devam edilmesi.
 
Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilir ve ticari amaçla kullanabilirsiniz. Sağlanması gereken iki şart var. İlki, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesi. İkincisi, esere dokunulmaması ve özgün halinin korunması.
 
Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilir ve üzerinde değişiklik yapıp yenisini üretebilirsiniz. Sağlanması gereken iki şart var. İlki, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesi. İkincisi, eserin hiçbir kopyası veya eserden üretilmiş yeni eserlerin hiçbirisinin ticari ortamda kullanılmaması.
  
Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilirsiniz, üzerinde değişiklik yapıp yenisini üretebilirsiniz. Sağlanması gereken üç şart var. İlki, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesi. İkincisi, eserin hiçbir kopyası veya eserden üretilmiş yeni eserlerin hiçbirisinin ticari ortamda kullanılmaması. Üçüncüsü, eserin tüm kopyalarında veya eserden üretilmiş yeni eserlerde de aynı veya benzer lisansın kullanılmaya devam edilmesi.
  
Bu lisansa sahip eseri kopyalayabilirsiniz. Sağlanması gereken üç şart var. İlki, eserin tüm kopyalarında eserin ilk sahibinin belirtilmesi. İkincisi, eserin hiçbir kopyası veya eserden üretilmiş yeni eserlerin hiçbirisinin ticari ortamda kullanılmaması. Üçüncüsü, esere dokunulmaması ve özgünlüğünün korunması.

 

Fotoğrafları Blogunuzda Kullanırken Sorun Yaşamamak İçin

 

Creative Commons lisanları Türkiye’de pek yaygın kullanılması da El Cezire, Google, Beyaz Saray gibi kurumların internet sitelerinde paylaştıkları fotoğrafları Creative Commons lisanları ile koruma altına alıyor. Eğer kullandığınız bir görsel yüzünden başınızın ağrınasını istemiyorsanız telif haklarına dikkat etmenizi öneririm. Çoğumuz ihmal etsek de blog yazılarımıza bir görsel eklediğmizde görsel altına sahibinin ismini ve sitesini eklemek en doğru olanı.

Size (ve kendime) önerim yukarıdaki kaynaklardan veya başka bir siteden blogunuza görsel eklediğinidze görselin altına ya da yazının sonuna “görsel kaynak:http://….” şeklinde bir not düşmeniz.