16 Haziran 2009 Salı

ŞİDDETLİ RÜZGARLAR esebilir

"sahrayıcedit" diye bir yer var. bana her seferinde bir rüzgar adı gibi geliyor bu. bi de sanki şahane hitap olurmuş gibi. böyle cedric chan'e "benim üzümlü kurabiyem, doğu incim"dedikten sonra "sahrayıcedit'im" de diyebilirmiş gibi sanki.

bir haziran klasiği olarak bilmediğim semtlerde akşamdan kalma olarak uyanıp zar zor eve dönmeler, yavru kediler tarafından çıldırtılmalar, sene boyunca iplenmeyen power balladların niyeyse hep bu zamanda sebepsiz mide kelebekleri yaratması, bunda kesinlikle fesleğen ve hanımeli kokusunun etkisi olması falan şaşırtıcı değil. tesadüflerse doğası gereği şaşırtıcıdır. ama tesadüfler de hakedilir, hikayelerin onları anlatabilecek kişilerin başından geçmesi gibi bir şey diyebiliriz.(bu arada tesadüf farsçada trafik kazası anlamında kullanılıyormuş, sık sık boş bir bilgi aktarmazsam rahat duramıyorum.) passiflora damlattığım sütlü kahvemi onlar için hikayeler ve tesadüfler biriktirdiğimiz insanlara kaldırırken şöyle diyesim var çok içten:

run to the bedroom, in the suitcase on the left, you'll find my favorite axe.

bugün de uyduruk yazımızın sonuna geldik. hepinize uyumak için trankilizana ihtiyaç duymadığınız geceler dilerim.

Ευτυχώς που υπάρχει και ο ΣΥΡΙΖΑ

...για να γελάμε λίγο.
Αντιδρά στην πρόταση για αύξηση μετοχικού κεφαλαίου της Εθνικής Τράπεζας ο κ. Λαφαζάνης!

Ντροπή στη ΓΣΕΕ!

Αν υπήρχαν κάποιοι που νόμιζαν ότι η ΓΣΕΕ πραγματικά νοιάζεται για τα δικαιώματα όλων των εργαζομένων πήραν χτες την απάντησή τους:
Διαφωνία ΓΣΕΕ για απαγόρευση καπνίσματος

15 Haziran 2009 Pazartesi

Birtakım duygular, bir tesadüf takımyıldızı ve bir takım elbise..

Son zamanlarda hayatımın en zevkli günlerini geçirdim. Mutluluk açısından değil ama yaptığım şeylerden aldığım haz açısından rekor üstüne rekor kırdım. O kadar basit şeylerden o kadar büyük hazlar aldım ki anlatamam size. Adeta haz sarhoşuydum a dostlar. "Bir türlü anlaşılamadı nedeni nasılı" demiş ya Kaptan, aynı geldiği gibi anlaşılmaz bir şekilde uçtu gitti bu baloncuklar da. Şimdi ise n'apsam n'etsem silsilesinde oturduğu yerden götünü kaldıramayan bir Pan kaldı. Pef..


Uzun zamandan sonra geçen gün Janis dinledim. Çok özlemişim. Blogumuzun girişindeki gitmek - kalmak üzerine olan sözler geldi aklıma özlemimden ötürü. Nereden estiyse ilk defa (blogumuz da nicedir açık) bu sözün kime ait olduğunu, nerede geçtiğini aramak geldi içimden. Arattım ve sadece tek bir sonuç çıktı Google'da. Penguen'e ait linke girdim ve yazıyı okumaya başladım. Yazının Janis hakkında olduğunu görünce şoke oldum. Tesadüflere inanır mısınız?..


Mezuniyet balosu yaklaşıyor ve ben de kendime bir takım alma ihtiyacı duydum. Interview'da güzel bir takım buldum ve aldım. Artık sürekli takım elbise giyesim geliyor. Büyüdüm mü ne? Ciddi olmak, ciddi işler yapmak geçiyor içimden. Bu sene çin takvimine göre ciddi işler senesi olacakmış benim için. Amen..


Bu sıralar kelime perisiyle aram iyi değil vasati sözcükler dökülüyor parmaklarımdan, hiç konuşmamak en güzeli böyle vakitlerde..


Pan

12 Haziran 2009 Cuma

Βρωμοελληνες



"βρωμοελληνες αποκαλουσαν οι Αμερικανοι τους ελληνες μεταναστες που φταναν στην Αμερική.Τους έβαζαν σε καραντίνα και τους υπέβαλαν σε εξονυχιστικές ιατρικές εξετάσεις και ανακρίσεις. Όσοι κατάφερναν να περάσουν τις εξετάσεις προσλαμβάνονταν με χαμηλότατους μισθούς στις ανθυγειϊνές δουλειές που δεν έκαναν οι Αμερικανοί."


Ενω ολοι εχουμε απο εναν θειο,ξαδερφο,φιλο μεταναστη σε καποια γωνια του πλανητη, εχουμε ξεχασει τι σημαινει η λεξη μετανάστης.

"Βρωμοελληνες" Ντοκυμαντερ του Στέλιου Κούλογλου . Οσοι δεν το εχουν δει ακομα πατήστε το λινκ παρακάτω.
http://www.tvxs.gr/v7910