21 Şubat 2014 Cuma

Sosyal Ağlarda Reklam Vermek

Reklam ve tanıtım, blogunuzu ya da pazarladığınız bir ürünü geniş kitlelere ulaştırmak için kullanılır. 2010’lu yıllarda bu cümleyi kurmuş olsam herkes sıradan bir bilgi ve normal bir yazıya giriş cümlesi sanardı. Ancak 2013 yılından itibaren devasa boyutlarda artan dijital reklamcılık bu tanımı değiştirdi: “Reklam ve tanıtım, blogunuzu ya da pazarladığınız bir ürünü alakalı kitleye ulaştırmak için kullanılır.”

Muhteşem hızla ilerleyen teknoloji, her geçen gün daha fazla isteğimizi doyurabilir hale geliyor. Dünyanın ilk web reklamı olan şu aşağıdaki reklamın üzerinden henüz 20 sene geçti. Yaşam için saniye kadar kısa olan bu sürede teknoloji şu an bizi “Son zamanlarda blogla ilgili arama yapmış, İstanbul’da oturan, 30 yaşından küçük erkeklere” reklamımızı gösterebilme noktasına geldi.

sosyal medya

Peki Sosyal Medyanın Reklamcılıkta Yeri Ne?

Sosyal medya ile ulaşabileceğiniz insan sayısına diğer reklam yöntemleriyle de ulaşabilirsiniz. Hatta çok daha fazlasına! O halde neden sosyal medya?

Loyalty denilen kavram, reklamcılıkta sık kullanılır. Türkçesi sadakat ve bağlılık olan bu kelime sosyal medyada geniş ağ oluşturmak isteyenlerin sürekli aklında. Sosyal medya, kullanıcılarınız ile birebir bağlantıya geçip, samimi bir dünya oluşturabileceğiniz güzide bir mekan. Daha özel bir dünya olduğu için de bağlılık kavramının oluşturulması daha kolaylaşıyor. TV’ de izlediğiniz bir reklamla o markaya bir sadakat hissetmeyebilirsiniz ancak sosyal medyada sizi merkeze koymuş bir uygulama çıkardığı zaman o marka işte o zaman bir bağlılık filizlenebilir. Nike Fuel Band ürününü duymuşsunuzdur. Bu bileklik, sosyal medyada bir uygulama ile eşleştirilebiliyor ve arkadaşlarınızla gerçek hayat sporunda yarışıyorsunuz. Hem “oyunlaştırma” kullanılmış, hem merkezde kullanıcı var. Buda yanında “Loyalty” getirecek elbette…

İkinci neden, tabi ki ucuzluk.  10 TL lik reklamla binlerce kişiye ulaşabiliyorum.  Ufak bütçeli bir blog siteniz dahi olsa bir anda binlerce kişiye blogunuzu gösterebilirsiniz. Ancak en baştaki durumu unutmayın. Facebook’a reklam verip “Türkiye-Genel” seçeneğini seçiyorsanız, kusura bakmayın ama siz teknolojiyi yakalayamadınız. Neden sitenizle veya ürününüzle ilgili kitlelere hitap etmiyorsunuz. Böylece dönüşüm oranlarınız çok daha iyi olacak!

Üçüncü neden, “earned media”. Yine reklamcılıkta çok duyulur. Türkçesi “Kazanılmış Medya”dır. THY reklamını hatırlayın. Messi ve Kobe ile olan reklamı. THY, X kadar para ödeyip bu reklamı yaptı ama daha sonra sen ben o, bu reklamı ailemize arkadaşlarımıza izlettik, ben Facebook’tan paylaştım, o da paylaştı, o da paylaştı sende paylaştın… THY bir X kadar daha para ÖDEMEYİP bu reklamı dünyaya yaydı. İşte bu sevgili okurlar Kazanılmış Medyadır. Viral reklam yapmak bu yüzden önemlidir. Kullanıcılar beğenirse o kadar hızlı yayılır ki, inanın reklam verseniz bu kadar etkisi olmazdı.

Umarım bu 3 maddenin işinizde ve tanıtımlarınızda faydası olur. Lütfen sadece Facebook hesabı açıp işi bırakmayın. Diğer sosyal mecralarda da bulunup sizinle ilgilenebilecek insanlara ulaşmanız çok yerinde olacaktır…

Yazar Hakkında: DijiAdamblogculuğu ve bilgiyi paylaşmayı çok seven, yazdıkça yazası gelen, çocuk ruhlu bir insan. 

19 Şubat 2014 Çarşamba

Sosyal İmleme Ve Faydaları

İmleme olayını hepiniz biliyorsunuz sanırım. Tarayıcılara göre “sık kullanılanlar, favoriler, yer imlerim” gibi isimler altında beğendiğimiz ya da daha sonra ziyaret etmek istediğimiz siteleri bir arada toplarız. İşte buna imleme diyoruz. Peki bunun sosyali nedir?

Sosyal İmleme Nedir?

İletişim ve etkileşime dayalı bir dünya olan sosyal medyanın temel taşlarından biri olan sosyal imleme, imlenin sosyal halidir. Açıklamak gerekirse beğendiğiniz, önerdiğiniz siteleri imlemekle kalmaz, bunları diğer internet kullanıcılarıyla paylaşırsınız.

Sosyal imlemenin temel amacı favori sitelerinizi beli bir düzen dahilinde saklamaktır. Bunu tarayıcınızın favoriler klasörü yerine bir internet sitesinde yapmanın da belli avantajları vardır. Örneğin her bilgisayardan ve her tarayıcıdan yer imlerinizi görebilirsiniz. İhtiyacınız olan tek şey internet bağlantısıdır.

Sosyal İmlemenin Faydaları Nelerdir?

SEO yani blogunuzun arama motoru görünürlüğünün artması açısından sosyal imleme sitelreinin önemi büyüktür. Sosyal imlemenin blogunuza faydalarından kısaca bahsetmek gerekirse;

- Index Hızı: Arama motorlarından organik trafik kazanmak istiyorsanız blogunuzun tam ve hızlı bir şekilde inekslenmesi çok önemlidir. Sosyal imleme siteleri blogunuzun hızlı indekxlenmesine yardımcı olur.

- Backlink: Blogunuzun arama sonuçlarında sıralamasına etki eden en önemli faktörlerden biri backlinklerdir. Sosyal imleme sitelerine blogunuzu ekleyerek ücresiz olarak backlink kazanabilirsinz.

- Trafik: Yeni siteler keşfetmek isteyen kullanıcıların sosyal imleme sitelerini ziyaret ettiklerini düşünürsek blogunuza trafik sağlamanıza da yardmcı olacaktır.

Türkiye’de Sosyal İmleme

Daha önce az zamanda çok ziyaretçi getiren siteleri yazdığım yazımda sosyal imleme sitelerinin çok işe yarayacağından fakat Türkçe sosyal imleme sitelerinin yetersizliğinden bahsetmiştim. Yeni kurlan bir sosyal imleme sitesi olan Reklamsiniz dikkatimi çekti ve hazır sosyal imleme konusuna değinmişken bu siteden bahsetmeden geçmek istemedim.

reklamsiniz
Reklamsiniz.com aslında bir sosyal imleme sitesinden çok daha fazlası. Blogunuzu tanıtabileceğiniz, diğer blogları oylayabileceğiniz, yorum yazabileceğiniz bir sosyal platform.

Reklamsiniz’e Kayıt Olma Ve Site Ekleme

Reklamsiniz kayıt sayfasına giderek ücretsiz kayıt olabilirsiniz. Kayıt formunu doldurduktan sonra sizden sitenizi başlığını yazmanız istenecek. Buraya site başlığını yazdıktan sonra en önemli kısımlardan biri olan site detayları sayfası açılıyor. Blogunuza daha çok trafik çekmek için kategoriyi, açıklamayı ve etiketleri dikkatli yazmalısınız.

Kullanıcı Puanları Ve Sosyalleşme

Reklamsiniz’in sıradan bir sosyal imleme sitesinde çok daha fazlası olduğunu söylemiştim. Siteye kayıt olduğunuzda sağ üst köşede 100 puanınız olduğunu göreceksiniz. Blogunuzu eklediğinizde ise +20 puanınız daha oluyor. Bunu da reklamsiniz kullanıcıları arasında bir nevi oyun gibi düşünebiliriz. 

Reklamsiniz.com sayesinde sosyal imlemenin avantajlarının dşında yeni siteler keşfedebilecek, trafiğinizi arttırablecek, yorumlar ve oylar sayesinde keyifli vakit geçirebileceksiniz.

18 Şubat 2014 Salı

Seyahat Bloggerlarının Misyonu

Hiç kıskandığınız veya yerinde olmak istediğiniz bir blogger oldu mu? Benim oldu. Hem de bir değil onlarca kişi. Kimler mi? Elbette seyahat bloggerları. Gerçekten de bir sırt çantası, bir laptop, bir pasaport ve cebimde biraz parayla özgürce gezen, gezerken gördüğünü yaşadığını blogunda paylaşan bir blog yazarı olmayı çok isterdim.

 

Seyahat Bloglarının İnsanlar Üzerinde Etkisi

Son zamanlarda Türkiye’de de seyahat bloglarının sayısında ve kalitesinde artış var. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında gezilecek yerler hakkında harika bilgiler veriliyor, deneyimler ve fotoğraflar paylaşılıyor. Bu bilgilerin bizzat o yeri gezen gezginler tarafından paylaşılması bir yere tatile gidip gitmeme kararını etkileyen en önemli faktörlerden biri bence.

Kendimden bir örnek vermek istiyorum. İşlerimizin yoğunluğu nedeniyle evlendikten sonra eşimle balayına gidememiştik. Bu yüzden bir fırsatını bulduğumda görmeyi çok istediği İtalya’ya götürmeye söz vermiştim. Geçtiğimiz yaz o fırsatı elde etmiş ve İtalya organizasyonu yapmaya başlamıştık. Nerelere gitmeli, nerede konaklamalı, nerede ne yemeli gibi konularda araştırma yapmak için ilk adresim seyahat blogları oldu elbette :) İtalya’yı gezen, gören kişilerin yzdıkları sayesinde hiç bir sıkıntı çekmeden harika 1 hafta geçirdik. Seyahat bloglarında yazılan samimi ve gerçekçi yazılar olmasaydı belkide gittiğimize oişman olacaktık öyle değil mi?

Seyahat Bloggerlarına Öneri

Yukarıda da bahsettiğim gibi bloglara ve blog yazarlarına olan ilgim arttığından beri bir tatil programı yapmadan önce mutlaka sehayat bloglarında ne yazmışlar diye okurum. Fakat buradan seyahat bloggerlarını bir sitemde bulunmak istiyorum. Hep yaz turizmi ve tarihi mekanlar gezilip, paylaşılıyor. Sağlık turizmi ile ilgili yazılara pek rastlayamıyoruz. 

kaplıca
Doktoru anneme kaplıcalara gitmesini, dizlerindeki rahatsızlık için kaplıcaların faydalı olacağını söyleyince her zaman olduğu gibi seyahat bloglarında termal oteller ile ilgili neler yazılmış diye araştırmak istedim. Fakat ne yazık ki kaplıcalar ve termal oteller ile ilgili fazla içerik göremedim.

Halbuki ben bir seyahat bloggerı olsaydım en azından İstanbul’a nispeten yakın Bursa termal oteller veya Afyon termal oteller arasında 1-2 tanesini ziyaret ederek bu farklı deneyimi de blogumda paylaşırdım. Kaplıca arayışında olanlara da fikir vermiş olurdum.

Ailemi hangi kaplıcaya gönerdiğimi merak eden varsa imkanlarını beğendiğim İkbal Termal Hotel’e gönderdiğimi dipnot olarak belirteyim :)

17 Şubat 2014 Pazartesi

Yapmanız Gereken Tek Şey Başlamak!

Blogunuzda yazdığınız ilk yazıyı hatırlıyormusunuz? Twitter’da yazdığınız ilk tweeti? Çektiğiniz ilk fotoğrafı? Bahsettiğim bu ilkleri hatırladığınızda “ bunları ben mi yapmışım” diyorsunuz öyle değil mi? Peşinden “şimdi ki aklım olsa…” ile başlayan cümleler de kurabilirsiniz.

Filmi çok daha başa alalım, çocukluğumuza dönelim. Bisiklet sürmeye başladığınız günlerinizi anımsayın. Muhtemelen denge ve ivme yakalamayı öğrenene kadar ya başkalarından destek alarak sürdünüz bisikletinizi, ya da defalarca düştünüz. Ama hiç pes etmediniz. Düşe kalka, deneye deneye, dengenizi sağlamayı ve bisikleti tek başınıza kullanmayı öğrendiniz.

Şimdi yazının başında neden bahsettiğimi daha iyi anladınız sanırım. İlk blog yazılarınızı yazdığınızda olumsuz tepkiler almış veya kendinizi yetrsiz görüp karamsarlığa düşmüş olma ihtimaliniz çok yüksek. Fakat bilmeniz gereken şey şu: başlangıç aşamasında yapmanız gereken tek şey başlamaktır!

Bugün örnek aldığınız, gıptayla takip ettiğiniz, hatta biraz da kıskandığınız blogların ilk günlerini tahmin edebiliyor musunuz? Sizin başlangıçta olduğunuzdan çok da farklı durumda değillerdi. Ama o an yapmaları gereken tek şey başlamaktı ve başladılar. Tıpkı sizin yaptığınız.

Yapmanız Gereken Tek Şey Başlamak!

Gelelim asıl vermek istediğim mesaja. 1 ocak benim doğum günüm ve geçtiğimiz 1 ocak’ta 30. yaşımı doldurdum. Tam bir kitap delisi olan kız kardeşim, her doğum günümde olduğu gibi bu sene de bana bir kitap hediye etti ama tembellikten anca okuyabildim. Bu yazının çıkışı da okuduğum o kitap. Daha doğrusu kitapta verilmek istenen mesaj.

Kısaca bahsetmek gerekirse John Acuff’ın Start isimli kitabında şu cümlenin üzerinde duruluyordu: Don’t compare your beginning to someone else’s middle.

Blog yazmaya yeni başlayan kişilerin çok sık düştüğü bir tuzakdır bu. Kendilerini, başka bloglarla ve blog yazarlarıyla kıyasladıklarında yetersiz ya da başarısız olduklarını düşünerek motivasyonlarını kaybediyorlar. Sonuçta henüz 1 senesi doldamadan bloglarını kapatıp yeni bir blog açıyorlar. Açılan bu yeni blogun da sonu benzer oluyor.

Jon Acuff’ın sözünü blog yazarlığına uyarlayacak olursak; henüz başlangıç aşamasındaki blogunuzu, belli bir seviyeye gelen ve örnek aldığınız bloglarla kıyaslamamalısınız. Belki onlardan daha iyi, belki daha kötü blog olacaksınız bilinmez ama farklı şartlardaki blogları kıyaslamak doğru değil.

Hepimizin örnek aldığı, hatta blog yazmaya başlamamıza sebep olan bloglar olabilir, bu çok doğal. Ama onlarla yarışmak, onlara benzemeye çalışmak veya taklit etmek yerine kendimizi nasıl geliştirebileceğimize odaklanmalıyız.

Not: Yazıda bahsettiğim kitabı kardeşim ABD’den getirmiş. Bir okuruma hediye etmek için kitabın Türkçesini ve sıfırını aradım ama bulamadım. Üzgünüm..

14 Şubat 2014 Cuma

Blog Yazarlarına 10 Altın İmla Önerisi

Yazı yazarken imla kurallarına dikkat etmek son derece önemlidir. Eğer blog yazarlığı söz konusu ise bu çok daha önemlidir. Neden, diye soracaklara hemen açıklayalım.

Ziyaretçilerin çoğu için bozuk bir imla ile yazılmış yazılar güven sorunu oluşturur. Yazara ve siteye bakışı olumsuz yönde etkiler. Yaptığınız işe ve ziyaretçilerinize olan saygınız sorgulanır hale gelebilir. Sitenizin başka siteler nezdindeki itibarı da azalır ve sitenize link vermek isteyecek kişiler bundan vazgeçebilir. Bu da, asıl amacı ziyaretçi çekmek, yazılarını geniş kitlelere ulaştırmak olan blog yazarı için hayal kırıklığı anlamına gelebilir. Ayrıca Google Pagerank değeri açısından da bir avantajı kaçırmış olursunuz.

10 imla önerisi
Gelin sözü uzatmadan 10 altın imla önerisine geçelim.

1. Temel noktalama işaretlerinden olan nokta, virgül, iki nokta üst üste, soru işareti, gibi işaretlerinin yerli yerinde kullanılmasına özen gösterilmeli.


2. Bu noktalama işaretlerinin ardından bir karakter boşluk bıraktıktan sonra yeni cümleye mutlaka büyük harf ile başlanmalı.


3. Paragrafların anlam bütünlüğü içerisinde oluşturulmasına dikkat edilmeli.

4. ..de ve ..da eklerinin yazımına özellikle dikkat edilmeli. Birleşik ve ayrı yazılması gereken de ve da eklerinin hangileri olduğu öncelikle öğrenilmeli ve gereken özen mutlaka gösterilmelidir. “Sen de mi Brütüs?

5. Bağlaç olan ..ki ayrı yazılır, mutlaka dikkat edilmeli. “Böyle de yatılmaz ki!

6. Soru eki olan mi, mı, mu, mü ekleri mutlaka ayrı yazılmalıdır. “Anladınız mı?

 

7. Özel isimler, cümleler, dizeler, kurum kuruluş isimleri, belirli bir tarih bildiren gün ve ay adları mutlaka büyük harf ile başlamalıdır.


8. İkilemeler ayrı yazılmalıdır. “ayrı ayrı


9. Özel isimlere getirilen ve bağlaç olmayan ekler ayraç ile ayrılmalıdır. “Ahmet’in sayfası

10. Ne ..ne bağlacı cümleyi zaten olumsuz yapar. Ayrıca yüklemi olumsuz yapmaya gerek yoktur. “Beni ne sen anladın ne de Ahmet anladı.

 

Yazar Hakkında: Bu satırların yazarı olan Hasan DEMİRPAZ, alışveriş, ürün karşılaştırması, ucuz ürün önerileri, deniz, balık, balıkçılık, güncel, teknoloji, yemek, aşk, sevgi gibi çok çeşitli konularda yazılar yazmakta olup yazıların tamamını www.ucuzucuzenucuz.com adresinden ve Facebook sayfasından takip edebilirsiniz.